kapat
02.09.2001
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Editör
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
GÜLAY GÖKTÜRK(ggokturk@sabah.com.tr )

Hesap soracağım

Dün hayatımın en büyük şoklarından birini yaşadım. Sabah saatlerinde Star Gazetesi'nden Saygı Öztürk beni telefonla aradığında, ne yalan söyleyeyim, bir konuda görüş almak için aradığını zannettim. Saygı Öztürk, söze Yurtbank'tan para aldığı iddia edilen gazeteciler konusundaki haberini anlatarak başladı. "Hah", dedim içimden, "şimdi bu olayı basın etiği açısından değerlendirmemi isteyecek."

Ama sonra o cümleyi duydum: "Murakıp raporunda sizin de adınız geçiyor." Kulaklarıma inanamadım. Yirmi beş yıllık gazeteciliğim süresince birçok asılsız suçlamayla karşılaşmıştım. Hain denmiş, emperyalist işbirlikçisi denmiş, şeriat yardakçısı denmiş, Alman ajanı denmiş, hatta birlikte çalıştığım solcu kadın muhabirleri "kötü yola" (liberalizme) düşüren bir "mama" olduğum bile söylenmişti.

Ama günün birinde rüşvet almakla suçlanabileceğim aklımın ucundan geçmezdi.

Size o anı anlatamam. Bir el, sanki boğazımı sıkmaya başladı. Nefes alamıyor, konuşamıyordum.

***
Olayı Saygı Öztürk'e bütün açıklığıyla anlattığım halde bir kez de burada, siz okurlarım için tekrarlayacağım. Ama baştan hemen söyleyeyim ki, benim yaptığım şey, dünyanın en normal şeyi: Kendi paramı bir bankaya yatırmak ve vadesi geldiğinde gidip çekmek... Hepsi bu...

Elimde bankaya yatırmak istediğim bir param var. Birkaç bankaya telefon edip fiyat alıyorum. Bu arada uzaktan tanıdığım bir kişi olan Yurtbank'ta çalışan Füsun Çetinkaya'yı da arıyorum. Teklif ettiği faiz ötekilerden biraz daha iyi. Bankaya gidip parayı Füsun Hanım'a veriyorum; o, işlemleri yaptırıyor. Hatırlamıyorum ama herhalde bana bir hesap cüzdanı vermiştir. Vermese sorardım herhalde... Sonra paranın vadesi geldiğinde gidip paramı ve faizini yine Füsun Hanım'dan çekiyorum.

Aradan yıllar geçtikten sonra, bankaya el konduğunda, bana hesap açan Füsun Çetinkaya'nın birtakım insanların paralarını kendi hesabına off-shore'da işlettiği için hakkında dava açıldığını ve aranmakta olduğunu öğreniyorum.

Murakıplar, şu anda kaçak olan banka şube müdürü Füsun Çetinkaya'nın el koydukları ajandasında "Gülay Göktürk: 35 bin mark" diye bir not görüyorlar. Ama kayıtları incelediklerinde, benim adıma açılmış herhangi bir hesapla karşılaşmıyorlar.

Bundan bir tek sonuç çıkar: Yatırdığım ve çektiğim para bankanın hesaplarına geçmemiş. Ne girişi, ne çıkışı yapılmış...

Bunun sebebi, Füsun Çetinkaya'nın benim paramı ajandasına not aldıktan sonra, tıpkı başkalarınınki gibi banka hesaplarına sokmadan kendi adına off-shore hesabında değerlendirmiş olabilir, ya da bilmediğim bir başka sebep olabilir. Ama bunun sebebini bulup çıkarmak, olayı aydınlatmak, neden adıma bir hesaba rastlanmadığını açıklamak benim işim değil. Benim böyle bir yükümlülüğüm yok.

***
Şimdi bu olayın, Star Gazetesi'nde nasıl verildiğine bakalım:

Saygı Öztürk haberin içinde benim telefonda kendisine anlattıklarımı tırnak içinde aynen aktarıyor. Ama ya haberin başlığı?

"Murakıplar: Gülay Göktürk'e Yurtbank'tan 35 bin mark verildi"

Star, haberin başlığını aynen böyle veriyor.

Oysa Murakıp Raporu'nda böyle bir ifade kesinlikle yer almıyor. Rapor sadece, Şube Müdürü'nün ajandasında benim adım ve karşısında da 35 bin mark yazısı olduğunu, ama adıma bir hesaba raslanmadığını, dolayısıyla bu notun mahiyetinin anlaşılamadığını yazıyor. Bankadan bana para verildiğini belirten bir ifade yok. Para yatırdığımı ve çektiğimi söyleyen benim. Ben, "Kendi paramı yatırdım ve vadesi dolunca faizi ile birlikte çektim" diyorum, ama gazete "Gülay Göktürk bankadan 35 bin mark aldığını kabul ediyor" diye yazıyor.

Bu hangi basın ahlakına, hangi vicdana sığar?

Bir insanın rüşvet almakla suçlanması bu kadar kolay bir iş midir? Hayatında ekonomi kulislerine girmemiş, bankacılık konularıyla ya da Yurtbank'la ilgili tek yazı yazmamış, Ali Balkaner'i hayatında görmemiş bir gazeteciye kim, niçin rüşvet versin?

Bir insan hakkında şüphe yaratmak için bir bankacının ajandasında adı ve karşısında bir para miktarı yazması nasıl yeterli olabilir?

***
Sevgili okurlarım;

Bu yazıyı yazarken büyük acı çekiyorum. Çünkü böyle abuk sabuk bir iddia karşısında kendimi savunmak zorunda kalmayı zul addediyorum. Buna rağmen, sizlere karşı olan sorumluluğumdan dolayı bu zor görevi yapmak zorundayım. Ama herkes bilsin ki bu yazı benim bu konudaki ilk ve son yazım olacak.

Bundan sonra ben hesap soracağım...

Star Gazetesi hakkında, haberin başlığındaki açık iftira nedeniyle dava açacağım.

Şimdi banka murakıplarının, kendilerine atfen kullanılan o başlığı tekzip etmelerini bekliyorum. Tekzip etmezlerse onlardan da davacı olacağım. Ayrıca bir ajandada gördükleri bir not üzerine, hakkımda şaibeler oluşmasına zemin hazırladıkları için de hesap soracağım. Bu ülkede insanların şerefleriyle oynamanın bu kadar kolay olmadığını göstermek için elimden gelen her şeyi, ama her şeyi yapacağım.

www.superbahis.com


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır