kapat
24.09.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
LEYLA UMAR(lumar@sabah.com.tr )

Doğulu gençlerin yepyeni dünyası

Şafak-Hamdi Akın çifti, doğulu gençlerin eğitim, görgü ve bilgilerini artırmak için insanüstü bir çaba ile çalıştılar. Ve sonunda elbirliğiyle mutlu sona ulaştılar

Üç yıl önce, gece yarısı telefonum çaldı. Çok geç ve çok erken telefonlardan dehşetli korkarım; çoğunlukla kötü haberleri hep o saatlerde aldım. Ama karşı taraftan tatlı, daha doğrusu huzur veren sesiyle çevresine hep olumlu elektrik saçan Şafak Akın, "Buldum" dedi heyecanlı bir sesle; "Nihayet ne istediğimi biliyorum. Ve, eminim bu heyecanımı en yoğun biçimde siz de paylaşacaksınız."

Tanıdığım günden beri yalnız fiziki görünüşüne değil, insani değerlerine de hayran olduğum Şafak Akın, projesini anlatırken uykum dağıldı.

KAYGILARIMI İLETTİM
O, telefonun öbür ucundan anlatırken içim mutluluk doldu; heyecanını, aynen yaşadım ve sonunda: "Fikir harika ama uygulayabilmen çok zor. Aklının alamayacağı zorluklarla karşılaşacaksın. Yıllar önce Türkiye'de ilk defa S.O.S Çocuk Köyü projesini burada uygulamaya kalktım; hayatım karmakarışık oldu. Almanya'daki S.O.S. Çocuk Köylerinin kurucusu televizyonda kimsesiz çocuklarla ilgili yaptığımız bir projeyi görür görmez yardımcısını Türkiye'ye yolladı. İlk köyün tüm masrafları ve yönetimini üstlendi. Sevinç içinde Ankara Çocuk Esirgeme'ye gidip projemizi ve Almanya'nın desteğini anlattım. Genel Müdür Melih Gökçek şimdi asla hatırlamak istemediğim şekilde projemizin yapılmaması için akla hayale gelmedik şeyler yaptı. Ufak bir örnek vereyim bunu, '0-6 yaş grubu kızlı erkekli çocukları sekse itecek bir proje olarak tanıttı ve zamanın bakanını etkiledi'. Bu konuları o zamandan beri en büyük destekçim Yusuf Kulca çok iyi bilir. Sen onunla konuş; çektiklerimizi anlatırsa projenden vazgeçebilirsin" dediler.

Şafak Akın o yumuşak, sesiyle "Ben yine de projemi uygulamaya başlayım; eğer zorluklar dayanılmaz hale gelirse o zaman düşünürüm yenilgiyi" dedi. Şafak Akın ara sıra Elazığ'dan arıyor ve üniversitede pırıl pırıl gençlerle tek tek konuştuğunu anlatıyordu. Elazığ' ı pilot bölge seçmişti. Doğulu gençlerin Ankara ve İstanbul'a gelmelerini, diksiyon dersleri almalarını, ingilizce, sosyoloji gibi dersler yanı sıra protokol, görgü, giyim, hatta dans bile öğrenmelerini temin ediyordu. Yüzlerce öğrenci içinden seçtiği 30 kişilik grupları sırayla yaz aylarında birer ay Ankara'ya davet etmeye başlamıştı.

"Türkiye İnsan Kaynakları" adını verdiği vakfın ilk grubunu tanımak için 2 yıl önce Ankara'ya gittim. Doğrusu, Şafak'ın bir ay içinde çoğunluğu Şırnak ve Cizre'den gelen çocuklarla dans edeceğini ve hattâ benimle de ettireceğini kesinlikle hayal bile etmiyordum.

Gölbaşı'ndaki evlerinin bahçesinde kızlı erkekli 30 kişilik grupla saatlerce sohbet ettik. Hepsi ilk defa gördükleri Ankara ve İstanbul hakkındaki hislerini, projelerini ve vakfın parasını cömertçe ödeyen Onursal Başkanı Hamdi Akın ile, kendilerine inanılmaz ve yepyeni bir dünyayı açan Şafak Akın'a sevgilerini dile getirdiler. Onun için hazırladıkları çiçek buketini verirken Şafak'la Hamdi Akın'ın mutluluğunu seyretmek de bana düştü. O ânı atv kameralarıyla görüntüledik. Ertesi gün yayımlayıp Güneydoğu'da daha yüzbinlerce gencimize aynı olanakları sağlayacak, özellikle Doğu'daki işadamlarına seslenecektik.

ARAYA DEPREM GİRSE DE
Programın yayınlanmasından birkaç saat önce o meşhur deprem herşeyi unutturdu. Şafak ve Hamdi Akın kurdukları yardım masasından depremzedelere sürekli olarak yardım yağdırdılar. Artık Şafak Akın'nın eğitim programını rafa kaldıracağını düşünürken bir gün, telefonda cıvıl cıvıl sesini yine duydum: "14 Eylül'de vakfımız ilk mezunlarını veriyor; mutlaka geleceksiniz."

O geceyi yaşarken Şafak' ı izledim. Yüzünde çocuklarının mutluluğunu paylaşan bir annenin sevinci vardı. Ona sevgiyle sarılırken, kulağına "Senin bu işin altından bu kadar başarıyla kalkabileceğine inanamadığım için beni bağışla" diye fısıldadım.

Her ikisi de konuklara yaptıkları konuşmalarında "Lütfen siz de bizim başlattığımız bu modeli uygulayın. Gelin, bizimle görüşün, tecrübelerimizden yararlanın. Daha binlerce genç bunu bekliyor. Bir gencin yıllık masrafı 3 milyar lira. Özellikle işadamlarımız için bu miktar hiç de fazla değil. Yeter ki ateşi tutuşturun" dediler. MİT araştırmasından tutun, bir sürü caydırıcı kösteklere rağmen inandığı şeyi gerçekleştiren Şafak Akın' ı bütün gece gıpta ve sevgiyle seyrettim.

Ve, gece yarısı ondan ve onu izleyenlerden gelecek telefonları beklemeye başladım...

AKINLAR'IN YARDIM ÇAĞRISI
Hamdi Akın ve eşi Şafak Akın Doğu'dan gelen üniversiteli gençlere yönelik gecede bir ilki gerçekleştirdiler. Akın çifti, bu mutlu gecede tüm işadamlarına çağrıda bulunarak "Yeter ki bu ateşi tutuşturun" diyerek doğulu gençlere yardım çağrısı yaptılar.

GENÇLERİN VALSİ GÖRÜLMEYE DEĞERDİ
Ankara Sherton'daki geceye şık kıyafetleri ile gelen doğulu üniversite öğrencileri hem Akınlar'la hem de birbirleriyle vals yaptılar.

www.superbahis.com


www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır