Taksilerdeki siyaset meydanı!

Tayland Başbakanı Thaksin Shinawatra'nın, yolcularla konuşurken hükümet aleyhine propaganda yaptıkları gerekçesiyle taksicilerden şikâyetçi olması akıllara 'Türkiye yollarındaki siyaset meydanını' yani taksileri getirdi.

Yoğun trafik içinde taksicilerle yapılan konuşmalarda futbol ve siyaset ilk gündem maddesini oluştururken, özellikle hükümetin aldığı kararlar konusunda taksi şoförlerinin yolculara, yolcuların da şoförlere söyleyeceği çok şey oluyor.

Şoförler yolcularıyla siyaset konuştuğunu gizlemiyor; ancak Tayland Başbakanı'nın taksiciler için söylediği, "Taksilerde benim hakkımda kötü söylentiler yaymak için insan tutan bir çete söz konusu" sözlerine karşılık, "Biz kimsenin aleyhine kötü propaganda yapmıyoruz, hissettiğimizi söylüyoruz" diyorlar. İstanbul Şoförler Esnaf Odası Başkan Yardımcısı Cem Sert, "Eskiden spor konuşurduk artık ekonomi ve politika konuşuyoruz" diyor.

Sorunlarımız ortak
Şoför Erhan Yabuç da diğer meslektaşları gibi takside siyaset konuşanlardan: "Müşteri arabaya biner binmez bir şekilde konu ekonomik krize geliyor. Çünkü hepimizin sorunu ortak: Geçim sıkıntısı. Yolcular söylediklerimize değer veriyor, bizi dinliyor. Biz de onları dinliyoruz. Bir bakıma küçük bir siyaset meydanı kuruyoruz."

Gizli-saklımız yok
7 yıllık taksi şoförü Murat Karadağ da yolcularıyla sohbet etmeyi seviyor. "Yolcularla elbette siyaset de konuşuyoruz. Ama ne herhangi bir parti ne de hükümet hakkında kötü propaganda yapmıyoruz. Ne hissediyorsak onu söylüyoruz. Bunun gizlisi saklısı yok. Bildiğim tek şey eskiden 5 kazanırken şimdi 1 kazandığım!"

En çok zam konuşuluyor
27 yıldır taksi şoförlüğü yapan Refik Soran, yolcularıyla en çok zam konusunu konuştuklarını söylüyor: "Zam herkesin canını yaktığı için vatandaş da biz de bu konuda acılıyız. Söz mutlaka dönüp dolaşıp zamma ve siyasete geliyor. Konu açılınca elbette biz de düşüncelerimizi söylüyoruz. Ama propaganda yapmıyoruz. Herkes geçim derdinde. Kim kimin propagandasını yapacak ki? Trafik içinde yolcularla birlikte ülkenin sorunlara çare arıyoruz o kadar."

Burak KARA