kapat
24.01.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 NET YORUM
 HYDEPARK
İNANÇ DÜNYASI
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 PAZAR SABAH
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Kaplancılar'a dikkat edin

20 yıl boyunca Afgan iç savaşını izleyen Pakistanlı gazeteci Ahmed Raşid, Metin Kaplan'ın Ladin'in sağ kolu Namangani ve Orta Asya'da hilafet düzeni isteyen Hizb-üt Tahrir örgütüyle yakın ilişkiler içerisinde olduğunu açıkladı
11 Eylül saldırılarından bu yana bütün dünya Afganistan'la yatıp kalkıyor. Ancak Afganistan'da yuvalanan ve Türkiye'ye kadar uzanan terör örgütleri, ABD'nin Afganistan harekatının nedenleri ve Taliban'ın devrilmesinin ardından ortaya çıkan tablo hakkında çok az şey biliniyor. Bütün bu konuları, 20 yılını Afgan iç savaşını izleyerek geçiren Pakistanlı gazeteci yazar Ahmed Raşid'e sorduk.

Everest Yayınları'ndan çıkan "Taliban: İslamiyet, Petrol ve Orta Asya'da Yeni Büyük Oyun" adlı kitabın yazarı olan Raşid, eserinde Afganistan savaşının Hazar petrollerinin paylaşımına yönelik "yeni büyük oyun"un bir parçası olduğunu savunuyor.

* Nedir sözünü ettiğiniz bu yeni büyük oyun?

1991'de bağımsızlıklarını kazanan Orta Asya cumhuriyetlerinin muazzam zengin petrol ve doğalgaz rezervleri için ABD ile Rusya arasında savaş başladı. Bu savaşın merkezinde ise Pakistan ve Hindistan'a kurulması planlanan boru hatlarının kesişme noktası olan Afganistan yer alıyordu. Afganistan'a hakim olan Orta Asya'ya da hakim olacaktı.

* Bu oyunun Afganistan'a etkisi ne oldu sizce?

ABD, Pakistan gizli servisi ISI'nın telkinleriyle Afganistan'da, Taliban idaresinde istikrar sağlanabileceğine inandı; Pakistan ve Suudi Arabistan aracılığıyla Taliban'a silah ve maddi yardım sağladı. Rusya, İran ve Hindistan Taliban'ın iktidarına karşı çıktığı için de bölgede istikrar bir türlü sağlanamadı.

* ABD'nin Afganistan harekatı nasıl başladı?

Amerikalılar Taliban iktidarda olsa bile Ladin'i ortadan kaldırabileceklerine inandılar. Ladin'in Taliban'la ülkeyi birlikte yönettiğini anlamadılar. 1998'de ABD'nin Afrika'daki elçiliklerine düzenlenen saldırıların ardından ABD'nin amacı Ladin'i yakalamak oldu. Ladin varlığını sürdürdükçe hiçbir ABD şirketinin Afganistan'da boru hattı inşa edemeyeceği anlaşıldı. 11 Eylül'le birlikte de Taliban devrilmeden Ladin'den kurtulmanın imkansız olduğu ortaya çıktı.

* Taliban neden Ladin'i teslim ederek ABD'nin desteğini almayı denemedi?

Boru hattı konusundaki pazarlıklar sırasında Taliban, ABD'nin kendilerini meşru yönetim olarak tanıması karşılığında Ladin'i vermeyi teklif etti. Bu teklif kabul edilmedi. Batı'nın uyguladığı yaptırımlar sonrasında da Taliban, Ladin'e bağımlı oldu.

Afganistan aşığı bir gazeteci
1950 doğumlu Ahmed Raşid, Daily Telegraph ve Far Eastern Economic Review'ün Pakistan, Orta Asya ve Afganistan muhabiri. Raşid BBC, CNN ve diğer uluslararası haber kuruluşlarına da programlar yapıyor. Raşid'in daha önce Türkiye'de Orta Asya'nın Dirilişi (Varlık, 1996) isimli bir kitabı yayınlandı. 20 yıldır Afganistan'la ilgili geniş çaplı haberler yapan tek gazeteci olan Raşid, Afganistan'a büyük bir aşkla bağlı. Raşid'in 'Taliban: İslamiyet, Petrol ve Orta Asya'da Yeni Büyük Oyun" isimli kitabı Amazon bestseller listelerinde ilk üç hafta birinci sırada olmak üzere 6 hafta kaldı. ABD'de 300 bin satan kitap, Türkiye'de ise 2 bin adet sattı.

Kaplan Ladin'le ilişkide
* Ladin'in başında olduğu El Kaide örgütü içerisinde Türkler var mıydı? Radikal İslamcı Türk örgütlerle Ladin'in ilişkisi ne düzeydeydi?

El Kaide içerisinde çok fazla Türk yoktu. Ancak Ladin'in Ayman el Zawahiri'den sonra en güvendiği isim olan ve Özbekistan'da İslami mücadeleyi başlatmakla görevlendirilen Cuma Namangani'nin kurduğu 'Özbekistan İslami Hareketi' içerisinde Türkler var. Bunlar Müslüman bir Orta Asya için mücadele eden Pantürkizm yanlısı militanlar. Metin Kaplan'ın başında olduğu Almanya'daki Hilafet Devleti'nin Hizb-üt Tahrir örgütüyle de yakın ilişkileri var. 1950'lerin başında Mısır'da faaliyet gösteren Müslüman Kardeşler örgütünden ayrılan Şeyh Takiyuddin En Nephani tarafından Ürdün'de kurulan örgüt, Hilafet'in yeniden kurulmasını amaçlıyor ve Orta Asya'daki rejimlerin devrilmesi için mücadele ediyor. Hizb-üt Tahrir'in Afganistan'da üsleri yok ancak Orta Asya'da çok güçlü. Faaliyetlerini yeraltında sürdürdüğü için birçok kimse ne kadar popüler olduğunun farkında değil.

* Taliban'ın devrilmesinin ardından Afganistan'da nasıl bir tablo oluşabilir?

Yeni geçici hükümetin başarılı olacağından kuşkum yok ancak bunun için uluslararası kamuoyunun desteğine ihtiyacı var. Oysa ABD bombardımana ve merkezi hükümeti kabul etmeyen komutanlara destek oluyor. Dahası, ABD'nin Orta Asya'daki ve Afganistan'daki askeri varlığı Rusya, Çin ve ABD arasında üçlü savaşa yol açabilir. Rusya arka bahçesinin ABD'nin etkisine girmesinden rahatsız. Pakistan, İran ve Hindistan da Afganistan üzerinde etki kurmaya çalışacak.

Afganistan'da Türkiye modeli olmaz!
* Bu ortamda Türkiye'nin rolü ne olacak?

Türkiye Batı İttifakı'nın içinde yer aldı ancak Raşid Dostum'u destekledi. Kabil Hükümeti, İngiltere'nin ardından Uluslararası Barış Gücü'nün başına Türkiye'nin getirilmesine karşı olduğunu şimdiden açıkladı. Türkiye'nin Afganlar'ın güvenini kazanabilmesi için tarafsız davranması ve Dostum'un merkezi hükümetin otoritesini kabul etmesi konusunda çaba harcaması gerekir. Aksi halde Türkiye, sürekli olarak birbirine rakip savaş beylerinden birini destekleyen ülke olarak görülecektir. Bölgede önemli bir rol oynayan Türkiye, muhalif savaş beylerini değil merkezi hükümeti destekleyerek hem Afganistan'a hem de komşu ülkelere örnek olmalıdır.

* ABD Başkanı George Bush, Başbakan Ecevit'in ABD gezisi sırasında Afganistan'da Türk modeli kurulacağını açıkladı. Sizce bu model Afganistan'da başarılı olur mu?

AFGANİSTAN LAİK OLAMAZ
Afganistan asla Türkiye gibi laik bir ülke olamaz. Devlet yapısı ne kadar laik olursa olsun, İslam bu ülkede her zaman için çok önemli bir rol oynar. Afganistan geçmişten bu yana muhafazakar bir İslam ülkesidir. Ancak dinsel azınlıklara da hoşgörüyle yaklaşılmıştır. Afganistan'ın tek ihtiyacı bu eski modeli yeniden canlandırmaktır. Şu anda Hem Türk modelini savunan modernistler hem de İslamcılar Afgan hükümetini etkilemeye çalışıyor. Ancak Afganistan kendi yolunu kendisi çizecektir. Türkiye ise İslam dünyası için olumlu bir hoşgörü örneği olacaktır.

* Eski İçişleri Bakanı Saadettin Tantan, İslami terörü daha iyi anlayabilmek için sizin kitabınızı okuduğunu söyledi. Türkiye'de bu kadar popüler olmanızı neye bağlıyorsunuz?

Türkiye'de okunmaktan mutluluk duyuyorum. Orta Asya konusundaki ilk kitabım da Türkçe'ye çevrilmişti. Yeni kitabım "Cihat, Orta Asya'da Militan İslam" adlı kitabım da şu anda Türkiye'de yayına hazırlanıyor. Türkler bölgeyle yakından ilgili. Ancak bu alanda kaliteli kaynak yok. Ben kitaplarımda bunu sağlamaya çalıştım.

Taner GEZER



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır