Değişim rüzgârları
TÜSİAD geçen hafta Ankara'ya bir "çıkarma" yapmıştı... "Ankara etkinlikleri" sona erince... TÜSİAD yönetimi, İstanbul'a döndü ve "kapalı devre" bir değerlendirmede bulundu.
"Ankara değerlendirmesi"nde.
Değerlendirmenin sonucunu TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan "tek cümleyle" özetledi:
- Ankara'da değişim başlamış.
***
TÜSİAD yönetimi "bir önceki gelişinde de" Çankaya'ya çıkmıştı.
Geçen hafta "yine çıktı."
Tuncay Özilhan'a "Köşk'teki değişimi" sorduk.
İşte yanıtı:
- Sakın yanlış anlaşılmasın ama... Daha önce Sayın Ahmet Necdet Sezer sanki bizi nezaketen kabul eder bir görünüm veriyordu... Yanılıyor da olabilirim... Ama ben böyle bir izlenim alıyordum.
- Ya şimdi?
- Pozitif... AB ile çok ilgili... Konuların içinde... Neredeyse bir "yemeğe kalın" demediği kaldı... Reel sektörün sorunlarını sordu... Gördük ki, Sayın Cumhurbaşkanı ülkedeki feryadın, sıkıntının farkında... Sorunların 2002'de çözülebilmesi için kendi üzerine düşeni yapma çabasında.
***
- Tuncay Bey... Ankara dönüşü, kendi aranızda, Sayın Ecevit'le ilgili olarak "nasıl bir değerlendirme" yaptınız?
Özilhan'ın yanıtından seçmeler:
* Kendisini "işin sahibi" havasında gördük... Bu bizim için çok önemli.
* AB konusunda "inançlı" bulduk... Bunu da çok önemsiyoruz.
* Reel sektör... Özel sektör ile diyalog... Bunlar gözardı edilmeyecek hususlar... Sayın Başbakan bu bakımdan çok duyarlı... "Amerika'ya birlikte gidelim" dediler... Diyaloğu geliştirmek arzusundalar.
***
- Sayın Özilhan... Sayın Devlet Bahçeli ile de görüştünüz.
- Evet.
- Daha önce de görüşmüştünüz.
- Görüşmüştük.
- Değişim?
- Yavuz Bey, yanlış bir şey söylemek istemiyorum... Fakat, daha önce, AB konusu açıldığında... Sayın Bahçeli'nin yüz ifadesi daha değişikti.
- Ne gibi?
- Bizde "acaba bu konudan pek hoşnut kalmıyor mu" gibi bir izlenim bırakıyordu.
- Ya şimdi?
- Büyük ilgi gösterdi... Kopenhag kriterlerinin üzerinde bizden fazla durdu... Yabancı sermaye gibi... Reel sektör gibi konular, Sayın Devlet Bahçeli'nin öncelikleri arasında... Kendisiyle yaptığımız görüşmeden etkilendiğimizi söyleyebilirim.
***
TÜSİAD, daha önce "bazı yasalarda... Özellikle de Siyasi Partiler ve Seçim yasalarında" değişiklik istediğinde...
Bahçeli "her şeyin sırası var... Zamanı değil" gibi yanıtlar verirmiş.
"Geçen hafta" ise...
Özilhan'ın ifadesiyle:
- Bu konudaki araştırmamızla yakından ilgilendi... Demokrasi reformundan bahsetti... Büyük hüsnü kabul gösterdi.
***
TÜSİAD Başkanı'na "daha daha başka" dedik:
- Ankara ile ilgili başka "hangi değerlendirmeleri" yaptınız?
Özilhan'ın yanıtlarından bir demet:
* Ankara'da son bir yıl içinde yaptığımız temasların "en güzeli... En verimlisi" geçen haftaki görüşmelerdi.
* Ankara, bizim söylemlerimize, eskiden sanki "timsahın gözyaşları" diye bakardı... Şimdi ise... Ankara, samimiyetimizin farkında.
* Ankara'yı "elini taşın altına sokmuş... Ağır sorumluluğunun farkında" bir havada bulduk.
* Ankara, değişime direnir bir görüntü vermedi... Ankara'nın kendine güveni artmış.
* Ankara, kendi programının arkasında... Ve Ankara, tünelin ucunu görmüş.
***
Değişim rüzgârları öylesine hızlı esiyor ki...
Ankara'nın buna "uzun süre daha direnmesi" zaten imkânsızdı.
İşte yavaş, yavaş "direnç kırılıyor."
"Değişim süreci" başlıyor.
|