  
Her şey kötüyse de, sanat var...
Topkapı Sarayı'nda büyük avlunun solunda, aşağıda "has ahırlar" bulunuyor. Has ahırlar, padişahın atlarının ve koşumlarının saklandığı bina. Topkapı Sarayı'nın her köşesi gibi, etkileyici bir mekân "has ahırlar". Bu bina bir süredir farklı sergilere ev sahipliği yapıyor.
Has ahırlara doğru ilerlerken, ziyaretçileri iki heykel karşılıyor; biri İlhan Koman'ın diğeri Mehmet Aksoy'un. İçerde de izleyiciyi Türk sanatının son elli yılının bir "özet"i bekliyor.
Yüzden fazla Türk sanatçının resimleri, heykelleri, "iş"leri; bu topraklardaki yaratıcı gücün son 50 yıldaki ürünlerinin gerçekten çok küçük, ama anlamlı bir özeti olarak yan yana getirilmiş.
Bir 'ilk adım' sergisi: Modern Türk
Sergide eserler, onar yıllık dilimler halinde beş bölüme ayrılmış. Her bölümde, ait olduğu on yılın Türkiye'sinin sosyo-politik ağırlıkları izleniyor. Sanat da aynadır. Bu sergide de Türkiye Cumhuriyeti'nin son elli yılında neler olmuşsa, Türk insanı dönem dönem hangi ruh hallerini yaşamışsa, resim ve heykellerde bunların yansımaları görülüyor.
Elbette bu sergi elli yılın Türk sanatınının bütününü kapsamıyor; böyle bir sergide bulunması gereken birçok çağdaş Türk sanatçısı "yer sorunu" yüzünden dışarda kalmış.
"Modern Türk" aslında bir hazırlık, bir "ilk adım" sergisi. Bu sergiyi düzenleyenler, önemli bir işi gerçekleştirmek için çalışıyorlar: İstanbul'a bir "Modern Sanat Müzesi" kazandırmak.
İstanbul Sanat Müzesi Vakfı bir tek amaç için kurulmuş bir vakıf. Dünyanın bütün büyük kentlerinde bulunan ama İstanbul'da bulunmayan bir modern sanat müzesini İstanbul'da da kurabilmek. Bu işe öncülük yapanlar, birçok sanatseverle birlikte iki sanatçı: Tomur Atagök ile Yusuf Taktak.
Atatürk 1937'de Devlet Resim Heykel Müzesi'ni, çağdaş Türk sanatının ürünlerini toplamak için kurdurmuştu. 1960'a kadar burada çok önemli eserler toplandı, sonra bu iş de diğer birçok işimiz gibi, tavsadı.
Yeri de devlet göstersin
İstanbul Modern Sanat Müzesi bu yarım kalmış işi tamamlayacak, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin sanat tarihinin müzesi olacak. Ancak henüz bu müze için anlamlı bir yer bulunamadı. Ve bu "yer"i göstermesi gereken de devlet. Böyle bir müze, şehrin içinde ve şehrin özelliklerini yansıtan bir mekânda kurulmak durumunda.
Herşeyin kötü gittiği, insanların içlerinin sürekli karardığı günlerde sanatın aydınlığı daha da değerli oluyor. Topkapı Sarayı has ahırlardaki "Modern Türk" sergisi kasımın 15'ine kadar açık. Her şey kötüyken, Çetin Altan'ın dediği gibi, "enseyi karartmak" istemeyenlere bu sergiye uğramalarını öneririz.
Devlet yetkilileri de, bütün büyük işlerinin arasında bir küçük zaman ayırıp İstanbul Modern Sanat Müzesi'ne bir yer gösterirlerse kalıcı bir esere büyük katkı sağlamış olurlar.
|
Magazin
