kapat
05.09.2001
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Editör
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

Taşın altına değil elimi parmağımı bile sokmam


Dolar artışından büyük darbe yiyen Türkiye'nin en büyük dağıtım şirketlerinden Sezginler'in patronu Sezgin Elmas "Hükümete güvendik, hata ettik. Artık risk almam. Kaynağım varsa iş yaparım" dedi
Yılın ilk 6 ayını 140 trilyon lira ciro ile kapatan Türkiye'nin en büyük dağıtım şirketi olan Sezginler'in patronu Sezgin Elmas, "Ben bu şirketi yoktan var ettim. Tahtakale'deki bir küçük toptancıdan, 37 yılda bir holding yarattım. Şimdi yabancıların bilançolarımıza bakıp değer biçmesi çok ağırıma gidiyor..." diye dert yandı.

* Geçtiğimiz yıl halka açılırken yeni yatırımlardan gururla söz ediyordunuz. Şimdi ise bir kızgınlık var...

Biz 76 milyon dolar kredi kullandık. Devlete güvendik ve kullandık. Şu anda 60 milyon dolara kadar indirdik. Demek ki eski yeni kur farkına göre 45 milyon dolar bir para ödedik. Bu, şirketin içinden çıkan bir sermaye. SPK kur farklarını zarar yazmamızı istiyor. Bankalarla da bir problem olmadığı zaman çözülemeyecek bir şey yok. Ama devletin, neden olduğu bir işi temizlemesi gerek. Bu krizin bu kadar büyümesinin en büyük nedenlerinden biri geç müdahale edilmesi.

* Bilançonuzda özsermayeniz sıfırlanmış görünüyor...

Evet ama şirketimizin özsermayeye dahil edebilecek, işleyen bir çarkı var. Türkiye'nin yüzde 80'i aynı durumda. Bankaların rehabilitasyonu önemli ama sanayiyi de mutlaka düzeltmek gerekli. Sezginler 500 sanayi firması arasında 17. sırada. Binlerce kişiyi istihdam eden böyle bir şirkete destek verilmesi gerek. Bu krize anında müdahale edilseydi bu iş buraya kadar gelmezdi.

* Krizi görseydiniz ne yapardınız?

Biz bu şirketin içine 60-70 milyon dolarlık bir para enjekte ettik. Çünkü şirket çok sağlıklı büyüyordu. Kendi dalında başka yatırım yapan şirket yok. Ve o nedenle çok hızlı büyümesi gerekiyordu. Biz bunu yapmazsak yabancı bir firma gelip Türkiye'de bu işi yapmaya çalışacak. Onun önüne geçmeye çalıştık. Memlekete güvendiğimiz için bu yatırımları yaptık. Devlet bir kur politikası açıklıyor. Bunu gazetelerde duyuruyor. Dünyanın her tarafına da deklare ediyor. Siz de sanayici olarak bütün planlarınızı buna göre yapıyorsunuz. Sonra 'kusura bakma sözümü tutamadım' diyor. Olacak şey mi? Demek ki biz inandığımız için yanlış yapmışız.

ÜMİDİMİ KAYBETMEDİM
* Peki bundan sonra krediyle yatırım yapar mısınız?

Kesinlikle yapmam. Önce kaynak yaratır sonra yaparım. Kime güveneceksiniz? Şimdiye kadar elimi değil, tüm gövdemi taşın altına koydum, şimdi parmağımı bile sokmam.

* Ümidinizi kaybettiniz galiba?

Hayır ben yine ümitliyim. Ama bizim ağırımıza giden olay şu. Şu anda biz sermayeyi daha çok güçlendirmek için özel sermaye fonu, yabancı yatırımcılar ve fonlar ile konuşuyoruz. Şu ana kadar konuştuğumuz hiçbir yabancı, bizim şirketimizle ilgilenmediğini söylemiyor. Ama öyle düşünüyorlar ki, ölü fiyatına almak istiyorlar. Bu, Türkiye'deki firmaların yüzde 80'i için geçerli. Merkez Bankası verileri açık. Kimin döviz borcu olduğu belli. Bunların hepsi devalüasyonda kur farkı yedi. Ve hepsi de bunu zarar yazdı. İster bilançosu makyajlı olsun, isterse makyajsız. Zaten İSO'nun, 500 Büyük anketinde her şey ortada. Birinci üç aylık bilançolarda çok fazla belli olmuyordu. Altı aylıklarda daha çok göründü.

ESNAF BORCUNU ÖDER
* Krizde nasıl önlemler aldınız?

Masraflarımızı kıstık. Bütün grupta 3 bin kişi, Sezginler'de bin kişi çalışıyor. Personel sayısında küçülmeye gittik. Bu ülkede ihtilaller oldu, terör oldu. Hiçbir ekonomik konjonktürde biz küçülmedik. Beni korkutan şu: Müteşebbis de bıktı, bezdi.

* Tüketim eğilimlerindeki değişiklikleri gözlemliyorsunuzdur...

Üreticilerin çoğu iki-üç ay stokları eritmek için fabrika kapattı üretime ara verdi. Çünkü mal talebi neredeyse yüzde 35 yavaşladı. Şimdi herkes kârlarından fedakarlık etmeye başlıyor. Ucuz malların satışı arttı. Fiyatı yüksek olan malların satışları yavaşladı. Temizlik ürünlerinde satışlar düştü.

* Peki ya Anadolu? Örneğin tahsilat sorunu yaşıyor musunuz?
Bakın ben Türkiye'nin dört bir yanını gezerim. Ama bugüne kadar Anadolu esnafını hiç bu kadar umutsuz ve bezgin görmedim. Ama bizim esnafımızın yüzde 95'i parasını öder. Küçük esnafın yüzü kızarır çünkü. Eşinden dostundan bulup buluşturup öder. Piyasada hala bu tür anlayışlarla yürüyen iyi bir ticaret var.

Bilançodan çıkan buruk resim
Sezginler halka açık bir şirket. Şirketin İMKB'ye gönderdiği 2001/6 aylık bilançosu ekonomik krizin izlerini taşıyor. Şirketin satışları bir önceki yıla göre yüzde 54 artarak 174 trilyon lira olmuş. Şirket kâr marjını bir önceki döneme göre yüzde 12'den yüzde 20'ye çıkarmış. Esas faaliyet kârı ise geçen yılın ilk altı ayında 5 trilyon lira iken, yüzde 315 artışla 22 trilyona varmış.

Madalyonun diğer yüzü ise pek iç açıçı değil. Şirketin duran varlıklarında bir artış yok. Yani yeni bir çivi çakılmamış. Zaten hizmet şirketi, alıyor ve satıyor. Ama bankalara borcu çığ gibi artmış. 22 trilyon lira banka borcu, bu yılın ilk altı ayında 76 trilyon olmuş. Krize yüksek kredi ile yakalanmanın bedelini ağır ödemiş. Şirketin toplam borçları 58 trilyon iken 137 trilyona çıkmış. Kâr ve zarar tablosunda finansman giderleri 4 trilyon liradan 45 trilyon liraya fırlamış ve şirket yılın ilk altı ayında 23 trilyon lira zarar yazmış. Başka bir deyişle zarar tüm öz kaynaklarını silip süpürmüş. Bir dönem yatırımcıların gözde şirketi Sezginler, bugünlerde özkaynaklarını artırmak için formüller geliştirmek zorunda kalmaya mecbur, pek çok borsa şirketi gibi...

Esen PİŞİRİCİ

www.superbahis.com
www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır