kapat
14.09.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

Uçakta 3 kahraman


Kaçırılan uçaktaki üç yolcu, stratejik bir hedefe çakılacaklarını anlayınca teröristlerle kavgaya girişti. Uçak hedefe varamadan düştü. Üç yolcu ABD'de kahraman ilan edildi
ABD, Pennsylvania eyaletine bağlı Pittsburg kenti yakınlarında yere çakılan uçaktaki kahraman yolcuları konuşuyor. United Airlines şirketine ait Boeing 757 tipi uçağın federal bir binaya düşürüleceğini anlayan üç yolcu, teröristlerle kıyasıya kavgaya tutuştu. Ve bu üç yolcu, uçağı hedefe varamadan boş bir araziye düşürdü. Amerikalılar bu gerçeği öğrenince üç yolcuyu kahraman ilan etti.

BANTLARI TAKTILAR
İşte Salı sabahı New Jersey-San Francisco seferini yapan uçakta yaşananlar... 07:30 gibi yolcular uçağa alınmaya başlandı. Düzgün fizikleriyle şüphe uyandırmayan 3 terörist de uçağa bindi. Her şey ilk başka sakin görünüyordu. Ancak 15 dakika sonra ayrı koltuklara oturan 3 terörist göz göze geldikten sonra saatlerini kontrol etti. Teröristler önce ceplerindeki kırmızı bantları çıkartarak kafalarını taktı. Ardından en ön koltukta oturan terörist, elindeki kırmızı bir kutuyu yolculara göstererek, "Bu bir bombadır. Uçağı kaçırıyoruz" dedi. Terörist, tüm yolculrı arka tarafta topladı. Diğer iki terörist de ceplerindeki bıçak ve maket bıçaklarını çıkarttı. New York Times gazetesine göre, bu dakikada teröristler "bir şekilde" kokpiti ele geçirdi. Bunu nasıl yaptıkları bilinmiyor! Çünkü kokpit kapısı normal şartlarda otomatik olarak kapalıdır. Ancak iddiaya göre teröristler, ellerindeki maket bıçaklarıyla teker teker mürettebatın gırtlağını kesmeye başladı. Yolculardan biri ön tarafa doğru ilerleyince teröristlerden biri onu da sırtından bıçakladı ve daha sonra arka tarafa sürükledi. Arka tarafta ise gergin bekleyiş devam ediyordu. Bu arada 3 yolcu kendi aralarında konuşmaya başladı.

OYLAMA YAPTILAR
Bu yolcular, 31 yaşındaki internet şirketinde eksper olan Jeremy Glick, tıbbi bir şirkette üst düzey görevli olan Thomas E. Burnett ile üniversite yıllarında Amerikan futbolu oynayan 31 yaşındaki Mark Birgham'dı. Aileleriyle cep telefonu aracılığıyla yaptıkları görüşmelerde teröristlerin amacının bir federal binaya çakılmak olduğunu anlayan 3'lü teröristleri durdurmak için bir plan yaptı. Teröristlere hemen müdahale edeceklerdi. Diğer yolculara planlarını anlatıp, onlardan izin istedi. Yolcular kendi aralarında bir oylama yaptıktan sonra 3'lüye izin verdiler. Üç yolcu, hemen harekete geçti ve kokpitte pilotları tehdit eden teröristlerle kavgaya tutuştu. Kavga sırasında uçak kontrolden çıktı ve boş bir araziye çakıldı. 3 kahraman, diğerleriyle birlikte can verdi. Ancak ABD onları kahraman ilan etti.

YOLCULARIN SON SÖZLERİ YÜREK PARÇALADI

'Kızımıza iyi bak'
New jersey-San Francisco seferini yaparken, teröristlerle girilen kavga sonucu yere çakılan uçakta gözyaşı vardı. Yolcuların son telefon görüşmeleri hafızalara kazındı.

Uçaktaki yolculardan 31 yaşındaki Jeremy Glick eşi Lyzbeth ile cep telefonundan tam 30 dakikalık bir görüşme yaptı. FBI, bu görüşmenin son 10 dakikasını kaydedebildi. Kayıtlara girmeyen ilk 20 dakikadaki görüşmeyi Bayan Glick, katıldığı New Jersey'deki yerel bir radyo programında açıkladı. İşte o konuşmalar:

Jeremy: Ortadoğulu olduğunu düşündüğüm 3 kişi, kokpiti ele geçirdi. Ellerinde kırmızı bir kutu var. Bomba olduğunu söylüyorlar. Kafalarında kırmızı bir bant takmışlar.

Lyzbeth: Hayır. Aman Allahım. Bir saat önce bir yolcu uçağı da Dünya Ticaret Merkezi'ne girdi. Onlarla beraber olmasınlar...

Jeremy: Ellerinde bıçaklar var. Bizi uçağın arka tarafına gönderdiler. Bir yolcu arkadaşı bıçakladılar.

Lyzbeth: Aman Allahım... (Lyzbeth Glick, yanında duran babasına diğer telefondan FBI'ı aramasını söyler. Babası FBI'ya haber verir. Ve FBI ev telefonundan yapılan bu konuşmayı kayıtlarına alır)

Jeremy: 2 arkadaş var. Onlarla birlikte teröristleri durdurmayı düşünüyoruz.

Lyzbeth: Hayır Jeremy, hayır. Uzak dur. Sakın teröristlere bulaşma...

Jeremy: Bir planımız var... (Bayan Glick'in iddiasına göre, Jeremy Glick, Thomas Burnett ve gençliğinde rugby oynamış Mark Birgham adlı yolcular bu telefon görüşmesinden önce saldırı planlarını diğer yolculara anlattı. Ancak onlardan onay istediler. Oylama yapıldı. Ve izin çıktı) Kaybedecek bir şeyimiz yok. Onları durdurmalıyız.

Lyzbeth: Hayır... (Ağlamaya başlar)

Jeremy: Seni seviyorum güzelim. Mutlu bir yaşam sür.

Lyzbeth: Hayır...

Jeremy: 3 aylık bebeğimize iyi bak...

(Telefon kapanır)

Uçakta eşini arayan bir diğer yolcu da 38 yaşındaki Californialı işadamı Thomas E. Burnett'ti. Burnett, eşi Deena'yı 4 kez aradı. Görüşmelerin hepsi bilinmeyen bir nedenden dolayı kısa kesildi. İşte ilk konuşma...

'BIÇAKLADIKLARI YOLCU ÖLDÜ'
Thomas: 3 kişi uçağımızı kaçırdı. Ellerinde bomba ve bıçak var.

Deena: Ne? Sen iyi misin?

Thomas: Ben iyiyim. Ancak yolculardan birini bıçakladılar. Çok kan kaybediyor.

Deena: Sabah kaçırılan bir başka yolcu uçağıyla Dünya Ticaret Merkezi'ne intihar saldırısı düzenlediler.

Thomas: Olamaz... Hemen polise haber ver. Hemen... (Konuşma kesildi)

İkinci görüşme...

Deena: Alo. Sen misin? İyi misin?

Thomas: Benim. İyiyim. Ancak yaralı arkadaşımız öldü. Polisi aradın mı?

Deena: Aradım. Aradım.. (Sesi titremeye başlar) (Telefon kapanır)...

Üçüncü görüşme...

Thomas: Bak. Karar aldık. 3 kişiyiz. Ve teröristleri durdurmaya çalışacağız. (Uzun bir sessizlik) Kaybedecek bir şey var mı? (Telefon kesilir).

Dördüncü kısa görüşmenin içeriği bilinmiyor.

Ceecee Lyles adlı bir uçuş görevlisi de Fort Myers'taki kocasını aradı. Onların konuşması, en kısa süren görüşme oldu. Hatta adı gizli tutulan kocası, televizyonda uçağın düştüğünü görene kadar telefon görüşmesini ciddiye almadığını açıkladı.

'SENİ ÇOK SEVİYORUM TATLIM'
Ceecee: Seni ve 4 çocuğumuzu çok seviyorum. Bunu bil.

Kocası: Alo. Alo... (Telefon kapanır)

Uçaktan yapılan bir diğer telefon görüşmesinde 31 yaşındaki Mark Bingham adlı yolcu Alice Hogan adlı annesini aradı.

'ELLERİNDE BOMBA VAR'
Bingham: Uçak kaçırıldı. 3 kişi, ellerinde bomba olduğunu iddia ediyor. Şu anda seni uçaktan arıyorum.

Alice: Ne?.. Ciddi olamazsın...

Bingham: Ancak bir plan yaptık. Galiba onları durduracağız. Çok zor ama...

Alice: Oğlum...

Bingham: Dur ve dinle... Seni çok sevdiğimi bilmeni istiyorum. Teyzemi de çok seviyorum. Bunu ona söyle... (Telefon kesilir)

KİM olduğu belirlenemeyen bir yolcu da Acil Durum Ekipleri'ni aradı. Telefonu kaldıran Glenn Cramer adlı kurtarma sorumlusu açtı...

Yolcu: Kaçırıldık...

Cramer: Alo..

Yolcu: Kaçırıldık...

'PATLAMA SESİNİ DUYDUM'
Cramer: Alo.. Kimsiniz?

Yolcu: Kaçırıldık...

Cramer: Tamam. Durun ve kim olduğunuzu söyleyin...

(Büyük bir patlama sesi duyuldu. Uçak Pittsburg yakınlarındaki madenin yanına çakıldı)

Soyadının Grandcolas olduğu belirtilen bir kadın yolcu da kendini tuvalete kilitledikten sonra cep'le evi aradı. Ancak kocası bir türlü uyanmayınca, çaresiz kadın telesekretere şu mesajı bıraktı:

VEDA MESAJINI TELE SEKRETERE BIRAKTI
Uçaktayım. Çok büyük bir sorunumuz var. Ancak şu anda rahatım. Zarar görmedim. Ancak şimdilik. Sonrasını bilemeyeceğim... (Kocası, New York Times gazetesine "Eşimin sesi titriyordu" diye açıklama yaptı)

İSMİ açıklanmayan bir kişi de annesini aradı. Telefonu açan annesini ilk duyduğu şey çığlıklar oldu. Telefonun karşı tarafından şu sesler geldi:

DÜŞÜŞ ANINDA ANNESİNİ ARADI
Anne. Anne. Sallanıyoruz. Anne. Bir şeyler oluyor... (Çığlık sesi) (Bu kişinin annesini 3 yolcunun teröristlere tam saldırdığı anda aradığı düşünülüyor) Anne... Görüşürüz...

www.superbahis.com
www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır