Avrupa'da üst düzey maç yöneten 58 tane hakem var. Ve bunların içinde bizim bir tane bile hakemimiz yok. Dün gece lig lideri ile üçüncüsü oynuyor. Yani üst düzey bir maç. Bu maça Zafer Önder İpek verildiğine göre, demek ki onun da çok formda olan bir hakem olması gerekir. Çünkü tayinler ona göre yapılır. Gelgelelim kazın ayağı öyle değil.

Bu hakem yıllar önce Pendik-F.Bahçe maçını yönetti. İlk defa orada dikkatimi çekmiş, iyi de maç yönetmişti. Sonra çıkış dönemine girdi, ardından duraklama... Sonra da bu çocuğa üst düzey maçlar vermediler. Ve bu çocuğu öyle bir maça attılar ki, ya maçı çok iyi idare edip hakemliğini devam ettirecek ya da tekrar gerisin geriye dönecekti.

Sarı kart bile gösterilmez
İstanbul'da Ali Sami Yen'de G.Saray seyircisinin önünde birinci şıkkı yakalaması zordu. Aslında Zafer'in bu maça tayini yanlıştı. Öyle şeyler yaptı ki, evlere şenlik. Şimdi bazıları diyecek ki, "Petkov ve Bushi'nin kırmızı kartları ağır." Ne ağırı beyler ne ağırı... Ağır dediğiniz zaman, bunun hafifi var demektir. İki pozisyonda da sarı kart dahi gösterilmez. Arif dengesini kaybediyor, yere iyi basamıyor, düşüyor... En ufak darbe yok. Bushi'nin kırmızı kart pozisyonunda bu oyuncu tamamen topa hareket ediyor. Eğer sarı kart gösterilecekse bu Hakan Ünsal'ın yaptığı harekete olmalı. Bushi itiraz ediyor, bu sefer kart kızarıyor.

Oyunun son dakikalarında İstanbulspor lehine bir penaltı veriyor. O pozisyonun penaltıyla uzaktan yakından ilgisi yok. Üstelik İstanbulsporlu Bülent'e hakemi aldatmaktan dolayı sarı kart göstermesi gerekir. Aklınca dengeliyor maçı. Eğer dengelemek istiyorsan, "Kaşının üzerinde gözün var" dersin, iki tane de G.Saraylı oyuncuyu atarsın. İşte o zaman maç dengelenir.

Maç yazacaktık yine... Ama böyle bir maç zaten yazılmaz. Gösterilen iki karttan G.Saraylı futbolcular bile etkilendi. Onlar da atılanlara acıdılar. Ve futbol oynamayı bıraktılar. Yani 2. kırmızıdan sonra zaten maç bitti. Halbuki yakalamışsın 9 kişilik bir rakibi, at 7-8 tane gol, averajını düzelt. G.Saraylılar'ın oynadıkları futbol, haksızlıklara karşı isyanlarıdır...

Hakemlerimiz, istedikleri kadar "Biz iyiyiz, futbolun önündeyiz" desinler. Ama müsaade etsinler, futbolcuların önünden çekilsinler. Çünkü Türkiye'de futbolcular hakemliği, hakemler sayesinde onlardan çok daha iyi öğrenmeye başladılar.