kapat
31.03.2002
 GÜNAYDIN
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 İSTANBUL
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 SABAH
 FOTOMAÇ
 GÜNAYDIN
 ŞAMDAN
 CİNSELLİK
 EMİNE BEDER
 SABAH PAZAR
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Horoz, fil ve çalı

Bir gün bütün hayvanlar ve bitkiler, kendi durumlarından hep birlikte yakınmaya başlamışlar. Her birinin çok ciddi bir şikâyeti varmış. En çok da horozun sesi çıkıyormuş:

"Ben her sabah insanları, hatta kralları bile uyandırıyorum. Her sabah güneşi çağırıyorum, bütün yaratıkların zamanını ayarlıyorum... Ben zamanı başlatıyorum, ama bütün günümü ve gecemi bir dala ya da taşa tünemiş olarak geçiriyorum. Keçiler bile dam altında yatıyor, ben hep açıktayım. İster rüzgâr olsun, ister fırtına; ben tüneğimde duruyorum. Üstelik birkaç darı yemek için tarlaya girdiğim zaman da taş atıp kovalıyorlar..."

Horoz, yakınması bittikten sonra kararını da açıklamış: "Bu civarın en bilge insanını bulacağım ve bu durumun nasıl değişeceğini ona soracağım."

Tam yola çıkarken yanına fil yaklaşmış:

"Sen o kadar yakınıyorsun! Bir de bana baksana! Hayvanların en güçlüsüyüm. Üstelik doğam gereği en asili sayılırım. Ama uzun süre uğraşıyorum ve sadece bir tek çocuk yapabiliyorum. Senin dişin bile her seferde 20-25 yavru yapabiliyor. Kedilere bak, her seferde beş, altı yavru dünyaya getiriyor. Keçi bile iki-üç yavru yapıyor. Ben de bu durumun değişmesini istiyorum. Seninle birlikte geleceğim ve o bilge kişiye ben de danışacağım."

İkisi birlikte yola koyulmuşken, yol kenarındaki bir çalı seslenmiş:

"İlk defa bir horozla filin birlikte yolculuk yaptığını görüyorum. Nereye gidiyorsunuz böyle telaşla?"

Horoz ve fil dertlerini anlatmışlar. Çalı onları dinledikten sonra içini çekmiş:

"Ya ben? Bütün ömrümü bu ıssız yol kenarında hafifçe sallanarak geçiriyorum. Kimseden ne su istiyorum, ne yemek... Yağmur bana yetiyor. Ama ben böyle dururken gelip geçen herkes bir tekme atıyor, kadınlar orakla orama burama vuruyor, çocuklar taşlıyor. Ben de bu durumdan bıktım sizinle geliyorum."

Üçü birlikte gitmişler ve o bölgedeki en bilge insanı bulmuşlar, dertlerini uzun uzun anlatmışlar. Bilge onları dinledikten sonra çalıya eski yerine gidip beklemesini söylemiş; fili almış, bütün yiyeceklerin depolandığı binaya bırakmış, horozu da rahat rahat uyuması için evin en güzel odasına götürmüş.

Yolda iyice acıkmış olan fil, depoya girer girmez yemeye başlamış, sabaha depoda tek bir kırıntı kalmamış. Tekrar acıkan fil bilgenin yanına gitmiş. Bilge file bakmış:

"Gördün mü? Bütün depoyu bir gecede tükettin. Böyle yiyebilmek için sana kaç tane orman gerek? Eğer her seferinde beş-altı çocuk doğurabilseydin hepinize kaç orman gerekecekti? Anladın mı şimdi neden tek çocukla yetinmen gerektiğini?"

Fil, mahçup bir yüzle ormanına doğru yönelirken bilge köylülerden birini çağırmış, çalının yerini tarif edip "Git, gelip geçenlerin, dokunanların ellerinden, giysilerinden takılmış bütün parçaları topla bana getir" demiş.

Köylü biraz sonra içi insanların ve hayvanların deri parçaları, kumaş parçalarıyla dolu bir sepetle geri gelmiş. Bilge sepeti aldıktan sonra çalıyı çağırtmış ve sepeti göstermiş:

"Sana tekme atanlardan yakınıyordun. İşte bu sepette senin onlara verdiğin zararlar toplandı. Bu insanlar ve hayvanlar senin yanından geçerken sen onlara zarar verdin, canlarını acıttın. Şimdi git, istediğin yol keranıda dur, ama şikâyete hakkın olmadığını bil."

Bilge, evin en güzel odasında yatmaya devam eden horozun yanına gitmiş:

"Bu yatağa yattığından beri kalkıp insanları uyandırma görevini yapmadın. Üstelik yatağı pislik içinde bıraktın. Oysa tüneyerek geçirdiğin gecelerde bu pislik doğaya karışıyor ve sen de tüneğinde sabahı karşılamayı unutmuyorsun."

Horoz da tüneğine geri dönmüş.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır