Bavul cinayetini parmak izi çözdü

Öldürdüğü karısı tanınmasın diye altı parçaya böldü. Ama kadının parmak izinden kimliği tespit edilince katil koca yakalandı
Başkomiser Yaman Ağırlar anlatıyor
Son yılların en dehşet verici cinayeti 1998 Aralık'ında yaşandı. İzmir Ekspresi'nde bulunan iki bavulda başı olmayan 5 parça halinde bir kadının cesedi bulundu. Olaydan sonra dedektifler uzun süre kadının kimliğini belirlemek için uğraştı ve 2.5 milyon parmak izinden tarama yöntemiyle kadının bir ay önce konsomatrislik için yaptığı başvurudan çıkarıldı.

Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün deneyimli dedektifi Başkomiser Yaman Ağırlar, olayı şöyle anlattı: 19 Aralık 1998'de bir sabah telsizden İzmir Ekspresi'nde şüpheli paket olduğu gerekçesiyle ekip çağrıldı. Kısa süre sonra, bulunan 2 bavulda insan parçalarının olduğu için bizden de ekip istendi. Hemen atlayıp gittik. Valizden bir kadına ait toplam 5 parça çıktı. Ama kadının Ankara'yla bir ilgisi olup olmadığı belli değildi. Zaten baş bölümü de bavullarda yoktu.

BİRAHANELER ARANDI
25-30 yaşlarında olduğunu tahmin ettiğimiz kadının cesedinin parçalanmasının ardından yıkanmış ve daha sonra torbalara konup, valizlere yerleştirilmişti. Elimizde kadına ilişkin bilgi olmadığı için samanlıkta iğne aramaya başladık.

İlk yaptığımız Adli Tıp'ta kadının parmak izini almak oldu. Parmak izleri sağlıklı şekilde elde edildi. Buradan hemen bizdekilerle karşılaştırdık. Kadın bizim kayıtlarımızda yoktu. Bu defa İzmir Ekspresi'nin bize gelene kadar uğradığı illere parmak izlerini gönderdik. Sonuç kısa sürede geldi. Manisa Emniyet Müdürlüğü parmak izi karşılaştırmasında cesedin Sevgi Sönmez adlı bir kadına ait olduğunu belirlemişti. Kadın 1 ay önce konsomatris olarak çalışmak için emniyete başvurmuş ve böylece polis kayıtlarına parmak izi girmişti.

Hemen Manisa'ya Sönmez'in çalıştığı pavyona gittik. Başka bir birahanede çalışmaya başladığını öğrendik. Manisa'da tüm birahanelerde bu kadını fotoğrafıyla aradık. Eskiev adlı bir birahanede çalıştığını tespit ettik. Evli ve 2 çocuk annesi 29 yaşındaki Sevgi Sönmez'in en son birkaç gün burada çalıştığını daha sonra da kaybolduğu belirledik.

KIZINIZI GÖNDERİYORUM
Sevgi Sönmez'in, eşi Mehmet Sönmez ile 2 defa kavga ettiği ve kocasının ölüm tehdidi nedeniyle karakola başvurduğu tespit edildi. Sevgi'nin ailesi Eskişehir'den bulundu. Kadın 2 çocuğunu korktuğu için annesinin yanına göndermişti. Eşinin adresini de buradan öğrendik. Adamın Ege Linyitleri İşletmesi'nde dozer operatörlüğü yaptığı anlaşıldı. Elde ettiğimiz adrese Soma'ya gittik ve adamı bulduk. Evde yaptığımız aramada banyoda bıçak ve satır bulduk.

Mehmet ilk önce sorgusunda olayı reddetti. 18 Aralık'ta Yüzevler Taksi Durağı'ndan bir araca iki bavulla bindiği ve tren garına gittiğini öğrenmiştik. Suç aletinden de parmak izleri çıkınca itiraf etmek zorunda kaldı. Zaten kayınpederini arayıp, "Kızınızı kavga ettim, trenle bindirdim yanınıza gönderiyorum" demişti. Kadının başını uzun süre aradık ama bulamadık ta ki bir ay sonra Ödemiş'de bir tarlada bulunana kadar. Ancak bu cinayet aydınlatıldıktan yaklaşık 1 ay sonra bir başka cinayete fikir oluşturacaktı. Bu defa parmak izinden çözüldüğünü öğrenen katil ise ikiye böldüğü ceseti yakacaktı.

Altıya bölüp bavula koydu
Mehmet Sönmez cinayeti şöyle anlatmıştı: "Ayrıydık. Manisa'da bir kişiyle aşk hayatı yaşadığını duydum. Soma'ya çağırdım. Geldi. Konuşurken beni aşağlayınca kan beynime sıçradı. Soba demiriyle kafasına vurarak öldürdüm. Banyoda ekmek bıçağı ile önce kafasını kestim. Sonra satırla kollarını ve bacaklarını kesip 6 parçaya ayırdım. Ceset parçalarını yıkadıktan sonra 5 parçayı 2 valize sığdırdım. Kafası sığmadı. Soma'daki tren garına götürüp Ankara ekspresine koydum. 2 valiz ve kafanın olduğu poşeti kompartımana yüklerken bir yolcudan da yardım istedim. O kişiye de 'Ben yemekli vagona geçiyorum. Yemek yiyip geleceğim' deyip trenden indim."

ANAHTAR ESRAR KİLİDİNİ ARALADI
İkiye bölünen ve yakılan cesetten parmak izi alınamıyordu. Üzerinde bulunan anahtar ise esrarengiz cinayetin çözüm noktası oldu

Komiser Tolga Ali Usta anlatıyor
Konsomatrisin ceset parçalarının bulunmasının ardından bir ay geçmeden yine aynı şekilde bir yöntemle bu defa bir erkek öldürülmüştü. Ama defa parça sayısı altı değil, ikiydi ve yakıldığı için parmak izi alınamıyordu. Komiser Tolga Ali Usta, korkunç cinayeti nasıl çözdüğünü şöyle anlattı: "İhbar üzerine gittiğimiz otobanın Bağlum çıkışında naylon torbalara sarılmış ve yakılmış bir cesetin iki parçasıyla karşılaştık. Öldürülen kişinin bırakın kimliğini cinsiyetini bile belirlemek mümkün değildi. Üzerindeki kalan yanmış elbiselerini bir şey bulma ümidiyle araştırdık. Ben sağ cebinde bir tek anahtar buldum. Sıcaklığa rağmen hiç bozulmamıştı.

Morgda yapılan incelemede keserle kafatası derin bir yara aldığını öğrendiğim kişinin erkek olduğu anlaşıldı. Bende birkaç gün içinde tüm karakollara gelen kayıp erkek başvurularının kayıtlarını aldım. 25-30 arasında başvuru vardı ana ceset teşhis edilemedi. Aklıma gelen ilk şey bu kişilerin ev ve işyerlerinde bulunan kilitlerde elimdeki anahtarı denemekti. Öyle de yaptım. Anahtar bir işyerinin deposuna uydu. Böylece cesedin işyerinde şoför olarak çalışan Bekir Kasap'a (30) ait olduğunu belirledik.

KANLI KOLTUĞA BOYA
Kasap'ın ailesini, arkadaşlarını ve işyerindekileri sorguladık. Sonuç alamayınca oturduğu Serpmeevler'deki mahallesini dolaşmaya başladık. Fakat evin yakınında bir kadın vardı ki, çok farklı bakıyordu. Her defasında bizim arabayı gördüğünde pencereden kaygı dolu gözlerle bakıp içeri giriyordu. Sonunda kadının bir şeyler bildiğini düşünerek kapısını çaldım ve kendimi tanıttım. Hüsniye Üsnet adlı kadın bizi içeri aldı. Evi dolaşmak için izin istedim. Salondaki koltuklar boyanmıştı. Biraz daha dikkatli bakınca bazı garip lekeleri fark ettim. Koltuğun çevirilen kan lekeleri ortaya çıktı. Kendisini şubeye davet ettim.

Kocasının arkadaşı olan maktülün eve gelerek kendine tecavüz ettiğini anlattı. Tecavüzün izlerini gören kocasına her şeyi anlattığını söyledi. Bunun üzerine kocasının eve çağırdığı Kasap'ı keserle öldürdüğünü kaydetti. Daha sonra, cesedi parçalayıp tanınmaması için yakmışlardı. Gözaltına aldığımız koca Hakkı Üsnet kendisini birinin gördüğünü zannediyordu. Cinayeti anahtardan çözdüğümüzü söyleyince inanamadı.

YARIN
* Parktaki ceset neden yarıya kadar gömülüydü?

* Ölen adamın kimliği nasıl tespit edildi?

* Evinde defalarca bıçaklanan ve cinsel organı kesilen adamın sırrı neydi? Katil nerede hata yaptı?

Esrarengiz cinayetler nasıl çözülüyor?

Yazan:Ünsal ERGEL