İzmir'in önünü tıkayan entellere isyan eden Kemal Zorlu dün telefonla karşılaştığı zorlukları kısaca anlattı... İzmir'e ihanet edenleri, İzmir'in gelişmesinin önüne set çekmek isteyenleri sıraladı...

Hepsi tahmin ettiğim isimlerdi...

Kimler mi?

Karşıyaka'ya yapılan çok katlı otoparkı, inşaatı bitip hizmete girdikten sonra yıktırtan kafalar... Otopark yıkıldığı için park yeri bulamayanların alışverişe gelmedikleri Karşıyaka Çarşısı'nın işporta pazarına dönüşmesine aldırmayanlar... Yani sığ dünyaları içinde Karşıyaka'ya hizmet ettiklerini zannedip bir ilçenin merkezini bombalayanlar...

Kemal'e sordum; "Güçbirliği Holding olarak verdiğiniz mücadelede kimler yanınızda?"

Sıraladı; İzmir Borsası, Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası, tüm SİAD'lar, GİAD'lar ve esnaf odaları... Ama en önemlisi İzmir'in önünün açılmasını, İzmir'in artık patinaj yapmamasını isteyen insanlar...

Peki kimler karşınızda?

Meslek Odaları... Yani Makine Mühendisleri, Eczacılar, Tabip odaları... Ve söylemek istemese de Yüksel Çakmur...

Eyvah!
Bu engelleri aşmak mümkün değil! Çünkü bu kurum ve kişilere göre sermaye de, işadamı da hâlâ egemen güç... İzmir'e inşa edilecek Dünya Ticaret Merkezi kente saplanan bir hançer...

Bu merkezin inşaatı için harcanarak 150 trilyon liradaki sıfırları o kafaların sayması mümkün değil...

Onlar izbe barlarda, meyhanelerde ahkâm keserler... Devrimlerden(!) söz ederler... Kendileri çıtanın altından ancak eğilerek geçerler, halkın refahından bahsederler...

***

Son söz: Kemal; "İstanbul'a gel" diyeceğim ama hem İzmir'e yazık olacak, hem de bu kafalar zafer kazandıklarını zannedip başka yatırımcıların başına çullanacak...

Fasıl bitti sıra şarkıda!
6 Trilyon lirayı yok ettiği mahkeme kararıyla tescil edilen ve aldığı 2 yıl 4 aylık hapis cezası ile siyasi yaşamını tamamen bitiren Erbakan için bir dostum "Fasıl bitti, sıra şarkıda" dedi... Hangi şarkı diye sordum, "Bitmeyeceği söylenen şarkı" cevabını verdi sonra da ekledi: "Erbakan siyasi yaşamını sona erdirdi ama bir kariyerini de tescil ettirdi; sihirbazlık! Hem öylesine ki David Copperfield'ın bile başaramayacağı bir gösteri ile; 6 trilyonu el çabukluğu ile yok ederek..."

Bir yoldasınız!
Her başarı sizin için birer kavşak...

Endişeleriniz birer viraj...

Arkadaşlarınız bazen gaz pedalı olur, bazen fren...

Düşmanlarımız trafik ışıklarındaki kırmızı...

Aileniz yolunuzdaki uyarı tabelaları...

İş hayatınız ise engebeli bir arazi...

Ama...

Deponuz prensiplerle doluysa, motorunuz iradeniz kadar sağlamsa, inandığınız herşey sigortanız olmuşsa ve yan koltukta Tanrı'nın varlığını her zaman hissediyorsanız; Dilediğiniz yere mutlaka varacaksınız...

Kafa karıştıran 3 soru
* Teröristlere Pişmanlık Yasası ile madem af getirilecekti neden 30 bin evladımızı şehit verdik? (OHAL eski Valisi Ünal Erkan)

* TKP'li öğrenciler canlı yayında görüşlerini söylüyor, bizim sorunlarımızı anlattığımız toplantı neden basına kapatılıyor? (Adıyaman Tic. San. Odası Başkanı Zafer Ersoy)

* Cezaevinde bulunan emekli Yarbay Korkut Eken çete lideri mi, devletin elemanı mı? (Sağlık Bakanı Osman Durmuş)

İSKİ'nin pes dedirten yalanı!
İSKİ müteahhitlerinin Kadıköy-Bostancı sahil yolunun Şaşkınbakkal mevkiindeki rekreasyon alanı üzerine 3 ay önce döktükleri 30 kamyon molozun neden kaldırılmadığını dün sordum ya; bu sabah İSKİ'den mantıksız ve yalan dolu bir açıklama geldi...

Neymiş; molozlar sulu olduğu için nakledilmemiş de, söz konusu yerde dinlendirilmeye bırakılmış ve bu (dün) sabah saat 07.00'den itibaren kaldırılmasına başlanmış...

Utanın be!
"Altyapı yatırımları yapıyoruz" gerekçesiyle İstanbul'u savaş alanına çeviren sizler bugüne kadar hangi çalışmanızda molozları dinlendirdiniz? Hangi çalışmanızda çevre temizliğine riayet ettiniz? Dünyanın neresinde molozlar dinlendirilmek üzere trilyonlar harcanan rekreasyon alanındaki çimlerin üzerine dökülür? Bana bir tane örnek gösterin...

Fıkra

Söz hakkı
Bir yıldır hiç konuşmadığı karısından ayrılmak isteyen adama hakim sorar:

- Neden bir yıldır karına tek bir söz bile söylemedin?

- Lafını kesmek istemedim, hakim bey!...

Kırmızı Kart
Çalışanlar arasındaki haksızlığı gidermek için profesöre 450 milyon liralık maaş artışı sağlarken emekliye 3.7 milyonu yeterli gören hükümete...

YUH!
Esenler'deki olaylardan sonra "İstanbul'da gettolar var" diye haber yapıp 50 yıl önce başlayan göçü dün olmuş gibi gösteren gazetelere...

ALKIŞ
2001 yılı İnsan Hakları Raporu'nda Türkiye'de uygulanan 124 dolarlık asgari ücreti "İnsan hakları ihlali!" olarak yorumlayan Amerika Dışişleri Bakanlığı'na...

Doğru söz
Bir iyilik yaparsan onu hiç hatırlatma, bir iyilik görürsen onu hiç unutma..

Hay ağzını ÖPEYİM!
Üretimi ve tüketimi durdurarak enflasyonu düşürmek ve bununla da övünmek marifet sayılmaz... (Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağlayan)