Afrika'nın uçsuz bucaksız topraklarında ilkbahar yağışlarıyla oluşup, yaz sıcağında yok olan "geçici" göller vardır.

İşte bu göllerin oluşumuna tanık olan yerlilerin bir sözü:

"Gölde sular yükselince balıklar karıncaları yer, sular çekilince de karıncalar balıkları!"

Yani üstünlük bugün karıncadaysa yarın balığa geçebiliyor; ya da balıktaysa karıncaya...

Karınca ya da balık olmanın sağladığı üstünlüğe sevinmek, kendimizi kandırmaktan öte bir anlam taşımıyor.

Çünkü, kimin kimi yiyeceğini gerçekte "suyun hareketi" belirliyor!

(Nural Durdağ'dan)

Doğa yasasının bir parçası olmak
"Özgürce" başlıklı yazınızdaki güzel ve düşündürücü şiir, bana amatörce yazdığım eski minik bir denememi anımsattı. Bu yazımı sizinle paylaşmak istedim.

U şeklinde bir boruya su doldurduğumuzda iki taraftaki suyun aynı seviyede duracağını hemen herkes bilir. Su molekülleri gitmeye zorlandıkları yöne giderken, bir doğa yasasının bir kez daha gözlenmesine katkıda bulunduklarının farkında değildirler.

Köprü ya da otoyol geçişlerinde iki gişenin önünde aşağı yukarı eşit sayıda araba birikmesi, neredeyse bir doğa yasası gibi gözlemlediğimiz bir durumdur. Siz de kuyruğa girerken daha kısasını seçerek, bu dengeye katkıda bulunursunuz.

Birçok kimyasal tepkime sırasında basıncı artırırsanız, moleküller bu artışın etkisini en aza indirecek şekilde kendilerini ayarlarlar. Sıcaklık arttığında üzerimizdeki kazağı çıkarmamız gibi...

Moleküller nasıl bir bütün içinde farklı farklı davranışlarla, doğanın yönlendirmesinin gereğini yapıyorlarsa, insan davranışları da bu temel yönlendirmeye bağlı sanki...

İnsan zekâsı doğanın zekâsının üstünde değil, içinde gibi gözüküyor!

(Kemal Tümerkan'dan)

Çocuklardan Tanrı'ya mektup
Sevgili Tanrı,

Şu andaki eksiklerimi yazıyorum: Yeni bir bisiklet, bir kimya seti, köpek, film makinesi, beyzbol eldiveni. Hepsini gönderemezsen birazı da olur. Seni seven Eric. (Not: Noel baba'nın olmadığını biliyorum.)

Sevgili Tanrım,

İnsanların ölmelerine izin verip yenilerini yapmak yerine, neden elindekileri tutmuyorsun? -Jane.

Sevgili Tanrı,

Lütfen bana bir midilli gönder. Senden şimdiye kadar hiçbir şey istemedim. Bunu da herhalde unutmazsın. ĞBruce.

Sevgili Tanrı,

Bulutlardan biri yüzünü öyle korkunç yaptı ki ödüm koptu. Ne olur söyle de ona bi daha öyle yapmasın. ĞEllen.

Sevgili Tanrı,

Üst kattakiler durmadan bağıra çağıra kavga ediyorlar. Bence yalnızca çok iyi arkadaşların evlenmesine izin vermelisin. ĞNan.

Sevgili Tanrı,

Ne diye bu kadar çok insan yarattın? Başka bir dünya daha yapıp fazlalıkları oraya koyamaz mısın? ĞJ.B.

Sevgili Tanrı,

Sen hiç merak etme, çünkü bizimkiler çok dindar. ĞTeddy.

Sevgili Tanrı,

Kitabını okudum ve beğendim. Bütün o fikirler nereden geldi aklına? ĞJohn.

Sevgili Tanrı,

Tamam İncil'de "Öbür yanağını çevir" diye yazıyor biliyorum. Ama kardeşim gözüme vurunca ne yapacaz? Sevgiler. ĞTeresa.

(Işıl Erdeve'den)