kapat
03.10.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
ATİLLA DORSAY

Müjde... Artık bir Kürtçe filmimiz var!..

Antalya şenliği iyi ve kötü şeylerle sürüyor. Önceki akşam yapılan galada yaşananlar, Antalya'yı bir Cannes yapmanın kolay olmadığını gösterdi. Belediye Başkanı Bekir Kumbul'un beklenmesi nedeniyle biraz geç başlayan galada, filmin gösterimi de teknik nedenlerle bir türlü başlayamayınca, seyirciden protesto alkışları yükseldi. Makinist çeşitli zorlukları aşıp filmi nihayet başlattı. Bu sefer de bir festivalin açılışı için hiç akla gelmeyecek ucuz bir pembe dizi tarzı filmle karşılaştık. "Moskova Güzeli" adlı filmin seks sahneleri de doğrusu insana parmak ısırtacak cinstendi.

Bir kısım seyirci, filmi yarısında terk ederek olayı kendilerince protesto ettiler. Kalanlar ise doğrusu modern Moskovalılar'ın seks hayatları konusunda oldukça öğretici bir gece geçirdiler!.. Bizim sunmaya çalıştığımız gece, belediye başkanı ve Antalya Valisi'nin filmin yabancı konuklarına plaket vermeleriyle son buldu. Evet, Sayın Vali'nin tespiti doğruydu: Antalya Cannes olamazdı, ancak Antalya olurdu!..

Yarışan filmlerin gösterimi ise "Fotoğraf" filmiyle başladı. Milano festivalindeki büyük ödülünün taptaze anısıyla seyirci karşısına çıktı, genç yönetmen Kazım Öz'ün ilk uzun filmi... Ve böylece, müjde, artık bizim de nurtopu gibi Kürtçe bir filmimiz oldu!..

Belgesel filmler ve tiyatro çalışmalarından gelen Öz'ün filmi, iki genç adamın bir otobüs koltuğunda yan yana gelmeleriyle başlayan ilişkilerin öyküsünü anlatıyor. Yönetmen, belgesel tadındaki usta işi bir anlatımla derin Anadolu'ya doğru yapılan bu yolculuğa çok şey sığdırıyor. Özellikle de 1990'lar Türkiye'sinin nasıl milliyetçi ve giderek militarist bir toplum olduğunun tespitini yapıyor. Ama aslında çok başarılı olan filmi izleyen birçok kişinin; Vecdi Sayar'dan Keriman Ulusoy'a, yönetmene dediği gibi, "keşke olayların dönemini tam saptasa, 1995'lerde geçtiğini iyice belirtse de, artık çok şeyin değiştiği günümüz Türkiye'sinin kötü bir görünümü olarak sunmasa"...

Sunuş yazılarından itibaren Kürtçe olan ve konuşmaları da Türkçe-Kürtçe karışık olan film, böylece ülkemizde çekilmiş ve gösterime girmiş ilk Kürtçe film oluyor. Basın toplantısında da dediğim gibi, "bütün diller güzeldir. Elbette Kürtçe de"... Ve son anayasa değişikliklerinin de katkısıyla, keşke bu tür filmler artık kolayca yapılabilse ve rahatça gösterilebilse...

Ancak "Fotoğraf" zaten sansür kurulundan geçmiş ve gösterim izni almış. Belki de bu film, yeni Anayasa'nın sağladığı hakların sinemadaki ilk somut örneği olarak sinema tarihimizdeki yerini şimdiden alacak...

www.superbahis.com


www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır