Futbolu sevmiyoruz sömürüyoruz
"Sahanın dışında futbolu fazla sevmem." Sergen'in sözü bu...
Peki sahanın içindeyken seviyor mu futbolu? Pek açık değil orası da. Söylediklerine bakılırsa, saha içindeyken "vakit geçtiği için" memnun! "Bu sadece bir iş" diyor. O kadar!
Ahmet Tulgar'ın geçtiğimiz pazar günü Milliyet'teki Sergen röportajı gerçekten zengin içerikliydi.
Sergen de her zamanki açık sözlülüğüyle konuştukça, futbol endüstrimizin yaldızları birer birer dökülüveriyordu.
Bu kez dikkatimi en çok Sergen'in can sıkıntısı çekti.
Ününden sıkılmayı anlarım. Ama bir futbol yıldızının futboldan ve futbolculuktan bu kadar sıkılması normal mi? Sıkıla sıkıla futbolu sevmenin çok uzağına düşmüş Sergen. Anlattıklarından öylesine belli oluyor ki, yüreğinin futbolla hoplamadığı!
"Kamplarda bütün gün at yarışı izliyoruz. İşadamı da olamayız. Ne yapacağız biz? Bari bir dizi teklifi gelse de vakit geçirsem."
Şu anda Batı'daki, Anelka gibi birkaç istisna dışında, yıldız futbolcuların futbol sevgilerinin ve bağlılıklarının gün geçtikçe artışını buraya aktarmak istemiyorum.
Yeni yıldızların yetiştirilmesine kafayı takanları, bunun için uluslararası organizasyonlarda çalışanları; boş zamanlarında tenis, golf gibi başka sporlara gönül verenleri de bir kenara bırakıyorum. Dizi film meselesine hiç girmiyorum!
Zihnimi başka bir şey kurcalıyor.
Ne mi?
Bakıyorum bizim futbol alemimize...
Taraftarlar futbolu değil, takımlarını seviyor; "futbolun gerçekleri" hiç ilgilendirmiyor onları; varsa yoksa "takımın başarısı."
Son yılların futbolumuzdaki en yetenekli yıldızı da futbolu değil; vakit geçirmeyi seviyor.
Ne yalan söylemeli, zaten futbolcuların büyük bölümü son yıllarda futboldan çok parayı seviyor.
Hakemler futbolu değil, sahada iktidar egzersizini, saha dışında da kendilerine görev veren komitenin başındakileri seviyor!
Yorumcular futboldan çok "ben demiştim"li; "sen anlamazsın, ben anlarım"lı ego mastürbasyonlarını seviyor.
Yöneticiler futboldan nefret ediyorlar aslında; çünkü hani şu futbol olmasa ne güzel yönetecekler kulüpleri!..
Endüstri futbolu değil, iştah kabartan futbol pazarını seviyor
Garibim futbol... Ona ne kadar az sevgi, ne kadar az ilgi kalıyor, farkında mısınız?
Peki ne yapıyoruz biz futbolla?
Futbolu sömürüyoruz.
Hasetlerimiz, hırslarımız, düşmanlık duygularımız, gündelik hayatın acılarına merhem olacak sevinçlerimiz için sömürüyoruz futbolu.
Kimimiz futbolun sırtından ün kazanıyor; kimimiz onun sırtından para kazanıyor; kimimiz onun sırtından eş dost çevresinde güç ve şan kazanıyor.
Oysa futbolu içten bir övgü ve sevgiyle sırtında taşıyanlar o kadar az ki!
Eee! Alem böyle olunca, kralı da şiddet oluyor tabii... Şaşırmamalı!