Garih'in katili yakalandı. İtirafları, onun yok edilmesi isteği uyandıran bir "canavar" olduğunu düşündürüyor.
Üzeyir Garih, o gün Eyüp Mezarlığı'nda kendisinden para isteyen Yener Yermez'e "Koca adamsın, çalış" demiş..
Buna sinirlenen Yermez, bir bıçak satın alarak yeniden Garih'in karşısına dikilmiş. Üzeyir Garih "Beni onunla korkutamazsın" deyip arkasını dönünce ilk darbeyi vurmuş, dönünce bıçağı göğsüne saplamış..
Talihsiz işadamı yere düştüğünde cüzdanını çıkarıp "al" demiş.. Yermez 200 milyon lira alıp giderken Garih'in yardım çağıran sesine dönmüş, dokuz darbe daha indirerek onu ebediyen susturmuş!
Katilin yakalanması, bu cinayeti örgüleyen vahim yanlışlar üstünde uzun uzun düşünmemizi önlememelidir.
Cinayet sanığı, aftan çıkmış bir sabıkalı katildir. Af artık siyasi bir sömürü aracı olarak kullanılmasın bu ülkede.
Adaleti yozlaştıran bu en büyük yolsuzluk ve ahlâksızlığın Anayasa'ya hüküm konularak önlenmesi garanti altına alınmalıdır.
Korunmasında toplumsal yarar bulunan kişilerin uymak zorunda olduğu tedbirler, onların takdirine terkedilemez.
Garih o gün, güvenliği kuşkulu bir yere tek başına gitmemeliydi. Gidiyorsa polisin bundan mutlaka haberi olmalıydı.
Eyüp, muhafazakâr insanların yoğunlaştığı bir semt. Eyüp Mezarlığı, dince saygın bir çok insanın yattığı bir mezarlık. Buranın fuhuş yuvası haline getirilmesine sebep olan ihmalin sorumlularına toplumun ve kamu otoritesinin soracağı bir hesap olmalı..
Mezarlıklar kanun ve ahlâk dışı insanların tasallutundan mutlaka kurtarılmalıdır.
Türkiye idam cezasının kaldırılmasını tartışıyor. Bu canavar, reforma taş koyacaktır.
Önemli bir çoğunluk şöyle düşünüyor:
"Kendi canını aziz sayan insanın, başkasının canına kıymaması gerekir. Kıyarsa bunu kendi canı ile ödemeli.."
Bu cinayetin sebep olduğu kayıp, sadece Üzeyir Garih'le sınırlı kalmayacak.
Dün Can Dündar yazdı..
Devlet Bahçeli Gazi Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu'nun "Türkiye Ekonomisi" hocası iken 1982 yılında bir gün, tahtaya tebeşirle büyük bir (1) rakamı yazıyor:
"Bakın, bu kişiliktir. Hayatta sahip olabileceğiniz en değerli şey" diyor öğrencilere..
1'in yanına bir (0) koyuyor ve:
"Bu başarıdır. Başarılı kişilik 1'i 10 yapar."
Sonra yetenek, tecrübe, disiplin değerlerini simgeleyen her sıfır, katlana katlana kişiliği yüze, bine, onbine yükseltiyor.
En sonunda silgiyi alıp 1'i siliyor ve bu hayat bilgisi dersinin hükmünü veriyor:
"Kişiliğiniz yoksa, öbürleri hiçtir. Yani 1 gidince geriye bir sürü sıfır kalır.."
Bayındırlık Bakanı Koray Aydın, kişiliğini ispatlamak için, kabul edilebilir süreyi aşmıştır.
Yani o, istifa etmeyerek 1'i sildi..
Şimdi zaman lideri Bahçeli için işliyor.
"Hoca" olarak verdiği aklı bakalım "lider" olarak kendi hayatında ispatlayacak mı?
Mahatma Gandhi'nin geçen gün aktardığımız sözünü tekrarlamak istiyorum:
"Dünyada görmek istediğiniz değişiklik neyse o olun.."