Bu yanlış sistem sonucunda biçimsel haklar edinen ve bunları Kanije kalesi gibi savunan siyasiler yüzünden, yazılı olmayan kurallar tıkandı; artık işlemiyor.

Bir hükümet halk çoğunluğunun güvenini yitirse bile, "Olsun!" diye düşünüyor "Meclis'te çoğunluğum olduğu sürece bana bir şey yapamazlar ki!"

Doğru. Gerçekten de yapamazlar.

Partiler birbirini aklıyor, paklıyor; yolsuzluk dosyalarının yasa önüne gitmesi engelleniyor, güçlük çıkaran bakanlar herkesin gözü önünde atılıyor ama görünüşte ortalık süt liman.

Onlar açısından herşey yasaya uygun ve sistem işliyor.

Cumhurbaşkanı'nın belirttiği gibi "güven tazelemek" gerekiyor ama artık halkı hissedemeyen ya da bilerek hissetmeyen yönetimlerin bunu yapmaya niyeti yok.

Bu yüzden herşey zamana yayılıyor; Allah'a bırakılıyor.

Yazılı olmayan yasaları yok sayma inadı yüzünden ülke yaşamı yıpranıyor.

Bu inadın nelere mal olduğunu göremiyorlar.

Kendilerince haklılar. Doğru! Bu yasalar ve bu düzen açısından onlara kimse ilişemez.

Ama bu durum, yarın milyonlarca insanın onları lanetle anmasını engellemez.

Bunun da garantisini "halkın aptallığı"nda buluyorlar.

Milletin, nasıl olsa kendisine kötülük yapanları sevdiğini düşünüyorlar.

Ben de artık pek emin değilim doğrusu.

Bakalım.

Her şeyi zaman gösterecek.