Gazetecilik 'steril' de değilmiş...

Niye bu adamların üç otuz paraya çalıştıkları belli. Ah "nüfuz" ah... Bir gün star olacağını sanan salaklar ordusu... Siz kim star olmak kim be!
12:00 Babam bitmiştir benim için. Kendi işleri de kötüye gidiyormuş da, ancak yarısını ödeyebilirmiş de, gerisini de ödemesini istiyorsam hiç olmazsa evimi -canım EVİMİ- kapatıp onlara yerleşmem gerekecekmiş, çünkü artık ev kiramı da ödeyemeyecekmiş de vır vır vır... Ve biz bu adama hâlâ "baba" diyoruz. Lütfü Bey bitmiş de haberimiz yokmuş. Bir kriz bir babayı nasıl yok etti... Bak bunu haber olarak önerebilirim. "Ünlü işadamı Lütfü Tozan nasıl battı?" "Krizin yok ettiği sosyetik aile: Tozan ailesi!" Annem gözaltı torbaları tekrar şişip onları aldıramayacağını anlayınca Lütfü'ye nah takılır.

PARTİLERİMİ UNUTMUŞLAR
12:30 Böyle attık tuttuk ama acaba ayıp mı etmiş oluyorum aileme karşı? Bütün yaptığım rezilliklere rağmen "eve gel" diyebiliyorlar. Kriz belleği de zayıflattı iyi mi? Son ev partimde verdiğim 4 buçuk milyarlık zararı unuttular herhalde. Hatta aynı gece 155'e ihbar edilme rekoru kırdığımı da unuttular anlaşılan. Acaba akıllandığımı falan düşünüyor olabilirler mi? Ehe ehe... Nişantaşı'ndaki evimde yöneticiyle yaptığım kavga yüzünden karakolluk olduğumu daha bilmiyorlar tabii. Neyse ki Lütfü dışında da nüfuzlu arkadaşlarımız var. Adamın kaşını patlatmam lokantacı sevgilime pahalıya mal oldu. Şimdi lokantası için bir yazı daha yazmak gerek. Şu gazetecilik olayı hiçbir halta yaramıyorsa da en azından böyle bir faydası var. Niye bu adamların üç otuz paraya -onu da alabilirlerse tabii- çalıştıkları belli. Ah "nüfuz" ah... Bir gün star olacağını sanan salaklar ordusu... Siz kim star olmak kim be! Minnacık resimleri çıkacak gazetede diye attıkları taklalara bak... Sırt sırta resimler çektirmeler mi, eteğin altından donlara bakmalar mı.. "Buluşmalar"mış. Şuna fotoğraf çekilmeler desek?? Biraz daha dürüst olacak. Ağla ağla açılırsın. Lafa bak. Röportajcı değil psikanalist ukteli mahalle kuaförü... Hem zeki hem sevecen. Ho ho ho... Yedik...

MOTOR DA GİTTİ
13:00 Bu arada motoru çok fena bozmuşuz. Kaliteyi düşürdüğümüzden beri bağırsaklar iflas etti. Ah ah, nerde Şamdan'ın steril yemekleri... Bu salaş meyhaneler daha "cozy" oluyor diye gittik, başımıza gelenlere bak. Kafanı kandırabiliyorsun ama vücudunu asla. Klas vücudumuz varmış. Ahh nerde bu tuvalet...

14:00 Bir saattir buradayım. Ne biçim bir işletme burası anlamadım gitti. Ne tuvalet kağıdı var, ne sabun. Ben buradan nasıl çıkacağım??? KURTARIN BENİİ... Allah rızası için iki lokma sabun getiren yok mu? Ay evden yemek getirmeden sonra şimdi de evden tuvalet kağıdı ve sabun getirme devri başladı... Offff! Çok sıkıldımmmmmm...