kapat
24.09.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
BİLAL ÇETİN(bcetin@sabah.com.tr )

Tarihi sorumluluk...

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bugün görüşmeye başlayacağı anayasa değişikliği Türkiye'nin geleceği ve yönü bakımından hayati önem taşıyor. Türkiye, eğer çağdaş dünyaya, Avrupa Birliği'ne entegrasyonu hedefliyorsa -ki; en azından bugün için Meclis'te bunun aksini söyleyen yok- demokrasi ve insan hakları alanında katetmesi gereken hayli uzun bir mesafe var. Bugün TBMM Genel Kurulu'nda ilk tur görüşmeleri başlayacak olan 37 maddelik anayasa değişikliği paketi bunun ilk ve en önemli adımını oluşturuyor.

Meclis, en azından bu hayati konuda iktidarıyla, muhalefetiyle bir uzlaşmaya varabilir ve bu önemli adımı atmayı başarabilirse AB ve çağdaş demokrasi yolunda çok önemli bir dönemeci geçmiş olacak Türkiye.

Ya aksi olur, Anayasa değişikliği paketi Meclis'e takılırsa?

Bunu düşünmek bile iç karartıcı bir durum. Türkiye bugün bu adımları atamaz, Anayasa ve temel yasalarını demokratikleştirme yönünde asgari düzenlemeleri yerine getiremezse çok yaklaştığı Avrupa trenini bir daha yakalayabilmesi hemen hemen imkânsız.

O zaman dünün beğenmediğimiz Demirperde ülkelerinin bile adım adım erişmekte oldukları "çağdaş uygarlık düzeyi"ne ulaşabilme şansını büyük ölçüde kaybedecek Türkiye. Kendini adeta Ortadoğu'ya hapsedecek. Yarım yamalak demokrasisiyle, bozuk ekonomik düzeniyle bir ileri iki geri debelenip duracak...

İşte bu bakımdan TBMM Genel Kurulu'nda bugün başlayacak olan görüşmelerde sadece iktidara değil muhalefet partilerine de tarihi bir sorumluluk düşüyor. Kısa vadeli siyasi hesapları, dar parti ve lider çıkarlarını aşarak Türkiye'nin önünü açmak için uzlaşma sorumluluğu, bütün partilerin önünde bir zorunluluk olarak duruyor.

Bu noktada Genelkurmay Başkanlığı'ndan, Başbakan Bülent Ecevit'in isteği üzerine 37 maddelik paketle ilgili olarak verilen yazılı görüş de son derece önem taşıyor. Bu aşamadan sonra artık bazı parti ve siyasetçilerin TSK'nın arkasına sığınarak, "Asker onu istemiyor, buna karşı çıkıyor" diye kıvırtma zemini de ortadan kalkmış oluyor. Çünkü Genelkurmay, tutumunu net ve açık biçimde ortaya koymuş durumda. Askerlerin yaklaşımının özeti şu:

"Demokrasi ve insan hakları standardı elbette yükseltilmelidir. Türkiye'nin AB üyeliğinin önünde iç hukukundan kaynaklanan engeller kaldırılsın. Ancak Türkiye'nin öteden beri karşı karşıya bulunduğu ülke bütünlüğü ve laik demokratik cumhuriyete yönelik tehdite karşı sistemin emniyet supapları da korunsun..."

Meclis Genel Kurulu gündemine gelen 37 maddelik değişiklik paketi elbette demokrasi ve insan hakları standardı bakımından ideal olan değil. Ancak gerçekçi olarak yapılabilir olan bu. Hem siyasi partilerin hem de devlet kurumlarının üzerinde uzlaşabilecekleri bir metin var bugün ortada.

Geçen hafta tamamlanan Anayasa Komisyonu görüşmelerinden çıkan sonuca bakılacak olursa, uzlaşma konusunda partiler arasında aşılamayacak bir sorun çıkmayacak gibi gözüküyor. Yeter ki Saadet Partisi, sırf Necmettin Erbakan'ın yasağını kaldırtmak için, Ak Parti de Recep Tayyip Erdoğan için uzlaşmayı torpillemesin...

www.superbahis.com


www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır