kapat
07.03.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Koalisyona sabotaj var

Ortaklarına: Basın aracılığıyla tartışmayın. Rahatsızlık olduğunda hemen toplanıp çözelim.
Kamuoyuna: Kimse merak etmesin, bu hükümet bozulmaz. Bundan sonra sorunları aramızda aşmak için mutabakata vardık.
Hassas konular: İdam, Kürtçe yayın ve öğrenim gibi hassas konular zamanı geldiğinde çözülecek

Başbakan Bülent Ecevit koalisyonda, daha doğrusu koalisyon ortakları MHP ile ANAP arasında yaşanan idam ve Kürtçe tartışmalarının tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini günler öncesinden görmüş ve tansiyonu düşürmek için bu hafta sonunda bir liderler zirvesi planlamıştı. Ancak gerilim önceki gün MHP Grup toplantısında Devlet Bahçeli'nin yaptığı çok sert konuşarak, isim vermese de ANAP'a ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a yönelik çok ağır suçlamalarda bulunması Ankara'da gerilimi birden bire son derece tehlikeli bir noktaya taşıdı. Bahçeli'nin bu sert konuşması üzerine dün yapılan ANAP Grubu'nda Mesut Yılmaz'ın da aynı sertlikte yanıt vermesinin ipleri iyice koparabileceğini gören Ecevit, planladığı zirve toplantısını öne çekerek bu tehlikeli gelişmeyi önleme yoluna gitti.

BUZLAR ERİYOR
Kritik zirvede kamuoyu önünde basın aracılığıyla yürütülen tartışmaların ülkeye ve koalisyona zarar vermekten başka bir sonucu olmayacağını ortaklarına anlatan Başbakan Ecevit, hem Bahçeli'ye hem de Mesut Yılmaz'a bu tatsız tartışmayı kesmelerini rica ediyor. "Her şeyi konuşup tartışalım ama basın üzerinden, kamuoyu önünde değil. İstenildiği an biraraya gelebiliriz. Bu dar toplantıda her şeyi konuşup çözüme kavuşturmaya çalışalım" diyor Ecevit ortaklarına.

Yılmaz ve Bahçeli arasındaki sert tartışmalar nedeniyle oldukça gergin başlayan zirve toplantısında Ecevit'in bu konuşması sonrasında buzlar biraz eriyor. Her iki genel başkan da idam ve Kürtçe konularındaki pozisyonlarını koruyorlar, ama Ecevit'in uyarısını da yerinde buluyorlar. Tartışmanın basın aracılığıyla yürütülmesinin hükümet istikrarının bozulmasından başka bir yararı olmayacağını kabul ediyorlar.

Dün konuştuğumuz Başbakan Ecevit toplantıyı şöyle özetliyor: "Görüşmemiz çok sıcak ve olumlu bir atmosferde geçti. Hükümette uyumun devam ettiği ve bundan sonra da devam etmesine özen göstermemiz gerektiği konusunda bir anlaşmaya vardık."

SABOTAJ BOŞA ÇIKTI
Siyasette tartışma üslubunun çok önemli olduğuna değinen Başbakan Ecevit, koalisyonu bozmak için dışardan yapılan tahriklere kapılınmaması, tuzaklara düşülmemesi gerektiğini söylüyor. "Gayet ince sabotaj girişimleri var koalisyonu bozmak için. Ama dünkü (önceki gün) toplantımız bu girişimleri boşa çıkarmak bakımından da çok iyi oldu" diyor Ecevit. Peki, önceki günkü liderler zirvesinde Ecevit'in Yılmaz ve Bahçeli'ye, "üslubunuza dikkat edin" diye bir uyarısı olmuş muydu?

Şu yanıtı veriyor Ecevit: "Buna uyarı demeyelim. Bu tür gerilim yaratacak tartışmaların basın aracılığıyla yapılmaması gerektiğini söyledim. 'Herhangi bir rahatsızlık olduğunda söyleyin, üçümüzde buradayız hemen toplanalım, sorunu herhangi bir tatsızlık çıkmadan kendi aramızda konuşup çözüm arayalım' dedim."

KAMUOYUNA MESAJ
Ecevit, Yılmaz ve Bahçeli arasındaki sert tartışmaların koalisyonun geleceğine ilişkin olarak kamuoyunda oluşan soru işaretlerini dağıtmak için de şu mesajı veriyor: "Kimse merak etmesin, koalisyon içinde bazı ufak tefek tartışmalar olsa da biz bunları görüşerek, konuşarak aşıyoruz, bundan sonra da aşarız. Hiçbir biçimde hükümet sorunu çıkmaz. Bu hükümetin yapacağı çok iş var daha. Bundan sonra kendi aramızda bir sorun, bir rahatsızlık olduğunda bunları basın aracılığıyla değil, hemen biraraya gelip kendi aramızda tartışarak aşacağız. Öyle bir mutabakata vardık dün..."

Önceki gün sabah saatlerinde Bahçeli'nin Yılmaz'a yönelik sert suçlamalar içeren konuşması üzerine koalisyonda kriz çıkacak kaygısına kapılıp kapılmadığını sorduğumuzda ise, "Yok, hayır kapılmadım. Gerilim çok arttı ama, bunu aşabileceğimizi, uyumu koruyabileceğimizi biliyordum. Çünkü ciddi bir sorun değildi bu" yanıtını veriyor.

