Kayıp canbazlar
Öncelikle Denizlispor'u tebrik etmeliyiz. Neden? İki sebepten... Türkiye'de tribün terörünün bu kadar fazla tırmandığı, gerçek futbolseveri müthiş rahatsız ettiği bir dönemde demir parmaklıkları ortadan kaldıran ilk stat olma özelliğini ısrarlı sürdürdüğü için. Ayrıca geçenlerde ölen Doğan Seyfi'nin 18 numaralı formasını stadın en gözüken yerinde sergiledikleri için... Denizlispor, o ilki de gerçekleştirmiş oldu.
Maça gelince... Denizlispor Teknik Direktörü Rıza Çalımbay, bundan önce görev yaptığı Göztepe'deki gibi gene çok koşan, topla birlikte göze hoş gelen, devamlı pres yapan ve rakipte erozyon yaratan uygulamasını çok başarılı olarak 80 dakika uyguladı.
Galatasaray'ın top cambazları Arif, Berkant, Hasan Şaş, Ergün ve Batista sahada görünmedi. O kadar ki, Galatasaray ilk yarı tek gol fırsatını Perez ile dakika 45'te yakalarken, rakip 18 içinde bir tek paslaşma gerçekleştiremedi. Sarı-kırmızılı takım kalesinde ise 3 mühim gol pozisyonu yaşadı. Denizlili Muzaffer'in iki etkili şutunu kaleci Mondragon zorlukla kurtardı.
Bu arada ikili çarpışmalar da futbolcuların sakatlanmasına neden oldu. Berkant bir darbe aldı. Emre'nin dudağı patladı ve kan revan içinde tedavi gördü. Buna karşılık sertliğe ayak uyduranların başında Bülent vardı. O da kart gördü zaten. Bu furyaya Denizlispor'da Hietanen de uydu. Galatasaray bir türlü kenardan boş alanda top dolaştırıp rakibi kademesiz ekarte etme ustalığını gösteremedi.
Bedava golle puan
"Denizlispor ikinci yarı bu tempoyu kaldırır mı?" derken tam tersine Galatasaray iyice yorulmuş bir görüntü çizdi. Yeşil-siyahlıların son üç maçında gol atmış olan Veysel, dün de çalışkanlığını sürdürdü ve 4'te 4 yaptı.
Galatasaray ilk olarak Erhan ve Murat Sözkesen'i oyuna aldı ve rakip 18 içinde Arif'in pasıyla Hasan Şaş mutlak bir gol fırsatını yakaladı ama aceleden kaçırdı. Galatasaray'ın alıştığımız becerisi bu maçta adeta silindi. Buna karşılık Denizli'in daha çok çoğalan, rakibin rahat paslaşmasını bozan futbolu devleşti.
Galatasaray teslimiyetçi ve kaderci döneme girmişken yaptığı değişiklikler de ürün vermedi. Fakat Tolunay'ın hatasında Arif'in vurduğu bir top kaleci Süleyman'ı kontrpiyede bırakınca mucize bedava bir gol beraberliği sağladı. Sahanın en iyi oyuncusu oysa Denizlispor kalecisiydi. Futbolun cilvesi bu işte... Her zaman iyi oynayan kazanamıyor.