kapat
01.12.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 RAMAZAN
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 İSTANBUL
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 WEEKEND
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 CANLI
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Sosyal demokratların yeni lider adayı Tosun!

Bu Tosun'u ben bulmadım.. Erdal Bey bulmuş.. Önüne gelene "Sosyal demokratları kurtarırsa Tosun Bey kurtarır.. Onu lider yapın.." diyormuş..

Bu isteğin altında biraz kırgınlık, biraz intikam alma hissi var gibi geldi bana..

İsmet Paşamız'ın emaneti Erdal İnönü'nün "Bu yaşta benden liderlik beklemeyin.." şeklindeki açıklaması biraz kafamı karıştırdı..

Gazetelere göre Erdal Bey, yeni kurulacak partide yaşı nedeniyle görev almıyor.. Ancak 75 yaşındaki Erdal Bey'in neden tevellütünü bahane ettiği net olarak belli değil..

Bazı istemezler 75 yaşı "siyasette gecikme" olarak yorumlarken, Paşamız'ın oğlundan umudu kesmeyenler farklı düşünüyor:

- "Erdal Bey henüz genç sayılır.. Siyaseten biraz daha olgunlaşmayı beklemiş olabilir.." diyorlar..

***
Rahmetli babası, Türkiye'nin siyaset gündemine "Ortanın Solu.." kavramını getirdiğinde 85 yaşındaydı..

Memleketi köy köy, kasaba kasaba dolaşıp ahalimize "Ortanın Solu"nu anlatıyordu.. Sesi biraz boğuktu ayrıca o yıllarda ses tesisatları gelişmemişti, bu yüzden ne dediği anlaşılmıyordu..

Paşa'nın ne dediğini anlamayan ahali onu boş boş bakarak dinliyor, dinlerken de "Başımıza bir gelecek var ama dur bakalım.." diye düşünüyorlardı..

Gençliğin ihtiyarlığı
Bazılarına 70'li, 80'li yaşlar bir gecikme gibi gelebilir ama herkes için durum aynı değil.. Özellikle de Balkan kökenliler, Kafkas kökenliler için bu yaş ortalarda bir yer sayılır..

Normal bir ömürde yaşların anlamı vardır.. Babam sık sık "Kırk yaşlar gençliğin ihtiyarlığıdır.. Ellili yaşlar ise ihtiyarlığın gençliğidir.." der ama o'nun tarifinin bazı bünyelerde geçerliliği yok..

Ben yirmili yaşlarımdaydım.. Kızımın annesi ile yeni nişanlanmıştım.. Kız evine yaptığım ikinci mi üçüncü ziyaret mi neydi? Bütün ev halkını göz yaşları içinde gördüm..

- "Ne oldu?" diye sorduğumda büyükannelerinin annesinin vefat ettiğini söylediler..

Eh! Yas evi.. Ağlayan var, dizini dövüp "Gencecik kadın durup dururken gitti.." diye dövünen var.. Aileyi pek tanımadığımdan Mayka adındaki büyükannenin kaç yaşında olduğunu sordum..

- "110 yaşından yeni gün almıştı.." dediler..

Bizim tarafta ömürler fazla uzun değildir.. Hele yetmişli yaşlara gelene "bileti elinde" muamelesi yapılır.. Haliyle kendi adıma biraz moralim bozuldu..

***
Moralimiz bozuldu diye evlenmekten vazgeçecek değiliz elbet.. Evlenip baba olduk.. Artık aileden biri olarak yanımızda herşey konuşuluyor..

Birgün eşimin dedesi ile oturmuş, sohbet ediyordum.. Ankara'daki mallarının çoğunu satıp çocuklarına, torunlarına dağıtmış.. Birazını da kendine ayırmış.. Aklıma dedenin Paris caddesindeki bazı malları geldi..

- "Onları satmadınız mı?" diye sordum..

O tarihte 94 yaşında olan Ahmet dede cevap verdi:

- "Bu sattıklarım şimdilik yeter.. Onbeş yirmi yıl sonra da onları satarım, beş on sene idare ederim.."

