SSK'lının karısına tedavi yasağı!..
"Bu da nereden çıktı?"demeyin, yıllardır böyle. Daha doğrusu 1969 yılından beri böyle. Yaklaşık 32 yıldır, milyonlarca SSK sigortalısının eşinin doktora muayene ettirilmesi, gerekli klinik ve laboratuvar muayenelerinin yapılması, hastaneye yatırılması, protez araç ve gereçleri ile ortopedik cihazların sağlanması, takılması ve yenilenmesi gibi işlemler, yasaya aykırı olarak yapılıyor. İster inanın, ister inanmayın, gerçek durum bu...
Sosyal Sigortalar Kanunu'nun "Sigortalının Geçindirmekle Yükümlü Olduğu Kimseler" başlıklı 106. maddesi, 23 Ekim 1969 tarih ve 1186 sayılı Kanunla değiştirilmiş ve Sigortalının karısının çalışamayacak durumda malul olması halinde sağlık yardımı yapılması öngörülmüş (Sosyal Sigortalar Kanunu Md. 36/A-b ve Md.33).
Tedavi yasaya aykırı
Yukarıda belirtilen yasa hükümleri, şu anda yürürlükte olan maddelerde yazılı. Bu maddelere göre, SSK sigortalısı olan bir kişinin karısı, çalışamayacak durumda malul olmadığı sürece, SSK'nın sağlık hizmetlerinden yararlanamaz. Daha açık bir anlatımla, SSK işçisinin eşi sıfatıyla; doktora muayene olamaz, klinik ve laboratuvarlarda muayenelerini yaptıramaz, hastaneye yatamaz, ameliyat olamaz, protez araç ev gereçleri ile ortopedik cihazları alamazlar.
"Böyle diyorsunuz ama yıllardır uygulama bunun aksine sürüp gidiyor peki bu nasıl oluyor?" diye sorabilirsiniz. Haklısınız. Yıllardır sürdürülen uygulama, bektaşinin abdestsiz namaz kılması gibi bir şey... Hani bektaşiye sormuşlar ya;
- Abdestsiz namaz kılınır mı?
- Bilmiyorum ama ben kıldım oldu!..
Aynen fıkrada olduğu gibi, yasa maddesinde çok açık ve net olarak SSK sigortalısının geçindirmekle yükümlü olduğu eşinin sağlık yardımından yararlanabileceği yazıyor (Md. 36/A -b). Yasanın 106. maddesinde ise, sigortalının geçindirmekle yükümlü olduğu kimseler;
- Çalışamayacak durumda malul olan karısı,
- 60 yaşını doldurmuş kocası,
- Çocukları,
- Geçiminin sigortalı tarafından sağlandığı belgelenen ana ve babası
olarak sıralanıyor.
Görüldüğü gibi, sigortalının geçindirmekle yükümlü olduğu karısı, çalışamayacak derecede malul olması halinde, sağlık yardımından yararlanabiliyor.
Ne yapılabilir?
Yapılacak olan belli. Yasalar uygulanırsa, Sayıştay Denetçileri tarafından yüz trilyonlarca lira zimmet ya da usulsüz ödeme çıkartılır ve ödeme yapanlar, yasalar karşısında suçlu duruma düşerler. Aslında, Türkiye bir hukuk devleti olduğuna göre, doğal olarak yasaların uygulanması ve gereğinin yapılması gerekiyor. Ancak, bu konu çok hassas. Ucu tedavi olan kadınların eşine kadar gideceği ve tedavi giderleri isteneceği için, ortalık allak bullak olur.
Bu aşamada, hiç değilse bundan sonraki tedavi yardımlarını yasal bir zemine oturtmak gerekiyor. Şu anda, Meclis'te olan ve 2002 yılı bütçesinden hemen sonra görüşülecek olan, Sosyal Sigortalar Kanunu'nda değişiklik yapılmasına ilişkin bir tasarı var. O tasarıya, bazı eklemeler yapılarak, sigortalının karısı ve kocasına yapılacak sağlık yardımı ile ilgili esaslar, yeniden düzenlenir.
Aksi halde bu yükten kimse kurtulamaz. Bizden yol göstermesi...