Bırakın rahat uyusun
Bİr genç kızın intiharı karşısında medyanın yürüttüğü yayın zıvanadan çıktı.
Sanki akide şekeri emiyorlar. Neredeyse ramazan sohbeti misali, intihar muhabbetleri yapacaklar.
Gerzeğe sorsan, cevabı hazır:
Topluma hizmet veriyorum.
Bırak be, toplum hizmetsiz kalsın daha iyi!
Almış intihar konusunu eline, kurulmuş ekrana, ayı bir müteahhite yamanınca, üç günde bir fukara komşu karılarını eve toplayıp ağda partisi düzenleyen kenar mahalle yosması gibi son derece hassas bir konuyu orasından burasından çekiştiriyor.
Haddinden fazla büyük gazetelerimizin mutfak tilkileri de, "Yaşasın, dört dörtlük bir konu yakaladık, bugün de dört sayfayı kurtardık" sevinciyle, kutu içine kutu açıyor, uzman görüşü, bilirkişi bilmemnesi, detayının detayı, anasının örekesi yamalarıyla, aynı yaştaki yüzbinlerce çocuğa intihar tekniklerini, nasıl satanist olunacağını, kıçıkırık üç beş doyumsuz zengin çocuğunun çevresinde öbeklendiği şımarık şebekelerin adreslerini, oralara nasıl sızılacağını, neler yapıldığını falan anlatıyor ballandıra ballandıra...
Utanmasalar, öteki dünyadan röportaj yayınlayacaklar...
Yol gösterdiklerinin farkında olmadan...
İçlerinde "Ulan seksi bir sebep de yakalayamadık" diye hayıflananlar bile vardır bunların arasında.
Kestirmeden söyleyim:
Kan ter içinde bir budalalık, bu sergilenen!
İşin aslı şu halbuki:
İntihar eden o çocuğun eylemi, toplumsal değil, kişisel...
Büyük ihtimalle de, kişisel problemlere, psikiyatrik açmazlara, sosyal ilişki güçlüklerine ve birbirini besleyen çözümsüzlük ve çıkışsızlıklara dayanıyordu.
Modern dünyada "psikiyatri" disiplinleri olarak incelenen çok sayıda ciddi rahatsızlık var, bunların bazı sarmalları tedavi edilemiyorsa "acıklı son"lar da yaratabiliyor.
Kendini başlıbaşına "intihara eğilim" biçiminde gösteren rahatsızlık bile var...
Hal böyleyken, bütün bir toplumu, "ölüm sevici hale" sokmanın alemi ne?
Kendini başbakan zanneden gerzek gazeticiye alıştık da, kendini psikiyatr uzman zannedenleri yeni yeni görüyoruz.
Tv ve gazetelerde estirdiğiniz "intihar terörü" ile sürdürdüğünüz "intihar muhabbeti" faydanızdan çok fazla zarar veriyor topluma, farkında olmayacak kadar gözünüz mü döndü?..
Sahiden mi psikopatsınız?
Bırakın, çocuk rahat uyusun!
Özgürlük istiyoruz
Mümtaz Soysal'ın "yabancı dille öğrenime son verilecek" sloganını eleştirdim ya, bir hoca soruyor:
"Yabancı dille yüksek öğrenim nerede var?"
Zaten eleştirdiğim de bu "tek tip"çilikti.
Niye, eğitim ve öğrenim birçok seçenekli olmasın?
Yabancı dille eğitimin yararları olduğu gibi bir takım zorlukları ve sakıncaları da elbette vardır.
Ama insanların, çok seçenekten birini tercih etme özgürlüğü bulunsa daha iyi değil mi?
Özgür bir öğrenim ortamı, yeni nesiller için daha iyi olmaz mıydı?
Hem, yabancı dille öğrenim gören gençlerin kültür emperyalizminin maşası olacağını düşünmek, paranoyak bir düşünce değil mi?
Ayrıca gençlere hakaret içermiyor mu?
Her ingilizce okuyan Britanya ajanı olsaydı, zaten yanmıştık, öyle değil mi hocam?
BÜYÜTEÇ
Rumlar, Türkler'e dönsünler diye adam başı 5 bin dolar teklif ediyor, Denktaş kızıyor. Haksız değil, 5 bin dolar da çok az para be birader!