Düzlüğe çıkıyoruz
Borsa yükselmeye başladı. Birtakım kararlar da alınıyor. Bunların bileşkesi neticede Türkiye'yi düzlüğe çıkaracak. Banka kurtarma operasyonu lehinde veya aleyhinde değiliz. Türkiye için yararlı olan neyse onun yapılması gereğine inanıyoruz
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu "2002'ye Türk halkı moralle girdi. Bu moral Türkiye'yi ileriye götürecektir" dedi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu, Stratejik Araştırmalar ve Etüt Merkezi'nin (SAREM) tanıtım brifinginin ardından düzenlenen kokteylde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. "Türkiye'nin tehdit sıralamasında değişiklik yok" diyen Orgeneral Kıvrıkoğlu'nun yanıtları şöyle:
EKONOMİ:
2002 yılına Türk insanı büyük bir moralle giriyor. Eskiye göre daha iyi. O bakımdan ben Türkiye'de böyle Arjantin benzeri bir şeyin olacağını zannetmiyorum. Bu moralle sanıyorum, Türkiye daha iyiye gidecek. Nitekim borsa yavaş yavaş yükselmeye başladı. Birtakım kararlar alınıyor. Bunların hepsinin bileşkesi, neticede Türkiye'yi düzlüğe çıkaracaktır, diye inanıyorum. 2002'de daha iyiye gidecek, bu 1-2 sene daha iyiye giderek gelişecek.
YOLSUZLUKLAR:
Yolsuzluğun kökünün kazınması lazım. Aksi takdirde Türkiye'nin ayakları üzerinde durması mümkün değil. Türk halkı bilinçlendi. Geçmişte de birçok şey kapalı kapılar ardında yapıldı. Çünkü yapılan yanlıştan geri dönülmüyor. Geçmişte yolsuzluğa göz yumanlar Türk halkı tarafından affedilmez.
BANKA KURTARMA OPERASYONU:
Tabii, Türkiye için yararlı olan neyse onun yapılması gerektiğine inanıyoruz. Tabii biz ekonomist değiliz. Ama Türkiye için ne lazımsa o yapılsın. Ancak, bu işin iyi götürülmesi lazım. Çok iyi ortaya konulması lazım. Yani biz lehinde veya aleyhinde değiliz. Sorularla konuyu derinliğine ortaya koymaya, anlamaya çalışıyoruz.
IRAK'A OPERASYON:
Irak'a operasyon, Türk ekonomisini zora sokar. Biz, demokratik bir Irak istiyoruz. Bütünlükleri bozulmamalı.
AB:
Evet her kişi veya her şahıs atacağı her adımda güvenliği elden bırakmaması lazım. Bu bizim askeri sahada her zaman dikkat ettiğimiz bir konudur. Bir futbol takımını düşünün eğer şampiyon olmak istiyorsa galip gelmesi lazım. Galip gelebilmesi için gol atması, gol yememesi veya attığından daha az gol yemesi lazım.
TÜRKİYE DÜNYANIN MERKEZİ:
Türkiye 3 kıtanın ve dünyanın merkezidir. Demokrasi ile yöneltilen ülkelerle demokratik olmayan ülkelerin fay hattı üzerindedir. İslam alemi ile Hristiyan aleminin birleşme noktasıdır. İşte biz de bu fay hattı kırılmasın diyoruz.
AFGANİSTAN:
Bizim subaylarımız oraya gidecek. Bazı birlikler konusunda henüz sonuca varılmadı. Muhtemelen bazı birlikler de gidebilir.
DAUM'UN BELALISI:
F.Bahçe'nin çok iyi futbolcuları var. Galatasaray ise sistemli çalışıyor. G.Saray'ı başarıya götüren bir sistemin varlığı. Genelkurmay da sistem konusuna önem veriyor. Kıvrıkoğlu, bir gazetecinin "En iyi teknik direktör Daum'muş" yorumu üzerine ise "Çok önyargılı davranıyoruz. Fenerbahçe'nin yeni teknik direktö- rünü bekleyip görmek lazım. En iyi teknik direk- tör Daum'muş ama, bu da onun belalısıymış" dedi.
Genelkurmay tam kadro
* Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu, saniyesi saniyesine brifingin başlama anında salona girdi. Önceden planlandığı gibi SAREM Başkanı Tuğgeneral Reşat Öğün 10, Kıvrıkoğlu da 15 dakika konuştu. Brifingin ardından kokteyle geçildi.
* Davetin sahibi Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt idi.
* Brifinge Kuvvet Komutanları'nın tamamı ve J Başkanlarının yanı sıra Genelkurmay karargahındaki tüm generaller, bazı emekli generaller ile SAREM'de görev yapacak bilim adamları katıldı.
* Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu da diğer katılımcılar gibi salona Genelkurmay Başkanı'ndan önce alındı.
* Kokteylde bilimadamı, gazeteci ve generaller ayaküstü sohbet ettiler.
* 28 Şubat sürecinde Genelkurmay karargahında yapılan brifingin ardından ilk kez gerçekleşen basına yönelik brifinge katılım yüksek oldu. İstanbul'dan davetlilerin bazıları hava muhalefeti nedeniyle brifinge gelemediler.
* Kokteyl sırasında keman ve piyano ile canlı klasik müzik çalındı. Bayan görevliler tarafından meyve suyu ve içkinin yanı sıra küçük kanepeler, mini et ve tavuk şiş, köfte, karides cips ikram edildi.
* Brifinge gelen gazeteciler bayan görevliler tarafından karşılanarak salona götürüldü. Genelkurmay karargahına cep telefonu sokmaya daha önce izin verilmediği halde dün bu yasak uygulanmadı ancak gazeteciler cep telefonlarının kullanılmamasını rica ettiler.
SAREM strateji üretecek
Brifing sırasında SAREM Başkanı Tuğgeneral Reşat Öğün merkez hakkında ayrıntılı bilgiler verdi. Tuğgeneral Öğün, ana hatlarıyla şu açıklamaları yaptı:
SAREM NEDİR?:
SAREM, Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı bünyesinde kuruldu. 4 Haziran 2001'e kadar harp tarihine yönelik çalışmalar yapan Stratejik Araştırma ve Etüt Kurulu özellikle Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra dünyada ve bölgemizde meydana gelen konjonktürel değişiklikler, uluslar arası alandaki politik ve askeri gelişmeler bu kapsamda ortaya çıkan risk ve belirsizlikler dikkate alınarak dış uzmanların da dahil edilmesiyle yeniden teşkilatlandırıldı ve Stratejik Araştırma ve Etüt Merkezi adını aldı. SAREM harp tarihine yönelik çalışmaların yanısıra özellikle geleceğe yönelik konularda uzun zamana ihtiyaç gösteren araştırma ve incelemeler yaparak kısa, orta ve uzun vadeli strateji üretiminde Genelkurmay Başkanlığı çalışmalarına katkı yapacak.
PROJELERİN SÜRESİ:
Kısa vadeli proje çalışmalarının azami bir yıl, orta vadeli proje çalışmalarının azami iki yıl, uzun vadeli proje çalışmalarının ise iki yıldan fazla bir süre içinde tamamlanacak.
FAALİYET ALANLARI:
* Ülkeler, uluslararası kuruluşlar ve faaliyetler bazında geleceği yönlendirecek uzun zamana ihtiyaç gösteren araştırmalar yaparak karar makamlarına somut bilgiye dayanan çözüm seçenekleri üretmek.
* TSK'nın katıldığı savaşlar öncelikli olmak üzere TSK mensuplarına ışık tutabilecek diğer savaşları incelemek ve ders alınacak hususları yayımlamak.
GÖREVLERİ:
* Ağırlıklı olarak Kafkaslar, Balkanlar, Ortadoğu, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri, Avrupa, Ege, Kıbrıs, Akdeniz, Karadeniz gibi ilgi alanımıza giren bölgeleri kapsayacak şekilde özellikle güvenliği esas alan bilimsel araştırmalar yaparak sonuçlarını kullanıcı makamların istifadesine sunmak.
- Milli Güvenlik Politikası esaslarının Türk Dış Politikası askeri yönünün oluşturulmasına katkıda bulunmak amacıyla bölgesel ve küresel stratejik analizler yaparak sonuçlarını kullanıcı makamların istifadesine sunmak.
* TSK mensuplarının bilgilerine katkıda bulunmak amacıyla yabancı eserlerden tercümeler yapmak.
KİMLER GÖREV YAPACAK?
Stratejik Araştırma ve Etüt Merkezi Planlama ve Değerlendirme Kurulu
* Kurulun başkanı olan Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanı,
* Genelkurmay Strateji Daire Başkanı,
* Genelkurmay Stratejik Araştırma ve Etüt Merkezi Başkanı,
* Stratejik Etüt Kurulu Başkanı,
* Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı bünyesindeki Plan ve Koordinasyon Şube Müdürü, ve
* Emekli Tümgeneral Ersin Münir Koşer, emekli Tuğgeneral Halil Şimşek, emekli Tuğgeneral Erdal Yurdakul ve emekli Tuğgeneral Osman Baydar, 15'i çeşitli üniversitelerimizin öğretim elemanlarından oluşan 19 kişilik dış uzmanlar grubu olmak üzere, toplam 24 üyeden meydana gelmektedir. Bugüne kadar, toplam 57 öğretim üyesi, merkez bünyesinde yer almıştır.
AB'ye terör eleştirisi
Orgeneral Kıvrıkoğlu, "Avrupa Birliği bir yandan ABD'nin terörle mücadelesine destek verirken bir yandan da PKK'yı terörist örgüt olarak görmediğini ihsas ettirmiştir" dedi
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu, SAREM'in ön yargılardan soyutlanmış bir şekilde bilim adamları ile birlikte geleceğe ışık tutacağını, Türk entelektüel hayatına da stratejik ve güvenlik boyutunda önemli katkılarda bulunacağını ifade etti. Kıvrıkoğlu, SAREM'in açılış konuşmasında AB'nin PKK'yı terörist bir devlet olarak tanımamasını eleştirdi.
Kıvrıkoğlu, "Asker ve sivil yönetici, stratejist ve bilim adamlarını bir araya getiren bir düşünce kulübü, Batı'daki yaygın tabiriyle bir think-tank'tir" diye tanımladığı SAREM'e neden ihtiyaç duyulduğunu şöyle anlattı: "Milli askeri stratejilerin tespitinde en önemli unsurlardan birisi geleceğin güvenlik ortamıdır. Eğer bir savunma stratejisi geliştirecekseniz önünüzdeki ortalama 20 yıllık bir dönemdeki uluslar arası güvenlik ortamının nasıl bir değişim göstereceğini doğru yönde tahmin edip değerlendirmeniz gerekir. Çünkü bir ulusun askeri gücünü bugünden yarına değiştirmek mümkün değildir. Bu tür çabalar, yıllar öncesinden karar vermenizi ve silahlı kuvvetlerinizi geleceğin güvenlik ortamının öngördüğü şekilde yapılandırmanızı gerektirir."
GELECEĞİN SORUNLARI
Orgeneral Kıvrıkoğlu, SAREM'in yapacağı çalışmaları anlatırken de şunları söyledi: "Geleceğin güvenlik ortamının çok bilinmeyenli bir denklem gibidir. Bir kaç örnek vermek gerekirse, gelecekte dünya devletleri, bölgesel güçler ve komşularımız nasıl bir politika benimseyeceklerdir? Saldırgan mı olacaklar? İşbirliğini mi daha ön plana alacaklardır? Teknolojik gelişmeler hangi yöne doğru ve hangi hızla ilerlemektedir? Bu teknolojilerin muhtemel hasım devletler tarafından ele geçirilmesi, modern harp silah ve vasıtalarına tatbiki bizi nasıl etkileyecektir? Türkiye'nin bekası, hak ve menfaatlerinin korunması için Türk Ulusu, Silahlı Kuvvetleri'ne hangi vazifeleri verebilecektir? gibi ilk anda cevaplanması zor pek çok soru akla gelebilmektedir. Görüldüğü üzere, bu soruların büyük çoğunluğu askerlerin sivil bilim adamları ile yan yana çalışmasını gerektirmektedir."
DÜŞÜNCE PLATFORMU
Gelecekte bugünün çözümlerinden dolayı ortaya çıkabilecek sorunlarla uğraşmamak için SAREM'in teşkiliyle bir adım atıldığını belirten Kıvrıkoğlu, şöyle konuştu: "Bu nedenle, Genelkurmay Başkanlığı Karargahı içinde askeri tarih ve stratejik araştırmalardan sorumlu olan J-7 veya diğer adıyla ATASE Başkanlığı bulunmasına rağmen, asker ve sivillerin birlikte çalışacakları bir düşünce platformu yaratmayı uygun bulduk. Başka bir ifade ile üniversitelerimizin ve bilim adamlarımızın entelektüel birikimi ile devlet adamları ve askerleri bir araya getirerek, bir düşünce grubu ve platformu oluşturmaya arzu ettik."
BİLİMADAMLARINA ŞÜKRAN
Kıvrıkoğlu, SAREM'in ön yargılardan soyutlanmış bir şekilde bilim adamları ile birlikte geleceğe ışık tutacağını, Türk entelektüel hayatına da stratejik ve güvenlik boyutunda önemli katkılarda bulunacağını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "11 Eylül saldırısından sonra, ABD, terörizmle suçlanan yabancıların askeri mahkemelerde yargılanmalarını kabul etmiş ve bu mahkemelerin temyizinin olmadığını da açıklamıştır. Avrupa Birliği ise bir yandan ABD'nin bu yöndeki terörle mücadelesine tam destek verirken, diğer yandan PKK gibi bir örgütü terörist örgüt olarak görmediğini ihsas ettirmiştir. O halde Türkiye, ulusal güvenliğine ve üniter yapısına ilişkin hangi kriterleri esas alacaktır?"
57 öğretim üyesinin hiçbir çıkar gözetmeden bu organizasyonda yer aldığını kaydeden Kıvrıkoğlu, "Ulusal ve mesleki tatmin duygularını maddi çıkarlarının üzerinde tutan bu değerli bilim adamlarına şükranlarımı sunuyor ve onları Türk toplumuna örnek gösteriyorum" dedi.
Hale GÖNÜLTAŞ
|