kapat
31.03.2002
 GÜNAYDIN
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 İSTANBUL
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 SABAH
 FOTOMAÇ
 GÜNAYDIN
 ŞAMDAN
 CİNSELLİK
 EMİNE BEDER
 SABAH PAZAR
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Yük üstünde halıyım, pazar değil salıyım..

Köşe yazarı makulesinin Pazar günleri neden farklı bir yazı yazmaya çalıştığını, daha doğrusu lafı döndürüp dolaştırıp niye "sevgi" konusuna getirdiklerini sonunda çözdüm.. Nasıl çözdüğümü bir de bana sorun..

Lafın evveliyatına bu sevgi esnafının nasıl türediğini koymak lazım gelirdi ama şimdinin işi değil bu.. Çünkü taşı "aman adama değmesin" fikrinden gidip havaya diksem, dönüp bir tanıdığın kafasını kırıyor.. En iyisi cebimde saklamak..

Ancak şu kadarını söylersem kendi sözümü çiğnemiş olmam..

Bu sevgi lafını gazete edebiyatına sokan Hıncal Uluç'tur.. Ellerine sağlık pek de iyi sokmuştur, kimse çıkaramıyor.. O sayede "sevgi insanı" unvanını kazanmıştır ki lazım olduğu yerde "Kırkpınar başpehlivanlığına" denk bir makamdır..

Fotoğraflarında insanlara dik dik bakması da sevgi insanı olduğundandır.. Bakışları "yakalarsam severim" mealindedir ama yüreği öyle değildir..

***
"Sevgi" konusunu haftanın her günü işlemek yerine en lazım olduğu gün işlemek fikri de Ertuğrul Özkök'ten çıkmadır.. Pazar yazılarında konunun tamamını işleyemese de mutlaka bir iki sevgi lafı eder..

Bu konuda önceliklidir..

Peki niye Salı veya Perşembe günleri değil de Pazar derseniz, onun da bir sebebi var.. Yazının girişinde arzettiğim gibi cevabı henüz buldum, takdim ediyorum..

Pazar, kanlı Pazar..

Pazar günleri evliliğin en zor günüdür..

Evliliğin bir tarafını teşkil eden kadınlar Pazar günü geldiğinde kocalarının bambaşka bir insan olacağını hayal ederler.. Kadınlardaki "haftalık romans birikimi" Pazar günleri tepe noktasına çıkar..

Erkek haftanın diğer günleri işe gidip geldiğinden kadın kısmının romantik azgınlığından kendini bir parça koruyabilir.. Toplantı icat eder, işyerindeki krizi bir türlü bitirmez.. Projeler konuşur..

Bir şekilde haftayı geçirir.. Ama sıra Pazar'a geldi mi "Bulutlar şeritlendi, bahanem kilitlendi" olur..

Kadın da tecrübe ede ede bunları bilip öğrendiğinden Pazar günü için bahane kalmadığının farkındadır.. Romans hamleleri genellikle Pazar günleri başlatılır..

***
İşine düzenli gidip gelen, marketten aldığı kuru naneye yüzde 18 KDV'yi gıkını çıkarmadan ödeyen iyi bir aile babası için ise Pazar günlerinin anlamı başkadır..

Bir kere Pazar günleri haftanın en önemli maçları oynanır.. Erkek, her seferinde karısının o Pazar başka bir maça hazırlandığını aklına getirmeden kendi maçına konsantre olur..

Onun için Pazar gününün değişik bir anlamı yoktur.. Karısının poposu haftanın diğer günleri ne kadar büyükse o Pazar da o kadar büyüktür.. Oturup o popoya gereksiz bir iltifat yapmak için yalanın gözünü çıkaracağına maç seyretmeyi tercih eder..

Kıyamet de bundan kopar..

Kadından gelen "Dışarı çıkıp biraz hava alalım mı?" teklifine "Sırası mı yahu Fener'in maçı var.." karşılığını veren bir koca zaten belasını aramıştır.. Bundan sonra uğrayacağı muamelenin hesabı sorulamaz..

Kadın aslında dışarıya hava almak için değil, hava atmak için çıkmayı istemektedir.. Sırf "Bakın filanca hanımın kocası ne iyi, bizimkiler top seyrederken o karısını gezdiriyor.." dedirtme gayretindedir..

Bir de mümkünse kocasının elini tutacaktır..

***
Evlilikteki kıdemi beş yılı aşan erkeklerin ortak "sinir olma noktası" bu elele tutuşma meselesidir..

Evli bir erkeği cinnet noktasına getirmek istiyorsan elini tutmak için hamle edecek; kınası kaçmış evliliğe "liseli flörtü" süsü vermeye çalışacaksın ki görenlere "Çalı dibinde yuvası, böyle götürür havası.." dedirtesin..

Kadın böyle düşünür ama eline hamle edilen erkek o dakikada iptal olur..

- "Dama çıkma üşürsün.. / Güzellikte menşursun (meşhursun).. / Bir de çikin (çirkin) huyun var.. / Eliylen (Elele) tutuşursun.." türküsü konunun mağduru bir erkek tarafından, böyle bir ruh haliyle yazılmıştır..

Genellikle Pazar günleri gündeme gelen ve maç seyretme inadı ile hava alma önerisinin reddi şeklinde başlayan kavgaların son bir ayağı daha vardır.. O da kadının, kocasının işyerindeki başka bir kadına kafayı takmasıdır..

Bir punduna getirip lafı ille de oraya dayandırır, erkeğine başka türden bir cinnet çeşnisi yaşatır..

Saldırı genellikle erkekten gelen hesapsız bir eleştiri yüzünden başlar, kadın açılış konuşmasına "O uyuz karıyı pek beğeniyorsun ama.." diye başlar..

Evli bir kadına bilmeden hasım olan çalışan kadınlar nedense ya kaknek, ya kikirik, ya uyuz, ya mıymıntıdır..

Aile kavgalarında doğru dürüst bir sıfatla anıldıklarına hiç rastlanılmaz.. Kadın aslında şikayet serisine başlarken erkeğine "Senin bulup bulabileceğin en iyi kadın benim, ben olmasam şimdi şu sıfatta biriyle evliydin.." mesajı verir..

***
Oysa erkeğinin böyle bir niyeti olmadığını veya zamparalık hamlesinde bulunmayacağını iyi biliyordur..

Nereden bildiklerini bana sormayın, bir şekilde bilirler işte.. Yağ çalan köpeğin tüyü nasıl parlarsa, aykırı işe bulaşan erkeğin de bunu belli eden halleri vardır..

En başta giyim kuşamındaki farklılaşma çabası erkeği ele verir.. Kadın kısmının tamamı "Koyu olur Ankara'nın şarabı, süslü olur zamparanın çorabı.." meselini bildiklerinden, erkeğin kılığındaki bir değişikliği asla gözden kaçırmazlar..

Durumlar budur.. Durumlar böyle olunca da Pazar günleri için kaleme alınan "sevgi yazılarının" değeri daha iyi anlaşılır..

Hiç değilse kadınların gazının bir miktar alır.. Siz siz olun yine de gaz birikmesine fırsat vermeyin.. Karınıza yerli yersiz iltifat edin.. Şiirin büyülü dilinden yararlanın..

Temsil aniden "Memelerin şişedir.. / Teki bin kuruşadır.. / Verme cahil eline.. / Sıkar da yumuşatır.." türünden bir dörtlük okuyun..

Göreceksiniz.. Zevkten dört köşe olup dağılacaktır.. Belki boynu altında kalacaktır.. Siz de oturup rahat rahat seyredin maçınızı..



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır