Avrupalı G.Saray
Lucescu yürekliydi, kazanmaya yönelik hücum ağırlıklı bir kadroyu sahaya sürdü. Daum'un taktik planı ve oyuncu seçimi "önce yenilmemek" üzerine kuruluydu. Çünkü fizik güç, rakibi omuz omuza mücadeleye sürükleyip yıldırmak Beşiktaş'ın en büyük silahıydı. Beşiktaş'ın savunması havadan üstündü ama çabuk top çeviren ve hızlı hücuma çıkan takımlara karşı bocalıyordu.
G.Saray'ın öncelikli hedefi Beşiktaş'ın hücum presini kırmak, rakibe çok koşarak orta alanda boş alan yaratmama direncini önlemekti. Beşiktaş'ın bu planını çökertmek için tek yol topa sahip olduktan sonra, kısa pas organizasyonu içinde yerden ve hızlı oynamaktı. Tek forvet İlhan ile gol için pusuya yatan Beşiktaş'ın hedefi, savunması ve orta alanı kalabalık tutup, G.Saray'ın hücuma çıkarken kaptıracağı toplarla golü bulmaktı.
Hayalet Ümit Karan
Lucescu Emre'yi İlhan'ın başına bekçi dikti, Daum, Hasan Şaş-Erman ikilisi ile kıskaca aldı. Hasan yaratıcılık yönü güçlü, çalım becerisi yüksek bir futbolcuydu. Taktik savaşının ilk 20 dakikası iki takımın birbirlerini kontrol etmesi şeklinde geçti. Ronaldo ve Ali Eren arasına sıkışan Ümit Karan, 28'de gözü kapalı atacağı gole kan doğradı
G.Saray hücumu düşünüyor, Beşiktaş zamana oynayıp, oyunu ısıtmamaya çalışıyor, sinsi gol kovalıyordu. Alan savunması yaparak, G.Saray'ın pas trafiğini kesmeye çalışan Beşiktaş, savunmadan çıkmıyordu. Sürekli yer değiştiren Hasan, balık gibiydi.
İkinci yarı sahaya G.Saray'ın Avrupalı kimliği çıktı. Hasan-Ergün ikilisi soldan, Perez sağdan yükleniyor, kabuğuna çekilen Beşiktaş buram buram terliyordu. G.Saray hücum ediyordu ama golü kim atacaktı? Ümit Karan hayali fener gibi dolaşıyordu. 60'tan sonra G.Saray hücum gazına bastı, Hasan-Arif ikilisi rakip savunmayı harmanlıyordu. Ancak Batista koşar gibi görünmesine rağmen oyuna katılmıyor, çok pas hatası yapıyordu. Lucescu'nun akıllı bir hamle ile Batista'nın yerine Berkant'ı alması, G.Saray'a hücum zenginliği ve golü getirdi. Arif'in yaptığı orta mühendis güzelliğindeydi, Fleurquin kafayı köşeye mermi gibi vurdu. Futbolun adaleti korkana değil, kazanma duygusu taşıyan G.Saray'a güldü.