kapat
31.03.2002
 GÜNAYDIN
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 İSTANBUL
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 SABAH
 FOTOMAÇ
 GÜNAYDIN
 ŞAMDAN
 CİNSELLİK
 EMİNE BEDER
 SABAH PAZAR
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Büyüme tahminleri

Kriz bitti mi? polemiği sürüyor. Konuyu daha önce ele aldığımız için kısa bir değerlendirmeyi görüyoruz. Ufukta, faiz, kur ve enflasyonda ani ve arzulanmayan yönde çalkantı anlamında "mali kriz" ihtimali görülmemektedir. Buna karşılık, ekonomik canlanma gecikmektedir.

"Öldük, bittik, mahfolduk" çığırtkanlığı tipik bir popülist reflekstir. Nitekim hemen ardından "devlet bize şunu, bunu versin" talepleri sıralanmaktadır. Bunları ciddiye almak mümkün değildir.

Ağlamalar, Türkiye'de popülizmin siyasi kadrolarla sınırlı kalmadığını kanıtlamaktadır. İşalemini temsil eden kuruluşların her fırsatta popülizm batağına bu kadar kolay düşmeleri hastalığın çok daha derinlere gittiğine işaret etmektedir.

Başbakan Ecevit'in aniden "özerk kurumlara" karşı çıkmasını bu bağlamda değerlendirmek gerekiyor. Popülizm yarışını işalemi başlatmıştır. Siyasetçinin de bu trene binmesi bence şaşırtıcı değildir.

Nasıl bir toparlanma?
Türkiye ekonomisi 2001 yılında büyük bir mali kriz yaşadı. 2000 yılında yapay bir şekilde şişen iç talep doğal olarak daraldı. İç pazara üretim yapan tüm kesimler bu resesyondan nasibini aldı.

Ekonominin resesyondan çıkması sürecine teoride "toparlanma" (recovery) denir. Türkiye ekonomisinde genellikle ağır resesyonu takip eden yılda toparlanma çok hızlı olur. En iyi örneği 1994 krizidir.

Sayılara bakalım. Nisan 1994'den Mart 1995'e kadar geçen oniki ayda GSYİH yüzde 6.7 küçülmüştü. Buna karşılık Nisan 1995'den Mart 1996'e kadar geçen oniki ayda ekonomi hızla toparlanmış ve GSYİH yüzde 9.3 büyümüştü.

Bu kez durumun çok farklı olacağı ilk başından biliniyordu. 2001 yılında GSYİH gene yüzde 6.5 civarında küçüldü. Ama 2002'de bırakın yüzde 9'ları, yüzde 4-5 aralığında büyüme bile mümkün durmuyordu.

Arada çok önemli bir fark var. 1995'de kamu borcu bugüne kıyasla çok daha düşük düzeyde idi. 1994 sonunda net kamu borcunun GSMH'ya oranı yüzde 44.7'dir. 2001 sonunda bu oran yüzde 90'ı aşıyor.

Dolayısı ile krizin ilk şoku geçince, Çiller Hükümeti derhal popülizme geri döndü. Enflasyonla mücedele gündemden düştü. Böylece 2001 krizinin de temelleri atıldı. Şunu asla unutmayalım. Türkiye 2001 krizini 1995-1999 dönemi popülizmi yüzünden yaşadı. İç talepteki canlanmanın gecikmesinin geri planında bu nesnel gerçekler vardır. Hiç bir popülist söylem bunları değiştiremez. İktisatçılar daha ilk günden olayın farkında idi.

Son sayılar
"Consensus Economics" tarafından yayınlanan "Eastern Europe Consensus Forecasts" Mart 2002 sayısı yeni elime geçti. İçinde Türkiye de var. Tahminleri görelim.

2002 yılı GSYİH büyüme hızı beklentisi yüzde 2.2 görünüyor. İki ay önce, Ocak 2002'de gene yüzde 2.2 imiş. Dört ay önce, Kasım 2001'de tahmin veren kuruluşlar daha da karamsarmış. 2002'de sadece yüzde 1.8 büyüme bekleniyormuş.

En yüksek tahmin yüzde 3.0, en düşük ise yüzde 0.9 verilmiş. Benim tahminim yüzde 2.5. Yıl sonunda yaptığım tahmin biraz daha iyimserdi. 2002'de GSYİH'nin yüzde 3.2 artacağını düşünüyordum. Ama Ocak-Mart dönemi gelişmelerini görünce, aşağı çektim.

Aynı yayında 2003 yılı büyüme tahminleri de var. GSYİH'nın yüzde 4.5 artacağı öngörülüyor. İki ay önce de bu sayı yüzde 4.6 idi. En yüksek yüzde 6.0, en düşük ise yüzde 2.2. Ben yüzde 5.6 ile biraz daha iyimser duruyorum.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır