kapat
24.01.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 NET YORUM
 HYDEPARK
İNANÇ DÜNYASI
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 PAZAR SABAH
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

'Uyum' Meclis'ten döndü

Adalet Komisyonu'nda "Ülke F tipine dönecek", "Hindi gibi düşüneceğiz" gibi sert tepkiler üzerine, liderler uyum paketini yeniden ele alacak
Avrupa Birliği üyeliği yolunda yapılan Anayasa değişikliklerine "uyum" amacıyla hazırlanan "Mini Demokrasi Paketi", dün Meclis Adalet Komisyonu'nda milletvekillerinin sert tepkilerine neden oldu.

Türk Ceza Kanunu'nun 312 ve 159'uncu maddeleri ile Terörle Mücadele Yasası'nı değiştiren "mini paket", muhalefet milletvekilleri tarafından "özgürlükleri mevcut düzenlemeden daha fazla sınırladığı" gerekçesiyle eleştirildi. Komisyonun ANAP'lı üyeleri de, tasarıya itirazları bulunduğunu belirterek muhalefete yakın durdular ve tasarının alt komisyona gönderilmesine destek vereceklerini açıkladılar. Jandarma Genel Komutanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı, görüşmeleri izlemek üzere Komisyon'a birer görevli gönderdi. Görevliler, sürekli not tuttular.

VATAN HAİNLİĞİ KAVGASI
Görüşmelerde tasarıyı savunan DSP'li Erol Al ile SP ve AKP milletvekilleri arasında tartışma çıktı. Tansiyonu yükselten tartışma şöyle gelişti:

Erol Al (DSP): Türk milleti ve Türk devleti ifadelerine karşıysanız açıkça söyleyin.

Mehmet Bekaroğlu (SP): Polemik yapıyorsun, saçmalıyorsun, kim karşıymış ne diyorsun?

Ramazan Toprak (AKP): Böyle diyen şerefsizdir, terbiyesizdir.

Şeref Malkoç (SP): Milletvekillerine vatan haini diyor.

Mehmet Bekaroğlu: Zaten işi gücü, herkese vatan haini diyerek susturmak.

Erol Al: Burası TBMM, herkes söylediğine dikkat etsin. Bağırarak kimse beni korkutamaz.

Malkoç: Provokasyon yapmak için gelmiş.

Bekaroğlu: Biz nereden geldik lan buraya? Yunanistan'dan mı, Rusya'dan mı?

Erol Al: Ben komisyon üyesiyim, dışarıdan gelen sizsiniz.

Ramazan Toprak: Adam gibi konuşun. Ben öz be öz Türküm. Senin ne olduğunu bilmiyorum.

Erol Al: Gidin kütüğünüze bakın. Ben Türk milletinin temsilcisiyim, bu hakkı kimse elimden alamaz ama konuşturmuyorsunuz.

Emin Karaa: Lütfen toparlayın Sayın Toprak.

Erol Al: Benim adım Toprak değil, Erol Al.

İLGİNÇ BENZETMELER
Tartışmanın ardından muhalefet milletvekilleri tek tek söz alarak görüşlerini açıkladılar. Milletvekillerinin görüşleri şöyle:

Fethullah Erbaş (SP): Hukuk fakültesinde iken hocamız (Hindi gibi düşünmeyin) derdi. Ben bu tasarıdan sonra artık hindi gibi düşüneceğim. Herkes hindi gibi düşünecek, ama söyleyemeyecek.

Mehmet Bekaroğlu (SP): Getirilen düzenlemelerle Türkiye F tipine çevriliyor.

Mehmet Çiçek (AKP): "Lazların kafası gece 12'den sonra çalışmaz" esprisini, bu tasarı yasalaştıktan sonra yaparsanız, Bakanlar Kurulu'na hakaret edildi, diye hakkınızda dava açılabilir.

Fahrettin Kukaracı (SP): Suçu da cezayı da hakimler verecek. Hakimler oligarşisi olacak.

Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ise, tasarının mütevazı, ama önemli bir adım olduğunu savundu. Komisyon, bugün tasarının maddelerini görüşecek.

PAKET YENİDEN LİDERLERDE
Koalisyon ortağı partilerin grup başkanvekilleri ve Adalet Komisyonu Başkanlık Divanı üyeleri kamuoyundaki ve komisyondaki tepkiler üzerine, Uyum Paketi'ni alt komisyona havale etmeye karar verdi. Alt komisyonda görüşmeleri devam ederken de Liderler Zirvesi ile sorunun aşılması, liderlerin kararı doğrultusunda alt komisyonda önergelerle tasarının yeniden şekillendirilmesi benimsendi.

AİHM FATURASI 11 MİLYON DOLAR
Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları uyarınca şu ana kadar ödediği maddi tazminat miktarının 11 milyon doları bulduğu bildirildi. Türkiye, yine AİHM kararları gereği gelecek aylarda yaklaşık 1.5 milyon dolar ödemek zorunda kalacak. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Türk heyeti tarafından hazırlanan bir belgeye göre AİHM, 8 Kasım 2001'nde kadar Türkiye ile ilgili 255 davayı karara bağladı. Bu davaların 244'ünde, Türkiye'nin insan hakları ihlalinde bulunduğu görüşüne varıldı. Türkiye, AİHM'de en fazla, İnsan Hakları Sözleşmesi'nin mal ve mülk hakkının korunmasıyla ilgili maddesinden mahkum oldu. Malk ve mülk hakkını, adil yargılanma hakkı ve işkencenin yasaklanmasıyla ilgili maddeler izliyor.

312, 159 VE TMY'NİN 2 YILLIK BİLANÇOSU
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün verdiği bilgiye göre, 2000 yılında TCK'nın 159 ve 312'nci maddeleri ile Terörle Mücadele Yasası'na (TMY) göre açılan davalar ile sanık sayısında 1999'a göre düşüş oldu. 159'dan 1999'da 648 sanık hakkında 307 dava açıldı, 101'i mahkumiyet, 113'ü beraatla sonuçlandı. 2000'de ise 324 davada 568 sanık yargılandı, 82 dava mahkumiyet, 105 dava beraatle sonuçlandı. 312'den 1999'da 1345 sanıkla 482 dava açıldı, 246 mahkumiyet, 136 beraat kararı çıktı. 2000'de ise 351 davada 780 kişi yargılandı, 179 mahkumiyet, 91 beraat verildi. TMY'den 1999'da 2450 sanığa 1260 dava açıldı. 1317 mahkumiyet, 227 beraat kararı verildi. 2000'de ise, 631 davada 1455 kişi yargılandı, 324 mahkumiyet, 83 beraat kararı verildi.

'Önce Türk kimliğini tanısınlar'
DYP lideri Tansu Çiller, Kürtçe eğitim başvurularını "PKK uzantısı bir oyun" olarak nitelendirdi ve bu istemin AB'ye üyelik yolunda sadece "daha fazla demokrasi talebi" olarak görülmesinin tarihi bir yanılgı olacağını iddia etti.

Tansu Çiller, dün partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, devletten kolektif hak talep edenlerin önce devletle aralarındaki bağın ne olduğunu tarif etmek mecburiyetinde olduklarını belirterek, "Türk üst kimliğinin bir parçası olduklarını ifade etmek zorundadırlar. Bu üst kimlik, Çanakkale milliyetçiliğinin tescil edildiği anlayıştır" dedi.

Türkiye'nin, üst kimliğini oluşturan alt kimliklerle problemi olmadığını, kendilerinin de buna müsaade etmeyeceğini ifade eden Çiller, "Alt kimliğin, üst kimliği parçalayğcı faktöre dönüştürülmesine de asla izin verilemez ve vermeyiz" dedi.

Çiller, isim vermeden ANAP lideri Mesut Yılmaz'ı da "AB'ye giden yol Diyarbakır'dan geçer" sözleri ve "Kürtçe talebinde bulunanlara daha ılımlı yaklaşılması" görüşü nedeniyle "ayrılık tohumu" ekmekle suçladı.

'312'yi referanduma sunalım'
AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, TCK'nın 312'nci maddesinin halkoyuna sunulmasını istedi.

Partisinin TBMM Grubu'nda konuşan Erdoğan, Meclis'e sunulan uyum yasalarını eleştirdi. Uyum yasalarındaki bu düzenlemeyle daha da geriye gidileceğini söyleyen Erdoğan, özellikle siyasi hayatını tehlikeye sokan mahkumiyeti nedeniyle 312'nci maddede yapılan düzenlemeye tepki gösterdi. 312'nin kişisel bir sorun değil, topyekun özgürlükler sorunu olduğunu ve AB üyeliğini doğrudan etkileyeceğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu: "312 mağduru sadece ben değilim. Öyleyse benim yüzümden başkalarını mağdur etmeyi hangi aklı selimle izah edebiliriz. Umarım tasarı Genel Kurul'a gerekli iyileştirmeler yapılarak gelir. Eğer bu milletvekillerine veya diğer siyasi partilerimize güvenilmiyor, bu şekilde telakki ediliyorsa, işte referandum böyle anda gündeme gelir. Gidin millete, bunun kamuoyu araştırmalarını yapalım. Bakalım millet ne diyor bu konuda. Bana göre Türkiye'nin ihtiyacı olan da budur."

'Bu paketle krallığa döneceğiz'
ANAP Genel Başkan Vekili Erkan Mumcu, AB Genel Sekreterliği'nin hazırladığı Anayasa uyum yasa tasarısına, Adalet Bakanlığı ve Başbakanlık üçgeninde çeşitli tarafların müdahalesi sonucu kargaşa yaşandığını belirterek, "Hükümet bağışlasın burada tutarsızlık var" dedi. ANAP Lideri Mesut Yılmaz'ın Bulgaristan'da olması nedeniyle partinin Meclis Grubu'nda konuşan Mumcu, sözlerine Turgut Özal'a övgülerle başladı. Mumcu, "Bugün herkes ya Özal'ın dediğini yapıyor, ya da Özal gibi yapacağını söylüyor. O gün eleştirenler, bugün Özal'ın hatırası önünde özür dilemeliler" dedi.

"Mini demokrasi paketi"nin de Meclis'te geliştirilmesi gerektiğini kaydeden Mumcu, "Bu, tasarı, 1930'un da gerisine, krallık yasasına dönüştür. Tasarı'nın neresini tutsan orası elinde kalıyor. Bu Tasarı, Türkiye'yi ya hakimlerin karar veremediği bir ortama veya hakim devletine sürükleyecektir" diye konuştu. Tasarının bırakın hukuk devletini, kanun devletini bile kanun devletine bile götürmeyeceğini savunan Mumcu, "Düzenlemenin Türkiye'yi götüreceği yer, despotik, otoriter toplum düzeni olabilir" dedi.

ABD'den Meclis'e yakın takip
ABD Ankara Büyükelçisi Robert Pearson, Meclis Başkanı Ömer İzgi'yi ziyaret ederek, demokrasi yolunda Meclis'in gündeminde bulunan düzenlemelerle ilgili bilgi istedi.

Pearson, gazetecilere bilgi verirken, "Meclis'in gündeminde neler var, biz hangi konulara dikkat etmeliyiz, bunları öğrenmek istiyorum" dedi. Pearson, Meclis gündeminde bulunan "uyum yasaları"nı değerlendirmesi istenince ise, görüşmelerin sürmesi nedeniyle değerlendirme yapmasının uygun olmayacağını belirtti. Pearson, geçen yıl yapılan Anayasa değişikliğinin ise tüm dünyada hoşnutlukla karşılandığını ifade etti. Pearson, sözlerini şöyle tamamladı:

"Hep şunu söylüyoruz: Türk halkı daha fazla demokratik reform ve demokratikleşme yönünde adım atmak istiyor. Bunu, başkaları kendilerine yapmalarını söylediği için değil, kendileri istedikleri için yapıyorlar. Bu, bizim ülkemiz için de geçerli. Biz de devamlı demokrasinin geliştirilmesi konusunda, sistemimizin daha ileri hale gelmesi için çaba sarfediyoruz."



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
PARLAMENTO
DSP   130
MHP   127
ANAP   79
DYP   85
AKP   53
SP   48
BAĞIMSIZ   16
BOŞ   12
TOPLAM   550

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır