kapat
08.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Bu alemde en iyi dayağı biz yeriz!

Onlar filmlerin unutulmaz yüzleri. Cüneyt Arkın, Fikret Hakan gibi jönlerden az dayak yemediler. İşte sinemanın emektarları..
Türk sinemasının hangi emektarıyla konuşursanız "Bizde anı çok. İçinde bol sayıda kırık ve kan var bunların" diyor. Anlatırken çoğu zaman acınacak halleriyle sanki dalga geçiyor gibiler. Bunlardan biri de "Kırılmadık yerim kalmadı, yine de vazgeçmedim" diyen Mehmet Uğur... Türk sinemasının en iyi dublörlerinden.. Bugüne kadar 250 film çekmiş. Adam olacak çocuk misalı 7 yaşında ip cambazı olarak sirklerde dolaşmaya başlamış. 1968'lerde ise İstanbul Kartal'da kendi sirkini açmış. Sirkte sinema da gösteriliyormuş. Ancak sinema makinası bozulunca yolu Yeşilçam'a düşmüş doğal olarak. Çünkü makineyi başka yerde onartmanın imkânı yok. Uğur, ip cambazı olduğunu söyleyince kader ağlarını örmüş. Gerisini ondan dinleyelim: "Bize yüksekten atlayabilen biri lâzım sinemada oynar mısın?" diye sordular kabul ettim. Ondan sonra cambazlığı bırakıp sinemaya başladım. Sinema bir tutku... "Bir kez adımını attın mı bir daha geri adım atamıyorsun. Ya o seni eritir ya da sen onu..." Sinemayla ilk tanıştığı günleri anlatırken dalıp gidiyor belli ki hayatı gözlerinin önünden bir film şeridi gibi geçiyor. "Şu an hiçbir kemiğim sağlam değil... Kollarım, bacaklarım aynı yerden sayısız kez kırıldı. Türlü türlü tehlikelere atıldım. Normalde yapmam bunu ama iş sinema olunca hiç mantık arayamıyorsun"

RUMELİ HİSARI'NDAN ÇAKILDIM
Uğur, kısa sürede yükseliyor ve avantür (macera) filmlerinin aranan ismi oluyor. Fakat 30 yıllık sinema hayatı boyunca ilk filminden itibaren hiçbir zaman şansı yaver gitmiyor. Dikkatleri çekmeyi başaran Mehmet Uğur, ünlü aktör Cüneyt Arkın'la çalışmaya başlıyor ve bir daha ondan ayrılmıyor. Aktör Cüneyt Arkın olunca Mehmet Uğur'un karşılaşacağı tehlikelerin boyutları da bir kat daha artıyor. Arkın'ın başrolünü oynadığı Estergon Kalesi'nde bütün kemiklerinin nasıl çatırdadığını şöyle anlatıyor: "Rumeli Hisarı'nda çekeceğiz. Cüneyt Arkın bizi aldı götürdü. Setçilerle birlikte en fazla dört ya da beş kişiyiz... Ben Arkın'a dublörlük yapıp Rumeli Hisarı'ndan atlayacağım. Fakat mümkün değil... Branda var ama dört kişinin brandayı tutabilmesi imkânsız. Cüneyt Arkın'a söyledim ama dinlemedi. Onlar bırandayı gerdiler... Atladım. Atladığım gibi yere çakıldım, bütün kemiklerim kırıldı. Dediğim gibi çıktı; onlar bırandayı tutamadılar."

Acı ve ıstırap Mehmet Uğur'dan hiç uzak durmamış. Uğur'un artık kalıp tutmayan kaburgaları en son Levet Kırca'nın yönetmenliğini yaptığı 'Son' isimli filmde bir kez daha kırıldı. "Son'da Levent Kırca'nın dublörlüğünü yapacaktım. Ayaklarımın altında bomba patlayacak ben de fırlayacaktım. Beni çekecek olan ip 250 kilo ağırlık kapasiteli olunca bomba patlar patlamaz ben füze gibi uçtum, duvara çarptım. Kaburgalarım kırıldı. Hâlâ tedavi görüyorum. Ben 90 kiloyum. Beni çekecek ipin ona göre ayarlanması lâzım. Ama ayarlamayı unutmuşlar. Sonunda yine olan bana oldu."

Mafya babasıydı ama çenesi kırıldı
Birçok sahnede acımasız mafya babası rolünde gelene dayak, gidene tekme atıyor görünseler de aslında en çok onların, figüranların canları acıyor! Dündar Aydınlı, Türk sinemasının en iyi mafya babası rolünde tam 1116 filmde rol oynadı. Korkunç bakışları, sert yüzüyle bu rol için biçilmiş kaftan.

Aydınlı 1961'de Efes Film Şirketi'nin açtığı "Sinema Artisti" yarışmasında finale kalıyor ondan sonra ver elini Yeşilçam. Bu sayede o yıl "Evlat Evlattır"ı çekiyor. Ondan sonra da gerisi geliyor.

Dündar Aydınlı, Fikret Hakan'ın başrolünü oynadığı "Korkusuz Adam" filminde mafya babası rolündedir. "Bu filmde bir kavga sahnesi var. Rol gereği ben kapıdan içeri girince Fikret Hakan, bana çelme takıp yere düşürecek ve sol çeneme tekme sallayacaktı. Ben ona göre tekme yemiş gibi yapacaktım ve rolüm bitecekti. Fakat tam o sırada Fikret Hakan, yanlışlıkla sağ çeneme tekme sallayınca kanlar içinde kaldım. Çenem kırılmıştı!"

Polisten kaçarken şöhreti yakaladı!
Ününü bir Tarzan filmine borçlu olan Çetin Başaran da sinema uğruna kemiklerini kıranlardan. "Bu alemde artık kimse bununla övünmüyor. Herkesinki kırıldı!" diyor ve başlıyor anlatmaya. "Tarzan'da ipten ipe atlıyorum. Birincisine atladım, ikincisine atlarken kendimi yerde buldum. İpi asmışlardı ama bağlantıyı unutmuşlardı. Ancak bir yıl sonra filme devam edebildim." Başaran, yıllar önce Galata Köprüsü''de işportada gömlek satmaktadır. Eminönü polisine 5 lira ceza ödememek için köşe kapmaca oynamaktadır. Bir gün kaçarken Köprü'den atlar. Şans eseri buğday yüklü bir motora düşer. "Film çekiyoruz devam edin" der. Olayı oradan geçmekte olan yönetmen Osman Seden görmüştür. Başaran'ın ortağına kartını bırakan Seden, "Beni mutlaka arasın" der. Bir yıl sonra Seden'e giden Başaran'ın gelecekteki mesleği artık bellidir: sinemacılık.

YARIN
* Son Halep Valisi Harputlu Arif Ağa'nın sinemacı torunu kim?

* Türk-Yunan ortak yapımında görülmez kaza. "Yönetmeni dinlemenin sonu..."

* Cüneyt Arkın'ın, sille tokat dövüp hastanelik ettiği oyuncu...

* Savaş sahnesi gerçek oldu. Necdet Tökeş'in vücudunda bomba nasıl patladı?



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır