kapat
01.12.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 RAMAZAN
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 İSTANBUL
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 WEEKEND
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 CANLI
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
İltifat değil uyarı önemli

Türkiye'ye 3.1 milyar dolar gönderen IMF takdir ifadeleri yanında uyarılarda da bulundu.

IMF Birinci Başkan Yardımcısı Anne Krueger'a göre 2002'de GSMH'nın yüzde 6,5'u kadar faiz dışı fazla hedefinin tutturulması kritik bir önem taşıyor.

Merkez Bankası'nın bağımsızlığı, bankacılık sistemindeki iyileştirme, bütçe dışı fonların tasfiye edilmesi, özelleştirme alanındaki düzenleme, iyi bir alt yapı oluşturdu.

Ama bunlar yeterli değildir.

IMF bu fırsatların özelleştirme alanında cesaretle kullanılmasını, mali şeffaflığı artıracak olan yeni İhale Yasası'nın kısa zamanda geçmesini, tarım sübvansiyonlarında yeni bir reform yapılmasını tavsiye ediyor.

En hardallı uyarı da şu:

"Kamu sektörü istihdamında ve kamu sektörü maaş düzenlemelerinde sınırlamaya gidilmesi gerekiyor.."

Bütün ülkeyi kasıp kavuran ekonomik kriz Ankara'ya uğramadı. Yapılan bir araştırma, öteki kentlerde satışları yarı yarıya düşen büyük mağazaların Ankara'da pek etkilenmediklerini gösteriyor.

Çünkü hazineden geçinenlerin maaşları enflasyon oranında artarken, millet fakirleştiği, ekonomi küçüldüğü halde "refah payı" bile alıyorlar!

Üreten, vergi veren özel sektör yüzbinlerce çalışanı işten çıkardığı halde Ankara memur almaya, 300 bini aşkın lojmanı, 100 bini aşkın makam aracını çoğaltmaya devam ediyor.

Bütün bunlar yetmiyor gibi siyasetçiler, şike tayinlerle torpilli bürokratların maaşlarını yükseltecek tertiplerden vazgeçmiyor.

Ankara'dakiler, ekonomiyi asıl bu hantal ve müsrif devletin batırdığını göremiyor.

Küçülme mecburiyetini, gelen son paralar da uçup gittikten sonra mı görecekler?

Dışardan gelen son para desteğini hak etmediğimizi, bunun Bin Ladin terörüne karşı açılan savaşın piyangosundan çıktığını herkes bilmelidir.

Hükümeti, IMF'nin iltifatları değil, uyarıları motive etmelidir.

İntikamcılar korosu..

Ekonomik suçları DGM kapsamından çıkaran yasanın veto edilmesi, adaletin kılıcını kişisel bir intikam aleti gibi gören kimilerini çok sevindirdi.

Hem temel hak ve özgürlükleri güvenceye alan son Anayasa değişikliklerini alkışlayacak, hem de CMUK'la getirilen çağdaş savunma haklarını uygulamayan DGM'lerin çığırtkanlığını yapacaksınız.

Türkiye için kara bir sayfa olan "Varlık Vergisi" dönemi, demek ki bazı kafalarda hâlâ özlem olarak yaşıyor.

Bu utanç verici bir çelişkidir.
Herkese eşit ve adil bir yargılama hakkı getirmeyi hedefleyen yasaya, intikamcı ve kışkırtmacı bir koro halinde karşı çıkanları ikna edemeyiz. Ama Nazilere karşı eylemleriyle tanınan Alman ilâhiyatçı Martin Niemöller belki bu iyiliği yapabilir:

"Önce sosyalistler için geldiler, ben sosyalist olmadığım için sesimi çıkarmadım. Sonra sendikacılar için geldiler, sendikacı olmadığım için sesimi çıkarmadım. Sonra Yahudiler için geldiler, Yahudi olmadığım için sesimi çıkarmadım. Sonra benim için geldiklerinde, benim için sesini yükseltecek kimse kalmamıştı.."



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
HAFTANIN SOYLEŞİSİ
Nuriye Akman'ın bu haftaki söyleşisi için tıklayınız

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır