SEMRA POYRAZ
Merhaba
Ben,yıllarca gece gündüz demeden çalışıp bağlı olduğu
sosyal
kuruma olan borcunu sektirmeden ödeyen,vergilerini aksatmadan kuruşu
kuruşuna ödeyen,dürüst ve bu özelliğinden bir an bile ödün vermeyen ,
bu
devlet için üzerine düşen her görevi büyük bir titizlilikle yerine
getiren,fakat ,bu devletin bugün sahip çıkması gerekirken,tabiri
caizse
'bana ne, ne halin varsa gör 'dediği namuslu ama mağdur bir TÜRKİYE
CUMHURİYETİ vatandaşının kızıyım.Babama 3 ay önce akciğer kanseri
teşhisi
konuldu.Oldukça masraflı ve sosyal bir güvencesi olmayan birinin
altından
zor kalkabileceği bir hastalık.Tıbben uygulanabilecek tek tedavi
şekli;
kemoterapi.Bir haftalık periyotlarla kemoterapi ilaçları alması
gerekiyor.Bir kürde alınan ilaçların ortalama fiyatı : bir ila
birbuçuk
MİLYAR TÜRK LİRASI.Babam BAĞKUR emeklisi olduğu için ilk etapta bu
ilaçların
temini için bir endişe duymadık.Ama bu ülkede dürüst ve namuslu
insanların
değilde gözünü açıp masum insanların haklarını yiyenlerin daha
kıymetli
olup
rahat yaşadıklarını unutmuşum.Her hafta ilaç alma zamanım geldiğinde
ne
yapacağımı kara kara düşünüyorum.Çünkü sosyal güvencemiz olduğu halde
hiçbir
eczaneden bu ilaçları temin edemiyorum.Eczanelerin mazeretleri:
Bağkur 'un
bu ilaçların parasını kendilerine ödememesi.Hangi eczaneye gitsem
reçetemi
görür görmez 'Bu ilaçlar bizde yok.'cevabını alıyorum.Elinde var
olduğunu
bilip te bu cevabı almak insanı çileden çıkarıyor.Biraz ısrarcı
davranınca
elinde var olduğunu ama Bağkur'un parasını ödemediği için bu ilaçları
vermediklerini söylüyorlar.
Babam fenalaşmış, acilen bu ilaçları temin etmem
gerekirken
ben
ne yapacağımı ve kime gideceğimi ve babama nasıl yardım edeceğimi
bilemiyorum.Koskoca DEVLET HASTAHANESİ'NDE de bu ilaçların
olamadığını
öğreniyorum.Bu durumda ne yapar nereye gidersiniz.Bir şekilde sağlık
bakanına ulaşıp bu konudaki mağduriyetimi bildireceğim ama biliyorum
ki
hiçbir sonuç alamayacağım.Sonuç almak bir yana bir cevap yada üst
taraflarda
bir kıpırdanma bile olacağını sanmıyorum.Yanlış anlaşılmak
istemiyorum.Tüm
bunları maddi bir yardım ümidiyle yazmadım.Böyle birşeyi kabul
etmeyecek
kadar onurlu bir babanın onurlu ve gururlu evladıyım.Ben hakkım olan
için
savaşıyorum.Cevap istediğim sorularım ve görevini!!! yapmasını
istediğim
VEKİLLERİM !!!,BAKANLARIM!!! var.Ben eczaneye gittiğimde elinde
varolduğu
halde bana vermediği ilacın hesabını kime ve nasıl sormalıyım.Bunun
kanunen
bir suç olup olmadığını öğrenmek ve ne yapabileceğim konusunda bir
bilgi,tavsiye istiyorum.Eczaneler odası başkanının tüm eczanelere
'İŞİNİZE
GELMİYORSA İLAÇ VERMEYİN.!!!!'deme hakkının olup olmadığını ve bu
cümleyi
sarfeden zihniyetin kaç kişinin hayatına malolduğunu merak ediyorum.
Hastaysan, ama paran yoksa git kendini as.Bu benim
ülkemin
sağlık konusundaki hassasiyetini en iyi açıklayan cümle.Doktorların
hasta
bakımı konusuna girmeyeceğim çünkü o zaman yazacaklarım için gün
yetmez.Benim ricam ilaç konusundaki bu muammanın bir şekilde dile
getirilmesi ve tüm yetkililerin bu konuda duyarlı olması ve gerekeni
yapmaları için uyarılması.Bu yazıyı okurken kimsenin acımasını
istemiyorum.Ben herkesin sesini yükseltmesini istiyorum.Hep birlikte
kalkıp
YERİNDE OTURANLARA 'kalkın işinizi yapın' demek istiyorum.Ben bu
mağduriyeti yaşayan yüzbinlerin içinde sadece bir tanesiyim.Olurmu
bilmiyorum ama sesimi duyurmak ve bunu yapamayanlar için elçi olmak
istiyorum.İki gün sonra tekrar başlayacak olan ilaç savaşımda yanımda
birkaç
destek istiyorum.
Televizyon ekranlarında,gazetelerde bazılarının yeni yılı
Uludağ
da karşılamak için gecede 5 Milyar harcadığı görüntüleri değil
gururuyla
hayatta kalmaya çalışan İNSAN ların düştükleri durumları görmek
istiyorum.Belki birileri utanıp harekete geçer diye...
Umarım sesim bir yerlere ulaşmıştır.
Vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkürler.
SAYGILAR
Semra POYRAZ