kapat
17.11.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 HYDEPARK
 ANKETLER
 SİNEMA
 SANAT
 KİTAP
 MÜZİK
 TARİH
 GURME
 GEZİ
 OTOMOBİL
 YAT&TEKNE
 HIGH-TECH
 WEEKEND
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 CANLI
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Favori Türkiye

Spor yazarlarımız, milli takımımızın Japonya'dan dünya şampiyonluğunu alarak döneceğine inanıyor: Türkiye'nin başarısı Avrupa maçlarında belgelendi. Avrupa deneyimi olan futbolcularımız ise sahada yıldızlaşıyor. Bu inançla kesin kazanırız
Tam 48 yıl sonra Dünya Kupası finallerine katılıyoruz. Bu rüyanın gerçekleşmesi için koskoca bir ömür tükettik. Rötarlı da olsa Avusturya'yı iki maçta da yenip spor tarihimizde yeni çağ açtık. Ülke olarak mutluyuz, gururluyuz.

Şimdi kafalardaki soru; Tokyo'da Milli Takım ne yapar? Futbol tarihimizin en yetenekli ve en kaliteli kadrosunu yakaladık. Bu ülkeye UEFA Kupası'nı kazanma mutluluğunu tattıran, Süper Kupa'yı getiren, EURO 2000'de çeyrek final oynayan yıldız futbolculara sahibiz. Her ülkenin yaratamadığı "Takım ruhu"na sahibiz. Bu ruhu 5-0 kazandığımız Avusturya maçında sahaya yansıtmadık mı? Yeterli konsantrasyonu sağladığımızda ayrıcalığını ve üstünlüğünü rakibine kabul ettirecek bir ekibimiz var. Nefret tarlalarına kin tohumu ekenler sakın, "Bu takım gittiği gibi döner" şeklinde felaket tellallığına soyunmasın. Bu Milli Takım oyuncu yapısıyla en az çeyrek final oynayacak kapasitede. Fatih Terim'in şu sözünü hiç unutmam: Ne rakibinizi fazla büyüteceksiniz. Ne de kendinizi fazla küçülteceksiniz..

Başarılı olmanın suç olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Milli Takım'da mükemmel bir armoni yakaladık. 50 yıl daha beklemek istemiyorsak eleştirilerde ayrıntılara gömülmeyelim. Gelin bu muhteşem kadroyu destekleyelim. Felaketlerin peş peşe takıldığını, mutlulukların tek tek ve çok az yaşandığını unutmayalım.

Ali Şen: Bu takıma inanıyorum
Çarşamba gecesi hayatımın en lezzetli maçını izledim. Bugün Milli Takım'da oynayan futbolcularımızın pek çoğu Avrupa'da top koşturuyor. Bu kadar tecrübe kazanmış, bilgi ve yeteneklere sahip Milli Takım'dan, Japonya'da benim beklediğim dünya şampiyonluğudur. Avusturya'ya 5 gol atan Milli Takımımız hangi rakiple oynarsa oynasın hepsini yenecek güçtedir. Ancak, 1 Aralık'ta çekilecek kura çok önemli. Grup maçlarından çıkarsak herkes eleme maçlarında Türkiye'nin güçlü bir rakip olduğunu görecektir.

Rüştü gibi büyük bir kalecimiz var. Mahchester United'ın çuvallarla sterlin verip aldığı dünya şampiyonu Fransa Milli Takımı'nın kalecisi Barthez ise çuvallarla gol yiyor. Tugay İngiliz futbolunu da baraberinde getirdi. Alpay, Emre, Hakan Şükür, Okan, Ümit Davala, Tayfun gibi Avrupa deneyimi olan futbolcularımız var. Bu takımla, bu teknik heyetle kesin başarılı oluruz. Dünya Kupası'nın en büyük favorisi Türkiye'dir.

Sanlı Sarıalioğlu: En güçlüleri dize getirdik
Kendimizi küçük görmeyelim. Son yıllarda gücümüzü çok net bir biçimde kanıtladık. Önemli olan bizdeki bu potansiyeli bilmek ve bunu en iyi şekilde kullanabilmek. Bunu yapabilirsek Dünya Kupası'nda rakip kim olursa başa baş oynarız. En güçlü ülkelerin grup maçlarında ne duruma düştüğünü hepimiz gördük. Grup maçlarında kapasitemizin yarısını sahaya yansıtabildik. Bu nedenle baraj maçlarını oynamak zorunda kaldık. Bunun sorumlusu elbette Şenol Güneş. Dünyanın her tarafında fatura öncelikle teknik direktöre kesilir. Aynı Şenol Güneş, iki Avusturya maçında bu kez çok başarılı bir komutan olarak karşımıza çıktı. 47 yıllık özleme son verdi. Grup maçlarındaki hataların üzerine kalın bir çizgi çekti. Hepimiz kendisini kucakladık, bağrımıza bastık. Ama zafer gecesinin sonrasındaki demeçleri keyif kaçırdı. Ben, Güneş'in kişiliğine yönelik eleştirilere karşı bu patlamayı yaptığını biliyorum. Ancak zamanlama hatası yaptı.

Doğan Koloğlu: Sürprizlerin takımıyız
Türkiye, ilk kez hücum futbolunu Avusturya maçında inanılmaz şekilde ileriye taşıdı ve başarılı oldu. Ancak, Japonya ve Kore'nin ortaklaşa düzenleyeceği Dünya Kupası'nda şartlar farklı. Öncelikle geniş bir kadro hazırlığı olması şart. Oyun düzenimizin, bizden üstün takımlarla karşılaşacakmışız gibi fizik olarak daha güçlü, enerji tüketiminde birikimli olmamız gerekir.

Türkiye son Avusturya maçında bu aşamanın işaretlerini verdi. Milli Takım, bireysel ama kollektif oyunu kullanan Sergen, Yıldıray, Tugay gibi bir yıldız futbolcu trafiğine sahip. Beckenbauer'in dediği gibi, 'Türkiye'de büyük paralar yok. Ülke olanakları kısıtlı. Dış saha tecrübeleri sınırlı. İnsanın aklı almıyor. G.Saray gibi bir takım bütün bu dengeleri bozarak Avrupa şampiyonu oluyor. Bunun sırrı nedir bilmiyoruz.' Türkiye bütün yorumlarda sürpriz takımdır. Bu Avrupa maçlarında da belgelendi. Niçin Japonya'da da sürpriz yapmayalım ki?

Levent TÜZEMEN



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
  Kasko sigortanıza en uygun  
 rakamı ödediğinizden emin  misiniz?
Evet
Hayır
Bilmiyorum
Kaskom yok
Arabam yok
   
HAFTANIN SOYLEŞİSİ
Nuriye Akman'ın bu haftaki söyleşisi için tıklayınız

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır