kapat
21.09.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
ERDAL BİLALLAR(ebilallar@sabah.com.tr )

Adaletin hali!

Adaletin dağıtıldığı adliyelerin hali içler acısı... İçeri adım attığınız an azametten irkilmiyorsunuz, gördükleriniz karşısında "Vah vah" diyorsunuz...

Kalem odaları yıllardır badana yapılmamış... Yerlerdeki parkeler, marleyler parçalanmış...

Hakim ve savcı odaları, duruşma salonları bir başka facia... En büyük duruşma salonu 10-15 metrekare... Hakim ile zanlı iç içe...

Bunlar yetmiyor; yersizlik nedeniyle duruşma salonları arşive döndürülüyor... Duvar diplerine yığılmış binlerce dava dosyasına her gün yenileri ekleniyor... Bütün bu olumsuzluklar içinde bir yanda canla başla çalışan memurlar, diğer yanda adaletin terazisinin şaşmaması için çaba gösteren hakimlerle savcılar...

Hakimleri, savcıları aldıkları maaşın komikliğinden çok, adalete layık görülen bu ortam üzüyor... Hemen her hakim aynı şeyi söylüyor:

"Bu durum devletin fakirliğini değil, Adalet Bakanlığı'nın ilgisizliğini gösteriyor..."

Neden?

Bir adliye binasının içini ve dışını badana yaptırmak, dosyaların konulacağı bir arşiv yeri bulmak kaç lirayı gerektirir? İstanbul'un her ilçesinde bunu yapacak onlarca gönüllüyü ben bulabilirim... Bırakın gönüllüleri; belediye başkanlarının istek halinde bu binaları pırıl pırıl yapacaklarından eminim.

SON SÖZ: Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk dilerim bu soruna hemen el atar... Adalet dağıtılan adliyelerin elden geçirilmesini, çağdaş hizmet veren "Adalet Sarayları" haline getirilmesini sağlar...

Sorumsuzluk!..
Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna'ya bakarsanız Aksaray'da meydana gelen göçüğün metro tüneli ile ilgisi yok... Başkan neredeyse sözü "Binalar kendiliğinden çöktü; 2 kişi ölmek istedi, öldü"ye getirecek ama herhalde ayıp olacağını biliyor, söyleyemiyor... Göçük altından çıkarılanlar "Daha tünel kazısı başladığı sırada binalarımız çatladı... Yetkililer aldırmadı!" diye feryat ediyor, Gürtuna "Metro kazısından olamaz" diye direniyor... Sanki dün Ümraniye çöplüğünü patladıktan sonra kapatan zihniyet, bugün Aksaray'da dile geliyor...

Bilinmeli ki; Aksaray'da meydana gelen göçükte sadece 30 kişi yaralanıp 2 kişi boğulmadı... Bu dünya kentinde yönetenlere olan inanç da çukura sokuldu... Çünkü o çukurda günah işlendi... Bağıra bağıra gelen tehlikeye boşverildi... Adamsendecilik ile 2 can katledildi...

Büyükşehir Belediyesi mazeret aramamalı, bu sorumluluğu yüreklilik gösterip üzerine almalı... Ve en önemlisi; Taksim'den Levent'e kadar olan tüm metro hattının üzerindeki binalara hemen bu sabahtan itibaren tek tek bakılmalı...

BAĞKUR ölçüyü kaçırdı!
BAĞKUR ölçüyü iyice kaçırdı... Üyelerinin borcunu bir yıl içinde 8'e katlamakla kalmıyor, bunu ödemeyi taahhüt edip ilk taksidini yatıranlara sağlık hizmeti verilmesini yasaklıyor... Nasıl mı?

Yüz binlerce BAĞKUR'lunun sağlık karnelerini iptal ediyor, mühürlemiyor... Elindeki karnesi mühürsüz olan BAĞKUR üyeleri de sağlık kurumlarının kapısından geri döndürülüyor.

Bu arada kurumun savunması bir insanlık suçu işlediğini gözler önüne seriyor: "18 aya böldüğüm borcunu tamamen ödemeden sağlık hizmeti alamazsın!"

Bu rezaletten Bakan Yaşar Okuyan'ın haberi var mı, yok mu bilmiyorum... Bildiğim; tedavi edilemeyen binlerce BAĞKUR'lunun yaşamı tehlikede... Can alan katillere bile sağlık hizmeti verilen, Apo gibi bir teröriste doktor tahsis edilen Türkiye'de on binlerce BAĞKUR'luya "Öl" deniliyor...

ATV Haber
atv HABER, 3 gündür en çok izlenen program... Hem genel izlemede, hem de AB Grubu'nu oluşturan kesimde... Bu şunu gösteriyor; halk ciddi bir olay olduğunda ATV'ye güveniyor... Bu kanalda habercilik adına şov yapılmadığını, taraf tutulmadığını, izleyicilerin zekâ özürlü yerine konulup bir görüntünün 20 kez ekrana taşınmadığını biliyor... Ve onun için, saat 20.00'de ATV'ye kilitleniyor...

Para transferi!
Dünya'da terörün kökünü kazımak sadece askeri operasyonlarla mümkün mü? Her terör olayından sonra füzelerle, uçaklarla karşılık vermek çözüm mü?

Tabii ki hayır!

Terörü önlemenin tek çıkar yolu, dünyadaki para trafiğini izlemek... Bir düğmeye basarak milyarlarca doların bir ülkeden diğerine transferini engelleyecek sistemi geliştirmek...

Düşünün; bugün Usame bin Ladin'in kellesini isteyen Batı, dün onun milyonlarca, belki de milyarlarca dolarlık para transferlerini izleyebilseydi ve bunu engelleyebilseydi eminim ki bugün ikiz kuleler yerli yerindeydi...

ANKARA TELEFON BEKLİYORMUŞ!

Bush neden arasın?
SABAH'ın dünkü manşetinde "8 gündür aramadı" deniyor... Bush'a sitem kokan manşete göre, ABD Başkanı'nın Ankara'yı es geçmesinin 3 nedeni var... Nedenlerden cuk oturanı "Türkiye'nin her şartta ABD'ye destek vereceğinden emin" şeklinde olanı...

Yani sorgusuz sualsiz, "Acaba"sız, "Ama"sız destek... Tıpkı Kemal Derviş'in dediği gibi:

"Amerika Birleşik Devletleri'ni kayıtsız şartsız desteklemeliyiz!"

Peki kayıtsız şartsız destek, tam teslimiyet anlamına gelmiyor mu? "Başüstüne"cilik olmuyor mu?

Oluyor ama başka çare de bulunmuyor... Ekonomisini Batı yardımları ile ayakta tutabilen Türkiye'nin "Dur bakalım!" demeye, olayı sorgulamaya hakkı bulunmuyor...

Herhalde Bush bunu bildiğimizi bildiği için Ankara'nın numarasını çevirmiyor...

DOĞRU SÖZ
Dünyanın her yerinde herkesin yenileceği bir yer var... Bazılarını yenilgi yıkar, bazılarıysa zaferle küçülür, bayağılaşır... Büyüklük hem yenilgiyi, hem de zaferi kabullenebilenlerde yaşar... John Steinbeck

www.superbahis.com


www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır