kapat
14.09.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
ÇETİN ALTAN(caltan@sabah.com.tr )

Pragmatik stratejiler ve etki-tepki analizleri

Hangi TV kanalını açsan, tekrar tekrar gösterilen aynı görüntü... NewYork'daki Dünya Ticaret Merkezi'nin yüksekliği 400 m'yi aşan ikiz dev yapılarından birine, nerdeyse göbeğinden toslayıp, birden parlayan alevlerle birlikte katların içine giren bir uçak...

ABD'nin uğradığı akıl almaz bir terör saldırısı...

Şimdi tüm dünya kamuoyu, ABD'nin süperlik imajı üstüne bir anda işeyiveren suçlularla destekçilerinin hem kimler olduğunu merak ediyor, hem de nasıl cezalandırılacaklarını...

Bazı Radikal İslam odaklarıyla bazı İslam diktatörlükleri, Başkan Bush'un ilan ettiği savaşa hedef olacakmış gibi görünmede...

ABD'nin gerek bireysel açılardan olsun, gerek evrensel politik stratejiler açısından olsun, temel ilkesi "günün koşullarına göre kendi çıkarın neyi gerektiriyorsa, ona göre davran"dır...

Yeryüzündeki kitle bireyleri de, iş adamları da, politikacılar da, -ABD'deki gibi genel bir orkestrasyon kuramasalar bile- koşullar önünde, güdüsel olarak kendi çıkarlarına göre davranır; yahut öyle davrandıklarını sanırlar...

Tıpkı yeryüzündeki içgüdüleriyle hareket eden tüm canlılar gibi...

Ancak yeryüzündeki canlılar arasında sadece İnsanoğlu "ekonomik bir faaliyet" içindedir ve sadece İnsanoğlu'nun yarattığı dünyada "yoksul-zengin" farkı vardır.

O nedenle de ekonomik koşullar durmadan değişmektedir.

Peki, koşullar nasıl değişmektedir?

Bu sorunun da yanıtını üniversiteler, bilimciler, düşünürler, yazı adamları arar ve hem geçmişin analizlerini, hem geleceğin öngörülerini yapmaya çalışırlar.

ABD'nin uğradığı hayal dışı saldırıda da, geçmişin analizleri önem kazanıyor. Can Dündar, Milliyet'deki dünkü yazısında böyle bir analizi harika bir çerçeve içine oturtuyor ve şöyle diyordu:

"Yaralı dünya devi, düşmanını bilmediği bir savaşa hazırlanıyor.

Son 50 yılda hangi ünlü istihbarat servisinin, kimlere komünizme karşı gerilla savaşı ve bomba eğitimi verdiğini, kimleri kargaşa yaratma konusunda yetiştirdiğini düşünmüyor.

Kimlerin Afganistan'da Ruslar'ı durdurmak için binlerce Bin Ladin yetiştirdiğini aklına bile getirmiyor"

Evet, Bin Ladin'i de CIA yetiştirmişti "Allahsız komünizme" karşı...

Her belalı dönemin bir kârlısı olur... ABD'nin uğradığı hayal dışı saldırının da kârlısı silah fabrikatörleri olacak gibi...

100 milyar dolarlık füze kalkanı projesi hemen uygulamaya sokulursa, hiç şaşırmayın...

Ancak kalkan projesi, 1971'de Sovyetler'le yapılan ve uzun menzilli atom füzelerinin karşılıklı imhasını öngören "Salt I" antlaşmasını da iptal etmede...

ABD kendini dışardan gelecek füzelere karşı kalkanladıktan sonra, kendi füzelerini dilediği gibi kullanma inisiyatifine kavuşacak...

Rusya ile Çin, bu nedenle karşı çıkıyor ABD'nin kalkan projesine.

Kalkan projesi uygulamaya konunca, yeni bir Soğuk Savaş dönemi mi başlayacak? "Ulus-devlet" modelinde, yönetici sınıfı oluşturan egemen kadrolar, can-ı gönülden isteyebilirler böyle bir dönemi; tabii silah fabrikatörleri de...

Ne var ki, Kozmos'daki sürekli değişimin insan toplumlarına da bir yansıması olan "değişim"i kökten durduramazsınız.

Enerji kaynağı olarak "petrol" tahtından indiği an -ki mutlaka inecektir- koşullar değişiverecektir...

Ve küreselleşme süreciyle birlikte "yoksul-zengin" farkı, "dünya vatandaşlığı" sentezinde dengesini buluncaya dek, olmadık belalı sürprizler yaşanacaktır özellikle 21. Yüzyıl'ın ilk çeyreğinde..

Türkiye'ye gelince... Tek çıkış yolu AB üyeliği... Üyelik ne kadar gecikirse, sıkıntılar da o kadar katmerlenebilir... Ve yazık olur 30 yaşından küçük 40 milyonluk genç kuşağa. Her ne kadar onlar şimdilik bunun farkında değilse bile...

www.superbahis.com


www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır