kapat
14.09.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
OKAY GÖNENSİN(ogonensin@sabah.com.tr )

En kara senaryo

Amerika'nın kalbine ve beynine, teröristlerin kaçırdığı uçaklar vurduğu andan itibaren, elli yılın en ürkütücü kavramlarından biri hızla yayılmaya başladı: Üçüncü Dünya Savaşı.

İnsanlık daha İkinci Dünya Savaşı'nın acılarından arınmaya başlarken Üçüncü Dünya Savaşı korkusuyla yaşamaya başladı. İki kutuplu dünyanın hassas dengeleri içinde, bu dengenin anlamsız ve mantıksız bir hareketle bozulabileceği ve insanlığın sonuçları çok daha acı ve vahim bir savaş cenderesine sürüklenebileceği korkusu canlılığını hep korudu.

'Uygarlıklar çatışması'
Dünya tek kutuplu ve tek merkezli bir "globalleşme" sürecine girerken, insanlığı tekrar kan ve ateşe sürükleyebilecek tehlikenin nereden gelebileceği üzerine senaryolar üretildi.

Bu senaryolar içinde Amerikalı siyaset bilimci Samuel Huntington'un "Uygarlıklar Çatışması" teorisi, uçaklar ikiz gökdelenlere ve Pentagon'a vurduğu anda, en kara senaryo olarak gündeme geldi.

Huntington, 1993 yılında "Foreign Affairs" dergisinde yayınladığı "Uygarlıklar Çatışması" (The Clash of Civilizations) başlıklı makalesinde dünyayı birbiriyle çatışan sekiz uygarlığa ayırıyordu: Batı, Latin Amerika, Müslüman, Çin, Hindu, Ortodoks-Slav, Budist ve Japon uygarlıkları.

Aktarılamayan değerler
Huntington, Batı uygarlığının beslenme (MacDonalds, Coca Cola) ve yaşama (bilgisayar, teknoloji) gibi kolaylıkları diğer uygarlıklara aktardığını ama felsefi ve siyasi değerlerini aktaramadığını savunuyordu. Bu değerler, liberal demokrasi ve hoşgörüye dayanan değerlerdir ve bunlar gezegenimizde egemen olamadıkları için çatışmalar da kaçınılmaz hale gelmiştir.

Huntington'a göre bu uygarlıklar arasında gelişme halinde olanı, Müslüman uygarlığıdır ve en büyük çatışmalar İslamcı blok çevresinde ortaya çıkacaktır.

Huntington şu örneği veriyordu: Ortadoğu'nun Müslüman bir ülkesinin başkentinde Coca Cola içerek Big-Mac yiyen genç insanların belki de aralarında bir Amerikan uçağına nasıl saldırı yapacaklarını konuşmaktadırlar...

Kapsamlı terörist eylem
Amerikalı siyaset bilimci, gelmekte olan dönemin, liberal demokrasinin egemen olduğu ve herkes tarafından kabul edilmiş evrensel bir uygarlığa doğru yönelme dönemi değil, tam tersine çatışmalara yönelen bir dönem olduğunu savunuyordu. Birinci Dünya Savaşı nasıl Saraybosna'da atılan birkaç kurşunla başlamışsa, herhangi bir kapsamlı bir terörist operasyon da bu çatışmalar döneminin başlangıcı olacaktı.

III. Dünya Savaşı mı?
Bu görüşleri büyük ilgi çekince, Huntington makalesini genişletti ve kapsamlı bir kitap yayınladı. Kitabın son bölümünde de "uygarlıklar savaşı"nın nasıl başlayacağına ilişkin bir "senaryo" yazdı. Buna göre, 2010 yılında nükleer bir silah ele geçiren İslamcı teröristler bir Avrupa kentine saldırır ve onu yok ederler. Batı da, saldırının geldiği Ortadoğu ülkesine nükleer saldırıyla karşılık verir. Böylece Batı uygarlığı ile İslam uygarlığı arasında Üçüncü Dünya Savaşı başlar.

Bu senaryoyu düşünen Huntington, "savaş ortamı"nın bu kadar çabuk geleceğini öngörmemiş ve olayları 2010 yılında başlatmıştı.

Samuel Huntington'un "kara senaryosu"nun ilk bölümü aynen gerçekleşti. Bundan sonraki bölümlerin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği de, bütün uygarlıkların içinde bulunan "evrensel uygarlığı" benimsemiş kesimlerin, bu değerleri savunma güçlerine bağlı.

www.superbahis.com


www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır