Beşiktaş istediğini almasını biliyor. Tamam, iyi oynamadılar; ama işi bitirdiler ve şu anda finalistler. O zaman bize düşen, "Aferin" demek. Beşiktaş için lig, kupa farketmiyor; aynı ciddiyet, aynı istek, aynı hırs. Derbi öncesinde bile kendilerini koruma, sakınma düşüncesinde olmamaları alkışa değer. Her maça ayrım yapmadan çıkıyorlar. Koşuyorlar, boğuşuyorlar, hedefe kilitleniyorlar. Oyun disiplininden kolay kolay kopmuyorlar. Kendi kalelerini cansiperane koruyorlar, topa sahip olunca etkili silahlarıyla karşı kaleye saldırıyorlar.

Daum tek santrforla oynadı. Yozgat maçının kahramanı Ahmet Dursun kulübedeydi. Bana göre yanlış, Daum'a göre doğru. Takımı amacına ulaştığına göre, demek ki Daum haklı. Bilemiyorum, belki G.Saray'a karşı da böyle oynayacak ve bu maçı prova olarak görüyor. Orta alanını kalabalık tutmak istiyor. Bu bölgede fizik yönden diri oyuncuları tercih ediyor. Bayram'ı oynatma nedeni bu. Bayram hem rakip atakları göbekte önlüyor, hem de sol kanatta İbrahim'e yardımcı oluyor. Denizlispor'un boş alan bulamamasında, pozisyon yaratamamasında Beşiktaş'ın bu çok adamlı savunma anlayışı önemli etkendi.

Pikniği İlhan bozdu!
İlk yarıda Denizlispor'un tek pozisyonu var; aynı şekilde Beşiktaş'ın da. İlk 45 dakikadaki 'piknik görüntüsünün' ikinci yarıda değişmesinin nedeni, İlhan'ın golü. Bu gol, oyuna hareketlilik getirdi. Beşiktaş'ın pozisyon sayısı birdenbire arttı. Ancak Beşiktaş oyun disiplininden, savunma güvenliğinden yine zerre kadar uzaklaşmadı. Kontrolünü yitiren, panikleyen Denizli her ileri çıkışında defansında derin koridorlar bıraktı. Beşiktaş biraz dikkatli olsaydı, maçı erken koparabilirdi.

Ronaldo'nun Beşiktaş için ne denli önemli olduğu bir kez daha görüldü. Yozgat maçındaki defans ile dünkü arasında şaşırtıcı bir farklılık vardı. Bunun da nedeni başlıbaşına Ronaldo'ydu. Beşiktaş derbiye kupa finalisti olarak çıkacak. Bu da başka bir moral. Kartal tam kadro ve derbiye hazır.