kapat
30.12.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 İSTANBUL
 NET YORUM
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 PAZAR SABAH
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Bilinmeyen yönleriyle İnek Şaban'ı anlattılar

Vefa Lisesi'nden, basın dünyasından Küçükpazar'dan, Yeşilçam'dan, 100'e yakın isim.. Bilinmeyen Kemal Sunal'ı aktardı
Hababam Sınıfı'nın unutulmaz karakteri Şaban'a adeta can veren Kemal Sunal'ın hayatı, ortaokuldan şöhret yıllarına kadar, gazeteci yazar Feriha Karasu Gürses'in kitabına konu oldu. Sel Yayıncılık'tan çıkan "Kemal Sunal- Film Başka Yaşam Başka" adlı kitap, ünlü oyuncunun Küçükpazar'dan şöhrete, kat ettiği yolculuğun hikâyesini konu alıyor. Kitapta Sunal'ın Vefa Lisesi'ndeki arkadaşlarından hocalarına, tiyatro ve sinema dünyasından rol arkadaşı, yönetmenler ve eleştirmenlere pek çok isim yer alıyor. İşte yakın çevresinin ağzından Kemal Sunal...

KÜS AYRILDIK
Türk sinemasının jönü Tarık Akan, Kemal Sunal'ın otuz yıllık dostu. Bu dostluk Sunal'ın ölümünden bir yıl önce kesintiye uğramış. Akan, Sunal için "Çok sağlamcı, garantiyi seven bir insan. Maalesef küs ayrıldık" diyor ve başlıyor anlatmaya..

"Arzu Film'deyken Kemal'e dışarıdan çok büyük teklifler geldi. Ertem Eğilmez, Arzu Film'den ayrılırsa piyasada iş verdirtmemekle tehdit etmişti. Ayrıca elinde açık senetler varmış. Biz Kemal'e çok kızdık. 'Bir insan ancak randevu evinde senetle çalıştırılır. Sen kimsin ki senet veriyorsun?' dedik. Sonra Kemal Sunal, Dündar Kılıç'ın kardeşi Yahya Kılıç'la filmlere başladı. Yahya Kılıç bu senetleri geri alabildi Ertem Eğilmez'den. (...) İlk defa aramızda çok ciddi bir şey oldu. Bu kadar iyi tanıdığım birinin birdenbire başka bir çizgiye çıkması beni rahatsız etti ve eleştirdim. Eleştirmeme dayanamadı ve bana kızmaya başladı. İkimizin kızması üst noktaya çıkınca diyaloğumuzu kestik bir süre. Ama bu geçici bir süreydi bana göre. Şayet yaşasaydı böyle devam etmesi imkânsızdı"

Metin Akpınar, Kemal Sunal'ın hem meslekdaşı hem de patronu olduğu döneme değiniyor.

METO ANLATIYOR
"Kemal, bazı fobileri olan biriydi. Sahnede bile onu korkutmak isteyen herkes başarılı olurdu. (...) Tek tip oynayınca her şey Şaban olmaya başladı. Buna karşın sinemayı öğrendi. Propaganda'da Sinan Çetin, Kemal'in Şaban'lığından değil, tam tersi, oyunculuğundan yararlanmak istedi. (...) Televizyonda daha ciddi işler yapmayı denedi ama o yapı o kadar hakim olmuştu ki oralarda çok başarılı olamadı. (...) Hasta olduktan sonra kendine özen göstermeye başladı. çok net 'Şu tanı' diye bana anlatmadı. Ama ciğerle, kalple ilgili rahatsızlığı vardı. (...) Kemal'e cimri denemez ama çok parasız dönemler yaşadığı için paranın kıymetini bilmek zorundaydı. 'Hadi sizi bir yere götüreyim' yerine 'Hadi beni bir yere götür Meto' derdi."

ÇETİN CEVİZDİ
Sinan Çetin, kitapta, üniversite öğrencisiyken sahnede ilk tanıştığı 'yıldız' ile yıllar sonra Propaganda adlı film için yollarının tekrar nasıl birleştiğini anlatıyor.

"Propaganda'nın ilk çekim günündeyiz. Rafet El Roman'ı aldım geldim sete. 'Bu kim?' dedi. 'İşte Rafet' dedim. 'Şarkıcıyı filme mi sokacaksın?' dedi. 'Sana ne? Yönetmen benim, sen ne karışıyorsun?' dedim. Aramızda bir gerginlik oldu. Ertesi gün yarım saat konuştuktan sonra 'Rafet El Roman gidecek, yoksa ben giderim' demeye getirdi.

Tam kapıdan çıkarken geri döndü ve kucaklaştık. Birbirimize otorite yapmıştık aslında. Rafet El Roman'ı zor kabul etti ama ikimizin de çetin ceviz olduğunu anladık o olaydan sonra."



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır