Win-Türkçe
ASCII

MEHMET TEZKAN(mtezkan@sabah.com.tr )

Ortada Afganistan yok ki eski dostumuz olsun...

Anlamadığım bir şey var.. Günlerdir Afganistan'la olan tarihi dostluğumuzdan söz ediliyor..

İkinci Abdülhamit döneminden başlayan, Cemal Paşa ile süren, Atatürk ile pekişen bağlar günlerdir yazılıp çiziliyor..

Bir anlamda, Afganistan'ın ne kadar büyük dost ve müttefikimiz olduğunun altı çizilmeye çalışılıyor..

Denilmek isteniyor ki.. Büyük Millet Meclisi'ni tanıyan ilk ülke Afganistan..

Atatürk'ün yurt dışına büyükelçi gönderdiği ilk ülkelerden biri de Afganistan..

Yani şimdi sıra bizde.. Bu kadar tarihi bağlarımız varken arkamızı dönemeyiz..

Açıkça olmasa bile söylenmek istenen bu..

Tamam.. Dostumuz da..

Ama hangi Afganistan?.

Sürgün Kral Zahir Şah'ın 'ülkemi terör yuvası haline getirdiler' dediği Afganistan mı?

'Halkım terörün elinde esir' dediği Afganistan mı?

Eski kralın 'ülkemin ruhunu havaya uçurdular' dediği

Afganistan mı?

Türkiye ile dost olan, tarihi bağları olan hangisi..

Taliban'ın ülkesi mi.. 1978'de Rusya destekli darbe ile dünyadan kopan Afganistan mı?

Yoksa, 1960'lı yıllara kadar asker ve bürokratını eğittiğimiz Afganistan mı?..

Hangisi..

Bugünkü Taliban yönetiminin en çok zarar verdiğiülkelerden biri de Türkiye..

İslam adı altında.. Kadınlara çalışma hakkı vermeyen.. Onları ömür boyu ev hapsine mahkum eden.. Erkeklerin sakalını düzeltmesini bile yasaklayan.. Bilimi, teknolojiyi reddeden.. Televizyonları günah diye kıran.. Din adına Kabil sokaklarında terör estiren..

İşkencenin her türlüsünü kendi halkına yapan.. Bu ucube yönetim en çok ama en çok Türkiye'ye zarar veriyor..

En çok Müslümanlığı rencide ediyor.. Dinin altına dinamit koyuyor.. Terörist yetiştiriyor..

Türkiye Müslüman bir ülke değil mi?

Evet..

Taliban da Müslüman.. Peki, Türkiye ile Afganistan'ı aynı kefeye koymak doğru mu? Afganistan bizim eski dostumuz demek mantıklı mı?.

Biz susarsak.. Biz pasif kalırsak..Biz haklılığımızı ortaya koyamazsak.. Onlar bizim tarihi müttefikimiz diye yan çizmeye kalkarsak..

Bir gün batı, aynı kefeye koymaya kalkar..

Taliban gibi yönetim modelleri; laik, modern Türkiye için en büyük tehlike ise, o zaman en büyük mücadeleyi de biz vermeliyiz..

Unutmayın.. Şeriata dayalı yönetim modellerini, ortaçağdan kalma kafa yapılarını ihraç etmek istedikleri ilk ülke Türkiye'dir..

Ezilen halk masalını bırakalım.. Afgan halkı 30 yıldır eziliyor.. Madem Afgan halkı eski dostumuz, o zaman yüzünü modern dünyaya çevirmesi için yardım edelim..

Eski kralın dediği gibi, terörün esiri olmaktan kurtaralım..

Yerli 28 Şubat'a evetse.. Globaline neden hayır..
Özellikle sola sıkı sıkıya bağlı olanlar diyor ki.. ABD ektiğini biçiyor.. Afganistan'ı bu hale onlar getirdi.. Bin Laden'i onlar eğitti.. Komünizme karşı yeşil kuşak teorisiyle şeriat düzenini onlar destekledi.. Taliban yönetimi onların eseri..

Şimdi komünizmin kalesi düşünce mi akılları başlarına geldi?.

Bizim solculuğun vazgeçilmez koşulu ABD'ye karşı olmak değil mi? O zaman bu onların sorunu.. Savundukları bu..

İstedikleri ise.. Temkinli olalım.. Karışmayalım.. Bulaşmayalım..

Dönelim kendimize..

12 Eylül yönetimi, komünizme karşı dini duyguları güçlendirmeyi hedeflemedi mi?

Sivil toplum kuruluşlarna göz açtırmazken, hepsinin kapısına kilit vururken, binlerce kişiyi sırf dernek üyesi diye hapse atarken dini örgütlenmelere göz yummadı mı?

Soruyorum..

ABD'nin Afganistan'da yaptığını.. Avrasya ülkelerinde yapmaya çalıştığını.. 12 Eylül rejimi Türkiye'de yapmadı mı?

İmam hatip lisesi furyasına neden göz yumuldu..

Bunca tarikat 12 Eylül döneminde faaliyetini sürdürmedi mi?

Neden?

Çünkü komünizme karşı tek güç dindi.. İslamdı..

Barış adlı dernek kurdukları için Türkiye'nin en önemli aydınları hapiste yatarken tarikatlara el süren olmadı..

Sonuç.. Siyasal İslam güçlendi.. Laik Türkiye'yi tehdit eder hale geldi.. Bırakın siyasal otoriteyi, hükümeti, devleti ele geçirme noktasına geldi..

Ne oldu?

28 Şubat.. Siyasal İslamın tırmanışına dur dendi..

Bizim sol destekledi.. Hem de bütün gücüyle.. Yapılan doğru dendi. Çünkü aksi bağnazlıktı.. Dünyadan kopmaydı.. Gelinen nokta, sonu Taliban'a kadar uzanan sürecin başlangıcıydı..

Sol alkışladı..

Şimdi Ruşen Çakır'ın olağanüstü tanımıyla global 28 Şubat yaşanıyor.. Öncüsü de ABD..

Ama bizim sol buna karşı..

Neden?

Çünkü işin içinde Amerika var.. Solun tarihsel takıntısıdır.. ABD'nin adını duyunca gerilir.. Düşünmeden tepki gösterir.. Yan yana anılmak istemez.. Sanki.. ABD'nin yaptığı olumlu bile olsa, doğru bile olsa, onaylamak solu bitirecek..

Bu nedenle 28 Şubat'ı alkışlayanlar.. Global 28 Şubat'a karşı çıkıyor.. Ama bakıyorum.. İki cami arasında binamaz durumundalar.. Taliban'la ABD arasında sıkıştılar.. Galiba sonunda sol kendiyle hesaplaşacak..