Özetle Ecevit, koalisyon krizi çıkmaz diyor. Fakat AB konusundaki tartışmalı konular ne olacak? Sorunlar hep buzdolabında mı kalacak; örneğin Kürtçe yayın ve öğrenim konusu?

AVRUPA'NIN TUTUMU
Ecevit, sorumuzu şöyle yanıtlıyor: "Bunlar başından beri tartışma konusu oluyor kendi içimizde, kendi kafalarımızda. Kolay sorunlar değil. Özellikle bu dil sorunu... Eğer bu bölücü akımı körükleyecek şekilde gündeme getirilmiş olmasa çok daha kolay çözülürdü. Ama dediğim gibi asıl amaç, bölücü terörü siyasallaştırmak ve dil konusunu da bunda önemli etken olarak kullanmak eğilimi olduğu çok açık görünüyor. Yani sanki bununla bölücü örgüt bir kazanım elde edecekmiş gibi görünüyor veya gösteriliyor. Bu tür tehlikeler, olumsuzluklar olmasa bu adımları atmak çok daha kolay olacak. Bölücü akımın Türkiye'de ciddi bir sorun olduğunu Avrupalıların çoğu bilmezden, görmezden geliyor. Kendilerinin öyle bir sorunu yok çünkü..."

Soruları sürdürüyoruz:
* AB'de bazı odakların Türkiye'yi bölmeye dönük planları mı var sizce?

İRTİCA AVRUPA'DA
Bazılarında olabilir. Bir de Türkiye'yi Avrupalı olarak kabul etmeme eğilimi var. Asıl sorun oradan kaynaklanıyor. Bunun tabii bir takım psikolojik nedenleri var. Kültür farklarından, dinsel farklardan kaynaklanan yönleri var. Bizim Avrupalı olmamızı isteyenler de var bizi içlerine sindiremeyenler de var. O yüzden bizim ilişkilerimizi yokuşa sürmek isteyenler çıkıyor. Onlar içinde azınlıkta da olsa bir kısmı bölücü akımı doğrudan desteklemek şeklinde, diğerleri de ilişkileri yokuşa sürerek AB üyeliğimizi engellemeye çalışıyorlar. Müslüman çoğunluklu bir ülkenin AB'ye tam üye olmasını sindiremiyorlar. Şimdi irticai nitelikte sayılabilecek eylemler Avrupa ülkelerinde daha serbest ve bu da onları ürkütüyor. Oysa Türkiye'de o akımlar o kadar etkili değil. Çünkü Türkiye'de bunun anayasal kurallar çerçevesinde önlemleri alınıyor. Onun için bu tür akımlar daha çok Avrupa'da besleniyor, orada yeşeriyor ve o da yine Avrupalıları ürkütüyor...

* Sayın Yılmaz, "tam üyelik müzakerelerinin yolunu bu yıl açmamız gerekiyor. Aksi halde belirsiz bir süreye kalırız" diyor. Siz buna katılıyor musunuz?

Tabii bu yolu açabilirsek çok iyi olur. Bunu yapmaya çalışacağız. Aslında büyük bir hızla ilerliyoruz. Orta vadeli kriterlerin bile çoğunu yerine getirdik, ama bir iki ayrıntı üzerinde takılıyoruz şimdi. Onları da aşabileceğimizi umuyorum. Türkiye'de var olan bazı çok ciddi sorunlar Avrupa ülkelerinde yok. Maalesef bizim, bölücü ve irticai akımlar gibi bazı sıkıntılarımız var. Bunların getirdiği birtakım zorluklar oluyor. Bunları aşmak da zaman istiyor. Ama kamuoyunun çok büyük çoğunluğu AB üyeliğini istiyor. Bu konudaki isteksizlik bazı batı Avrupa ülkelerinde çok daha fazla. Örneğin Norveç, Danimarka... Fakat Türkiye'de genel eğilim AB üyeliğinin açık şekilde lehine. Öyle olunca 'madem AB üyeliğini istiyoruz o halde şunu şunu yapmalıyız'ı gündeme getirmemiz de doğaldır. Elbette bunlar tartışılacak ve bir uzlaşma formülü de bulunacak.

* AB kapısını açmış en azından tam üyelik müzakerelerini başlatmış bir hükümet olarak seçime gitmeyi arzulamıyor musunuz?

UZLAŞACAĞIZ
Tabii arzuluyoruz ve ona çalışıyoruz. Bunu uzlaşı ile yapmaya çalışıyoruz. Düşünce özgürlüğü ile ilgili tartışmalar aşıldı bir takım adımlar atıldı. Bundan sonra da idam ve ana dilde yayın ve öğrenim gibi hassas konular da dahil konular zamanı geldiğinde ele alınıp çözüme kavuşturulacak. Ama bunlar hemen bugünden yarına çözülebilecek şeyler değil. Tartışacağız, görüşeceğiz ve bir uzlaşı yolu bulup aşacağız bunları. Öyle anlaşılıyor ki dünkü liderler zirvesinde tartışma üslubu ve yeri konusunda varılan mutabakat Ecevit'i oldukça rahatlatmış durumda. Ayrıca bugün her ne kadar zor görünse de Kürtçe ve idam tartışmalarından da bir uzlaşma ile çıkılabileceği umudunu koruyor Başbakan...

Bilal ÇETİN



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
PARLAMENTO
DSP   129
MHP   127
ANAP   78
DYP   86
AKP   53
SP   48
TDP   3
BAĞIMSIZ   14
BOŞ   12
TOPLAM   550

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır