Win-Türkçe
ASCII

Batan geminin malları bunlar

Veit, Stavrum, Kjaer satılıyor. Yok mu alan? Üçünü alana, elinde bavuluyla kapıda hazır bekleyen Daum da bedava! Haydi, sudan ucuz. Buyurun beyler, batan geminin malları bunlar.

Vay canına... Böyle bir rezaletle de hiç karşılaşmamıştım. Doğrusu merak ediyorum; Beşiktaş bu futbolcuları transfer ederken çok mu aradı? Yoksa pazardan kiloyla mı aldılar? Dün bir, bugün iki. Hele Kjaer, geldi, bir gün sonra ayağının tozuyla Bursaspor karşısında kaleyi teslim aldı, büyük kurtarıcı olarak ilan edildi. Fevzi bir kalemde silindi.

Dört maç sonra bu kez tamamen tersi. Kjaer'e tekme, Fevzi'ye kucak. Bir futbolcu işte ancak böyle linç edilir. Veit sezon başında Daum'un büyük ısrarlarıyla geldi, parada anlaşma sağlanamadı, geri gitti. Daum çok öfkelendi. Tekrar devreye girdi, yalvar-yakar bu oyuncuyu ikna edip imza attırdı. Şimdi yine "sepet havası." Bu nasıl iş? Stavrum'un kasetlerini izleyen ve "Hayır" demeyen de Daum. Şimdi ona da güle güle. Burası Dingo'nun ahırı mı? Sokağa atılan paralar ve kaos üstüne kaos.

Teklif mi aldın Christoph?

Hep aynı hikâye... Teknik direktör emrediyor, yönetim köle gibi boyun eğiyor. "Buyruğunuz başımızın üstüne haşmetli padişahım. Milyon dolarlar feda olsun size." Nasıl olsa Beşiktaş trilyonerler kulübü. Yönetimde para çuval, çuval. Hem sırada Nihat var. 5 milyon dolara satılır, açıklar kapanır. Dağıt gitsin, çil çil dolarlar havada uçuşsun. Transfer et, 3 gün sonra canın mı sıkıldı, at! Sonra başkasını al, beğenmezsen yine postala. Bu arada kasa boşalmış, taraftar kahrolmuş kimin umrunda? Ne var efendim, tutmadı işte. Tutana kadar devam.

Daum üç yeni oyuncuya gözünü dikmiş, Yurtdışından bir kaleci, bir stoper, bir de santrfor aportta bekliyorlarmış. Böyle çiftlik nerede bulacaklar? Yöneticiler, aman ha, Daum'un isteklerini anında yerine getirin. Zaten adamın bavulu hazır. Ya çıkıp giderse? Bu nasıl iş? Daum futbolcularıyla öpüşüyor, vedalaşıyor, sonra tekrar kürkçü dükkanına dönüyor. Futbolcu bundan sonra Daum'u iğreti adam olarak görmeyecek mi?

İki gün sonra Yozgat, haftaya da Galatasaray maçı var. Doğrusu zamanlama da harika! Kulübü çorbaya çevirmek için bundan iyi formül bulunamazdı. Geçen sezonun ortasında da neşterler, idam sehpalarıyla camia allak bullak olmuş ve futbol takımı burun aşağı gitmişti. Yine aynı senaryo. Kokain olayına karşı Beşiktaş camiasının ve medyanın büyük bölümü Daum'a kucak açmıştı. Daum'un şu ihanetine bakın siz. Yolun başında sıvışıyor. Ne o, yoksa cazip bir teklif mi var? Nerede o hep sözünü ettiğin, "Kartal aşkıyla yanıp tutuşan yüreğin?"

Daum, yoksa sen yüreksiz misin?