Ben alıklaşmış bakarken lafın gerisini getirdi:

- "Eh! Ondan sonra da Allah kerim, dünyaya kazık çakacak değiliz ya!"

İşte "Tasada, kıvançta; hastalıkta, sağlıkta.." diye tarif edilen evlilik kurumunun "ikili nizamına inancımı" orada kaybettim..

Yaptığım kaba bir hesaba göre ben normal hayatımı yaşayıp, kazaya belaya uğramadan bu dünyadan göçtükten sonra eşim en az elli yıl daha yaşayacaktı..

Yaşasın yaşamasına, hem de çok yaşasın da.. İnsanın kendisini zamansız göç edecekmiş gibi görmesi, içinde hicrana sebep oluyor.. Kendi ölümümü düşünüp, arkamdan kendime üzülme olayını ilk böyle yaşadım..

- "Başınız sağolsun.." lafını kime edeceğimi bilemedim..

Sırada Tosun var..

Erdal Bey'in yaşını bahane edip siyasetten uzak durmasına da böyle bakıyorum.. Adım gibi eminim ki on yıl sonra emaneti yeniden devralması gündeme gelecektir..

Ayrıca ileri yaşta dahi devlete hizmet edebilmenin yolları var.. Bu niyette olana hem modern tıp yardımcı oluyor hem de geleneksel tıp..

Ya Keykavus'un yazdığı Kabusname'yi Farsça'dan Osmanlıca'ya çeviren İlyasoğlu Mercimek Ahmet'in çevirisinde gördüm.. Veya Dürrizade İsmail Efendi'nin Dallakname-i Dilküşa'sını çeviren Murat Bardakçı'nın kaleminden okudum..

Çok yaşlı bir vezirden ümidini kesmeyen tabipler, onun Divan'a devam edemez hale geldiğini görünce:

- "Tedbiri vardır devletlim.." demişler..

Nedir diye sorunca da anlatmışlar.. Vezirin de aklı yattığından, bu vazgeçilmez devlet adamını gençleştirecek tedbiri uygulamışlar..

***
Buldukları çareye demokrasimize derman olsun diye anlatmam kamu görevidir..

İki genç cariye bulup o gece vezirin yatağına getirmişler.. Cariyeleri çırılçıplak soyduktan sonra birini vezirin önüne, diğerini de arkasına çıplak yerleştirmişler..

Sonra üçünü uzun bir kumaşla "sosisli hamburger" gibi sıkıca sarmışlar.. Tedbire göre cariyelerin geçliği, vücut ısısı; sabaha kadar birlikte yatacakları vezire geçecek.. Devletli canlanıp, ahaliye hizmet edecek..

Vezir hazretlerini sabaha cansız bulmaları sistemin başarısızlığından değil.. Kadersizin ömrü yetmemiş.. Ömür yetmeyince tedbir kaç para?

Fikrimce asırlar öncesinden kalma bu tedbir bizim sosyal demokratlar için de çaredir.. Erdal Bey dahil, ileri yaştaki bütün liderlere uygulanabilir..

Son bir notum var:

Gazete haberlerine göre Erdal Bey "Ben yokum ama sosyal demokratlar için ideal bir lider adayı var.." demiş ve Sabancı Üniversitesi Rektörü Tosun Terzioğlu'nu işaret etmiş..

Bu Tosun ismi netamelidir ve liderliğe uygun değildir.. Duvar yazılarından sabıkası var bir kere..

"Liderimiz Tosun.." diye başlayan bir seçim sloganı vatandaşı durduk yerde tahriklendirir, ters teper..

Bu Tosun vakti zamanında Almanya'da da şube açmaya çalıştı.. "Türkiye'deki Tosun Almanya'da da hizmetinizde.." diye bütün umumi tuvalet duvarlarını donattı, yine tutunamadı..

Benden söylemesi..



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
HAFTANIN SOYLEŞİSİ
Nuriye Akman'ın bu haftaki söyleşisi için tıklayınız

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır