Avrupa, önümüzdeki dönemin siyasi ve ekonomik gelişmelerini belirleyecek bir "devrimi" gerçekleştirdi ve ortak para sistemine geçti.

Para, kapitalizm öncesinde her toplumda kimin iktidar olduğunu gösterirdi; ulusal devletlerin ortaya çıkmasıyla birlikte, bayrağın yanında ulusal egemenliğin ikinci simgesi oldu.

Avrupa Birliği'nin 12 ülkesi anlaştılar ve "ulusal egemenliğin" temel alanlarından birini kendi istekleriyle terk ettiler.

On iki ülkenin ulusal onuru ve gururu olan insanların portreleri artık her gün milyonlarca elden diğer bir milyonlarca ele geçmeyecek...

Mozart, Cervantes, Freud, Leonardo da Vinci, Descartes, Dante, Schiller, Victor Hugo, Voltaire, Luther, Lizanne, Vasco da Gama, Goethe, Cavour... ve daha onlarcasının milyonlarca resmini taşıyan kağıt paralar en geç şubat sonunda, bu isimler gibi tarihe devredilecek.

Hatta Yunan paralarındaki tanrılar, tanrıçalar ve krallar, kraliçeler... Şimdilik tek kurtulan kraliçe, para birliğinin dışında kalan İngiltere'nin Kraliçesi.

Birlik artık somut bir gerçek
Yeni paraların üzerinde, "işbirliği ruhunu" simgeleyen kapılar, pencereler ve köprüler yer alıyor. Tedavüldeki en değerli kağıt para artık 500 Euro. Bu birim 1000 Mark kullanmaya alışık olan Almanlar için çıkarıldı. Birliğin en değersiz parası olan liretleri tomarlarla taşımaya alışık İtalyanlar'ın cepleri de iyice hafifledi.

Avrupa'nın 12 ülkesindeki 304 milyon kişi bir haftadır yeni parasına alışmaya çalışıyor. Her ülke geçişi kendi ulusal parasının değerine göre yaptığı için de pratikte bir sürü sorun yaşanıyor. Her ülkede bulunan en somut çözüm, garip kuruşları yukarıya doğru yuvarlamak. Bu "yuvarlama"yı abartanlar da yok değil, örneğin Vatikan bütün dini hizmetlerin ücretlerini Liret'ten Euro'ya dönüştürürken "yuvarlama"yı iyice abartmış, yüzde 18'e ulaşan zamlar yapmış...

"Birlik" fikri bu yılın ilk gününe kadar milyonlarca Avrupalı için "soyut" bir kavramdı, dolaylı etkilerini yıllardır yaşadığı, "uzak" bir organizasyondu. Birlik, Euro ile birlikte son derece "somut", elle tutulur bir gerçeğe dönüştü.

Siyasi birlik çok yakınlaştı
Avrupa Birliği'nin Euro'ya geçen 12 ülkesi (dışarıda kalanlar İngiltere, İsveç ve Danimarka) dünya nüfusunun yüzde 5'ini ekonomide ise yüzde 16'sını oluşturuyor. Orta Avrupa'da bulunan aday ülkelerdeki "Alman Markı bölgesi" doğal olarak, bu ülkelerin üye olmalarından önce "Euro bölgesi" olacak. Dolayısıyla Euro, iki rakibi Amerikan Doları ve Japon Yeni karşısında giderek güçlenecek.

Para birliğinin gerçekleşmesi, son zirve kararlarında varılan anlaşma çerçevesinde Avrupa Birliği'nin genişleme sürecinin kesinleşmesiyle birlikte "siyasi birlik" meselesini çok hızlı şekilde gündeme getirecektir. Euro'ya geçişin "kazasız belasız" gerçekleşmesiyle "siyasi birlik" sözcükleri şimdiden telaffuz edilmeye başlanmıştır.

Avrupa, bizim de hayatımızı çok fazla etkileyecek olan "para devrimi"ni gerçekleştirirken biz, "mali sistemi kurtarma kanunu"nu kendi "üslubumuzla" tartışmakla meşguldük. Sonra kar fazla yağdı, son haftamızı bu sorunla ve doğalgaz fiyatıyla geçirdik. Bunlar çözümlenince, ekonomistlerimiz Avrupa'daki para devriminin bizdeki olası yansımalarını anlatacak, toplumu hazırlayacaklardır. Ülkeyi yöneten ve yönetmeye aday olanların dikkati ve ilgisi de belki o zaman sağlanacaktır.