kapat
21.09.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
ABDURRAHMAN YILDIRIM(yildirim@sabah.com.tr )

Ekonomide geniş "U" dönüşü

Dünya krizi global ekonomide ve piyasalarda yaratacağı etkiyle Türkiye'nin işini bir hayli zorlaştırdı. Bunlar şöyle özetlenebilir:

* Büyüme- Dünya pazarlarının daralmasıyla ihracatın ve turizmin olumsuz etkileneceği açık. Daha önceki büyüme hedefi eksi yüzde 5.5'ti. Şimdi bu rakam yüzde 7-7.5 olarak revize ediliyor. Alışverişte ağustos'un ikinci yarısında başlayan kıpırdanma dünya krizi ile bıçak gibi kesildi. Bu gelişmeyle de etkisiyle ekonomideki küçülme yüzde 10 civarında gerçekleşebilir. Böyle bir daralmanın ardından 2002 yılı büyüme hedefi olan yüzde 5 oranını tutturmak tehlikeye giriyor. Ekonominin iki yıl üstüste yüksek oranlı küçülmesini Türkiye'nin siyasi yapısı kaldırmayabilir. Yada böyle bir gerçekleşme siyasi iktidarın değişikliğine yol açabilir.

* Borçların çevrilmesi- Bu yıl daralmanın sanılandan çok daha büyük çıkması ve gelecek yılı etkileyecek olması elbette vergi gelirlerini azaltacak. Bu da 2002 bütçesinin tutturulmasını, faiz dışı fazla verilmesini güçleştiriliyor. Dış finansman olanaklarının yaşanan dünya krizinin etkisiyle azalması sonucu gelecek yıl borçların çevrilmesi daha da zorlaşıyor. Hazine borçları çevirebilmek için Fon bankalarının tasfiyesini geciktirmeyi bile göze aldı. Konsolidasyon riski ekonomik bekleyişleri ve faaliyetleri olumsuz etkiliyor.

* Enflasyon- Gelecek yıl için belirlenecek enflasyon hedefi konusunda IMF ile görüş ayrılığı var. Görüşmelere IMF tarafı yüzde 20'lerden başlamış yüzde 30'a doğru yaklaşmış. Türkiye tarafı yüzde 40'ın biraz altına inmiş ve orada kalmış. IMF heyeti Türkiye'den enflasyon ve faiz dışı fazla hedeflerini belirlemeden ayrılıyor. Görüşmeler ay sonunda ABD'de devam edecek. Anlaşma sağlanmasının ardından Türkiye'ye 3 milyar dolarlık kredi dilimi serbest bırakılacak. Ancak ne olursa olsun, canlanma enflasyonu da beraberinde getirecek. Bu da ayrı bir çıkmaz oluşturuyor.

* Döviz kuru- Kurlardaki yukarı yönde dalgalanma ve belirsizlik ekonominin depresyona girmesine ve tasarrufların hızla yabancı paraya dönmesine yol açtı. Bankalar Birliği verilerine göre, Ağustos ayı sonu itibariyle döviz hesaplarının parasal büyüklük içindeki payı 3 puan artarak yüzde 54'e yükseldi. Bir ayda üç puanlık artış repodan çözülen paranın dövize yönelmesi sonucu gerçekleşti. Döviz hesapları 36.4 milyardan 38.5 milyar dolara çıkarken repo hacmi 5.3 milyardan 3.2 milyar dolara indi. Tasarrufların giderek yabancı paraya dönmesi hem Hazine'nin borçlanmasını hem de şirketlerin kredi kullanmasını güçleştiriyor. Çünkü bankalar döviz pozisyonlarını açamıyor. Şirketler bu durumda kur riskini alarak üretim ve yatırım yapmak istemiyorlar.

Tam olarak TL'yi değerlendirmeye karar vermişken, ortaya çıkan dünya krizi şimdi bunun uygulanmasını da güçleştiriyor.

Ekonomiyi canlandırmak isterken de, IMF engeline takılıyoruz.

Yürütülen ekonomik programı tamamen rafa kaldırmadan ortaya çıkan yeni duruma uyarlamanın ve ekonomi politikalarında geniş bir (U) dönüşü yapmanın zamanı geldi.

* Sonuç- "Atalarınızı değiştiremezsiniz, ama torunlarınızla ilgili birşeyler yapmak elinizdedir" Wes İzzard

www.superbahis.com


www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır