kapat
13.10.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
HAŞMET BABAOĞLU(hbabaoglu@sabah.com.tr )

Korkunun yüreğinden aydınlığa

11 Eylül'den sonra dünyanın içine düştüğü sert hesaplaşmanın odağına devletleri, iman kitlelerini, silah endüstrisini ve siyasal çıkarları değil de, insanı koyarsanız ortaya şu manzara çıkıyor: Merkezde yükselen korku uygarlığıyla dünyanın varoşlarındaki korkacak bir şeyi kalmamışların çatışması...

Bin Ladin gibileri elbet bilemezler; New York şehrinde bir kaldırıma seccadesini atıp namaz kılma rahatlığını kaybeden Müslüman taksi şöförünün kaygı ve korkularını...

Onlar ezik, horlanmış, hiçbir şeysiz insanların ellerindeki tek anlamlı ve değeri eşşiz şeyi, yani inançlarını kendi güç arayışlarının cüppesi ve silahı yaparlar...

Yalnız, Ladin önemli bir noktayı unuttu!

New York'u vurmak Afrika'da bir elçiliği vurmaya benzemezdi!

Bu kez görkemli bir darbeyle medyayı da rehin alırdınız ama, dünyayı küçülttükçe küçültür; yıktığınız şehri kendi hayat alanınızın "başkenti" yapardınız... Bunu hesaplamamıştı terör!

Dünyanın "ücra" sayılan bir yerinde uçak kaçırmaya benzemezdi Amerika'da uçak kaçırıp kamikaze gibi kullanmak...

İntiharınıza korkunç bir katliamı eklerdiniz, ama gökyüzünün tamamı tek bir "hava koridoru" olurdu artık; Kabil ve benzerleri, "unutulmaya terkedilmiş" şehirler olmaktan çıkardı. Bunu da hesaplamamıştı terör!

Artık New York'la Kabil "kardeş şehir"ler...

Şimdi kopan gürültüye; savaş çığlıklarına, füzelerden çıkan dehşet verici ıslık seslerine kulak verin fakat takılıp kalmayın!

Artık ABD kadar yakın bize Afganistan!

İstanbul'un, Kuala Lumpur'un, Roma'nın, Amman'ın ekonomisini de, haleti ruhiyesini de derinden etkiliyor Kabil'de olup biten...

Bunu ne terör hesaplayabilmişti, ne de Pentagon!

Artık başka çıkış yok!

Dünya asıl şimdi küçüldü; globalleşti!

Özgürlüğün yerine güvenlik disiplinini koyarak uzun süre idare edemez Batı!

Özgürlüğün tatlarını terkederek uzun süre korkularıyla sevişmeye razı olamaz!

"Korku yarım ölüm gibidir; zihni öldürür!" (Frank Herbert, Dune)

Zihnine; (yanıtsız da kalsa) sorularına; özgürce sahip çıktığı yanıt arayışlarına değer veren modern insan, bu "ölüme" boyun eğemez!..

Batılı aydının ikide bir hortlayan dar kafalı ve çıkarcı mantığı eninde sonunda korkuların korkunç baskısı karşısında dize gelecek! (Batı medyasında bugüne kadar yalnızları oynayan liberter düşünürler şimdi çok gözdeler- birkaç gündür nerdeyse herkes Chomsky'leşti!- Bu hiç yabana atılmayacak önemde bir gelişme!)

Hiç kuşkunuz olmasın; dünyanın varoşlarındaki hayata karşı kör kalarak Ohio kırlarında bile mutlu yaşanamayacak bir dünyanın kapısı aralandı...

Ve Doğu'nun uyanıklarının iktidar iradeleriyle örülmüş nefretlerini yığınlara "bilgelik" diye yutturmakta zorlanacakları bir dünyanın eşiğindeyiz...

Ancak ne yazık ki önce silah endüstrisi karnını doyuracak.

Ama modern bireyin yeni aydınlanışı ufukta belirdi.

Korkunun ve karanlığın yüreğine kadar ilerleyen dünya anladı ki, "köleler" ve "efendi"ler ayrımı üzerinde kurulu bir refah ekonomisinin ömrü var... Bu ömür tamamlanıyor artık!

Biliyorum; şimdi mahşer!

Şimdi kan ve acının hükmü sürüyor.

Ardından "güzel sükunet" de gelecek!

İstersek elbette, çabamız ve duamız bu yönde olursa...

ALTYAZI
Baba: Para her şey değildir oğlum, sadece öyleymiş gibi görünür.

George Jund: Gel de bunu anneme anlat!

Baba: İşte o çok zor!

(Bugünlerde bizde de gösterimde olan Ted Demme filmi "Blow"dan baba-oğul diyalogu)

www.superbahis.com


www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır