Çok kârlı bir güne, çok kısa bir karşılaşmaya sığdırmak zorundaydım Nihat Kahveci'yi. Oysa son üç sezondur Beşiktaş maçlarını seyretmemin nedeniydi o. Uzun uzun konuşmak istediğim, bir gün Beşiktaş'tan vazgeçerse mutlaka Galatasaray'da oynamasını istediğim bir futbolcuydu o. Sadece yarım saatim vardı. Takımla birlikte idmana çıkıp, çalışma bitiminde de hemen Antalya'ya gidecekti.
Gencecik bir adam karşıladı beni Fulya Tesisleri'nde. "Hemen başlayabilir miyiz?" diye konuştu. Çekingen bir hali vardı. "İspanya'ya gitmek istemiyor mu acaba?" diye düşündürdü beni bu ürkek hali. Sanki sahip olduğu sükunet, aklından geçenleri kimselere anlatamamasındandı.
Gerçekten gitmek istiyor musun İspanya'ya?
* Benim için iyi olacak. Avrupa'da daha iyi yerlere gelmemi sağlayacak. Tanıdığım insanların yanına gidiyorum zaten. Başlangıçtaki zorluk geçince, herşey daha iyi olur diye düşünüyorum.
Senin transferinle ilgili bir sürü haber okudum. Gitmen için Beşiktaş yönetimi sana gerçekten baskı yaptı mı?
* Gitmek istemesem, kimse zorla İspanya'ya gönderebilir mi beni? Ama kabul edeyim, bu fırsat da kolay kolay kaçırılmazdı. Çok iyi bir transfer teklifiydi. Beni yetiştiren Beşiktaş Kulübü de para kazanacaktı. Benim için de iyi fırsattı kabul ettim.
Neydi senin için önemli olan, Avrupa'da oynamak mı?
* Avrupa'da oynamak istiyordum ama böyle bir teklif olmasa gitmezdim açıkçası. Madem gidiyordum, bu sıkıntıya giriyordum şartlarımın kabul edilmesi gerekiyordu. İyi para kazanmam lazımdı öncelikle. Ailemden ayrılmamın karşılığı iyi bir para almamdı.
Peki aldın mı?
* Evet aldım. Sonuçta bizler kısa dönemde paralar kazanabiliyoruz. Akıllı davrandım sanırım.
Sakatlığın yüzünden gitmişken geri döndün. Gerçekten Beşiktaş sakat olduğunu bilmiyor muydu?
* Gitmeden bir maç önce sakatlandım. Sonra gittim. Oradaki kontrolde dizimde yırtık çıktı ve tedavi için geri döndüm. Şimdi Antalya kampına katılıp, oraya hazır gitmek istiyorum. Ağrılarım vardı giderken ama gün ayarlanmıştı. Gitmem lazımdı, 'Gel, biz kontrol ederiz' dediler, yırtık çıktı. Dönüp ameliyat oldum, fizik kondisyon olarak hazır değilim tabii. Ama kampa katılacağım ve oraya hazır gideceğim.
Hangisi daha önemli sence, fizik kondisyonu olarak hazır olmak mı yoksa duygusal anlamda gitmeye kararlı olmak mı?
* Hazırım, şu an gitmeye. Zaten gittim oraya ben, o zaman hazırdım.
Henüz çok gençsin...
* 22 yaşına yeni girdim. Şu ana kadar ayrılmadım hiç ailemden. Başlangıçta zor olur. Bir süre sonra beraber olduğum kişiyi oraya almak istiyorum. Ailem de ilerde bir gün yanıma gelecek.
Toshack'la ilişkin nedir? Neden seni bu kadar beğendiğini biliyor musun?
* Hocanın yapısı bu... Gençlere önem veriyor. Benimle birlikte altı-yedi kişi çıkardı PAF takımdan. Bana çok şans verdi ve hep iyi kullandım o şansı. Oynadığım bütün maçlarda skora etki eden goller attım. Zaten hocadan sonra da sürekli oldum takımda. Gittikten sonra da Avrupa'ya çıkmam için herhalde bana yardımcı olmak istedi.
Giderken böyle birşey olabileceğini sana söylemiş miydi?
* Başkanımıza söylemiş almak istediğini. Şartları konuştuk sonra çünkü yurtdışına gidiyordum, önemli olan istediklerimin gerçekleşmesiydi. Söylediğim gibi Avrupa'da oynayacaktım ama ailemden ayrılacaktım. Bunun için maddi olarak iyi bir miktar almalıydım. Bu sıkıntıyı çekmem için buna değer bir para almam gerekirdi.
İspanya Ligi olması dışında, iyi bir takıma gittiğini düşünüyor musun?
* İyi bir takım. İspanya Ligi'nde tarihi boyunca İkinci Küme'ye düşmeyen 4 takımdan biri. "İkinci Küme'ye düşecekler mi?" diye sorarsınız sanırım. Bence düşmezler. İyi takım sadece sansız bir dönem yaşıyor.
Real Sociedad'a senden önce giden Tayfun'la konuştun mu hiç? Sana neler söyledi?
* Tayfun abi çok memnun. Bir kere çok güzel bir yer orası. 15 derecedir şimdi. 'Gelince hiç zorlanmayacaksın' dedi.
Yabancı dilin var mı? Nasıl anlaşacaksın oradakilerle. Bu aklına takılıyor mu?
* Tercüman verecekler. Öğrenirim de zamanla. Zaten dil öğrenirsem en önemli sorunu aşarım, değil mi?
Şimdiye kadar zaten hiç Türk hocayla çalışmadın değil mi?
* Hiç Türk hocayla çalışmadım gerçekten. Sonuçta aynı şey aslında ama duyguların geçmesi zor tercümanla tabii. Ama tercüman iyiyse sorun olmuyor.
Bir sorun olursa döner misin? Kaç sezon için antlaşma yaptın?
* 4.5 yıllık bir anlaşma yaptım. Onlar beni kovmadığı sürece döneceğimi sanmam. Evet, dönenler oluyor ama ben dönmem.
'Gitmek istemesem, kimse beni 'baskıyla' İspanya'ya gönderemezdi. Öyle uyum sorunu yaşayıp dönmeyi de kendime yediremem. 4.5 yıl İspanya'da kalacağım.' 'Orada sorun yaşamam. Çünkü, Türkiye'de bile hiç yerli hocayla çalışmadım. Bu anlaşma sayesinde bütün hayatımı garanti altına alabilecek parayı kazanacağım.' 
