kapat
03.10.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
YAVUZ DONAT

Siyaset otomobili

Salı, saat 14.15. Mesut Yılmaz, eski İçişleri Bakanı, ANAP TBMM Grubu eski Başkanvekili Murat Başesgioğlu'nun koluna girdi.

Birlikte, Meclis bahçesine çıktılar.

Mesut Bey sordu:

- Sıkıntın nedir?

Son günlerde, "parti içi muhalifler arasında adı geçen" Başesgioğlu cevap verdi:

- Şahsi hiçbir sıkıntım yok... Ama iyi gitmiyor.

- Nedir gitmeyen?

- Sayın Genel Başkanım... Dört dönemdir parlamentodayım... Vatandaş hiç bugünkü kadar, gelecek endişesi içinde olmamıştı... Bunun manevi baskısı altında eziliyorum... İtirazım buna.

SABIR
Dört dönemdir Meclis'te olan Başesgioğlu "ciddi bir siyaset ve devlet adamı."

Bugüne kadar adı "hiçbir yolsuzluğa... Usulsüzlüğe... Skandala" karışmadı.

Ömer İzgi'nin karşısında TBMM Başkanlığı'nda adaydı.

İki oyla" kaybetti.

Özetle...

Sadece kendi partisinde değil, TBMM içinde "ağırlığı olan" bir isim.

Mesut Bey, Başesgioğlu'nu dinledi.

Ve şöyle dedi:

- Ekonomik durumu biliyorsun... Hükümet olarak çözmek için çabalıyoruz... Zor günlerden geçiyoruz... Biraz daha sabır.

SUNGURLU
Siyasetin bir başka sayın ismi, şu anda TBMM dışında olan Oltan Sungurlu.

Eski Adalet Bakanı.

Dün sohbet ediyorduk.

Dedi ki:

- Türkiye de yokuşta, siyaset de.

- Sizin parti de yokuşta.

- Evet... ANAP da yokuşta... Çok üzülüyorum... Ama aklım fikrim Türkiye'de.

- Oltan Bey... Yokuş yukarı çıkmakta otomobil tekliyor... Çare?

- Otomobilin bazı parçalarını değiştirmek lazım.

- Hangi parçalarını?

- Bazı ana parçalarını.

KEÇECİLER
Siyasetin bir başka "yolsuzluğa, uğursuzluğa bulaşmamış" ismi de Mehmet Keçeciler.

Turgut Özal, ANAP'ı kurmaya karar verince...

Onun adına "plan, program hazırlığı yapan" birkaç kişiden biri.

Koalisyon hükümetinin protokolünü yazan isimlerden.

Dün dedi ki "kriz... Kriz... Kriz... Hep üst üste geldi."

Ve saymaya başladı:

- PKK... Terör krizi... Körfez krizi... Deprem krizi... Ekonomik kriz... Amerika'daki ikiz kule krizi... Son kırk yılda görülmemiş kuraklık krizi...

Dedik ki, "Sayın Bakan."

- Terör krizi, dış kaynaklı... Deprem, Allah'tan... Ya ekonomik kriz?

Keçeciler:

DİREKSİYON
- Doğru... Aslında ekonominin direksiyonu bizde olsaydı... Böyle olmazdı.

- Çare Sayın Keçeciler?

- Çare sadece hükümetin işi değil... Herkese görev düşüyor... Bankadan parayı çek... Yastığın altına koy... Alışveriş etme... Borcunu ödeme... Bekle... Böyle bir zihniyet oluştu... Bu durumda krizi nasıl aşarsın... Haksız mıyım?

GÜVEN
- Sayın Bakan... Güven ortamı yok... Vatandaş, güven duysa... Parasını ortaya çıkarır.

Mehmet Keçeciler'den "krizli bir anı."

- Rahmetli Özal'ın odasındaydım... Bir kriz olmuştu... Vatandaş, bankadan parasını çekiyordu... Panik başlıyordu... Özal, duruma hemen el koydu.

- Nasıl?

- Merkez Bankası'nı aradı... Banknot matbaası sabaha kadar para bassın dedi.

- Sonra?

- Merkez Bankası korktu.

- Sonra?

ÖZAL
- Özal, bütün sorumluluğu üstlendi.

- Sonra?

- Bankaya gelen kimse geri çevrilmedi... Birkaç gün geçti... Özal beni çağırdı... Mehmet, şu rakamlara bak dedi... Çekilen paralar bankaya geri dönüyor... Bak gördün mü?

- Bu olayı neden anlattınız?

Keçeciler:

- Yani Özal bu işi biliyordu... Güven ortamı böyle sağlanır... Özal o zaman bana demişti ki... Bürokrasideki çocuklar çok yetenekli... Ama risk almıyorlar... Onlara heyecan vereceksin.

- Sayın Keçeciler, bu hükümet ne kadar gider?

- Tunca Hoca (Toskay), Nami Bey (Çağan) ve ben koalisyon protokolünü hazırlarken... Beş yıl diye konuşmuştuk.

Keçeciler, sözün burasında, güldü.

"Güldüğünüzü de yazacağız" dedik.

Keçeciler "yok... Başka şeye güldüm" diyecek oldu.

Sonra birden ciddileşti:

- Yavuz Bey bu kriz aşılır.

- Nasıl?

24 OCAK
- 24 Ocak 1980 öncesinde de ağır bir kriz vardı... 24 Ocak'ta Türkiye altın madeni mi buldu?.. Petrol mü buldu?.. Ama 24 Ocak kararları alındı... Ve kriz de aşıldı... Yalan mı?

Doğru.

Bin defa doğru.

HATIRLAMA
Ancak, hafızaları tazelemek için, "o dönemi" özetle hatırlatalım.

Ecevit, 22 aylık başbakanlıktan sonra "istifa etmişti."

Yerine, Demirel tarafından "azınlık hükümeti" kurulmuştu.

Turgut Özal da "Başbakanlık ve DPT Müsteşarlığına" atanmıştı.

"Bu hükümet" 24 Ocak kararlarını aldı.

Ve "Türkiye düze çıktı."

OTOMOBİL
Türkiye bu krizi... Bu yokuşu aşmasına aşar da...

Bu otomobille değil.

www.superbahis.com


www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır