kapat
13.10.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

Derviş depresyonu


Hükümetin ekonomide gelecek yıla ilişkin düşüncelerini yansıtan bütçe son halini almamış olsa da, basına yansıyan rakamlar "niyete" yönelik yeterli bir fikir edinmemizi sağlıyor.
Rakamların özeti şu: Hükümet, ekonomideki durgunluğun daha da artmasına, gelir dağılımının daha da bozulmasına, toplumsal adaletin daha da fazla yaralanmasına neden olacak bir dizi uygulamayı hedefliyor.

Yeni vergi sinyali
Bütün rakamların önüne geçen "hedeflerden" biri reel faiz. Açıklanan rakamlara göre şu anda ağır bir depresyon (resesyon değil) içinde olan Türkiye ekonomisinde ekonomi yönetiminin gelecek yıl hedefi yüzde 30 reel faiz. Mali disiplin ilkesiyle hazırlandığı söylenen bütçede, toplam harcamalar yüzde 26 artarken personel harcamalarının yüzde 50 artması hedefleniyor. Öte yandan
Reuters'e açıklama yapan "üst düzey yetkililer" kamuda neden personel reformu yapılamayacağını izah etmeye çalışıyor.

Vergi gelirlerinde öngörülen artış yüzde 54. Bu ise vergi oranlarının artacağının veya yeni vergiler konulacağının bir göstergesi. Depresyondaki bir ekonomide bu 'önlemlerin' alınmasını Kemal Derviş dışında herhangi bir aklı selim sahibi iktisatçı onaylamaz herhalde.

Geçtiğimiz yıllarda izlediği politikalarla 1988 yılında 4 milyar dolar olan iç borcu bu yıl 75 milyar dolara çıkaran Türkiye, şimdi bu borcun "sürdürülebilir" olduğu iddiasını kanıtlamak için şu anki depresyonu daha da ağırlaştırmayı göze alıyor.

Sorun iç borçta
Ekonominin içinde bulunduğu açmazdan çıkmanın yolu, ne bu programı daha da ağırlaştırarak sürdürmek, ne de 1990'lı yıllara damgasını vuran politikaların mimarı eski bürokratların iddia ettiği gibi kamu harcamalarını artırmak. Çözüm, yeni bir siyasi iradeyle birlikte prob lemin kaynağı olan iç borç sorununu kalıcı bir şekilde çözmektir. Keynes'den alıntılamak gerekirse:

Ve bir hatırlatma
"İlkel ya da modern bir toplumda devletin kağıda bağlanmış yükümlülüklerinin ulusal gelire oranı aşırı düzeylere ulaştığında, toplumun üretken kesimleri üretimlerinin belli bir yüzdesinden daha fazlasının rantla geçinen (rentier) ve elinde bono tahvil bulunan kesime verilmesine rıza göstermezler." John M. Keynes (A Tract on Monetary Reform).

faruk@bilkent.edu.tr

FARUK SELÇUK

www.superbahis.com
www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır