 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
Magazin |
|
Astroloji |
|
|
|
Para Durumu |
|
Hava Durumu |
|
|
|
Bizim
City |
|
Sizinkiler
|
|
|
|
Sarı Sayfalar |
|
İstanbul |
|
|
| Cumartesi Eki |
|
Pazar Eki |
|
|
|
Künye
|
|
E-Posta |
|
Reklam |
|
Arşiv |
 |
|
Çok Şükür Hakan 
Inter'in gözden çıkardığı Hakan, İstanbul'da berabere kaldığımız Slovaklar'a 34'te gol attı. 72'de ise bir de penaltı kaçırdı. Çarşamba İsveç'i yenersek finaldeyiz Dünya Kupası finallerinde 48 yıllık hasrete son vermek için "İlle de kazan" maçına çıkmıştık Bratislava'da. "Yenemiyorsan yenilme" stratejisi, burada pek geçerli değildi artık. Ama oyuna bu düşünceyle başladığımız pek de söylenemezdi. Topu kontrolunda tutan, orta sahayı tek toplarla çabuk geçen, presle top kazanan hep Slovaklar'dı. Biz ise topu aldığımızda boşa kaçan, topsuz oynayan adam olmayınca, bir türlü topu ayağımızdan çıkaramıyor ve kontrolu kendi ellerimizle Slovaklar'a bırakıyorduk. Yine de, bu bölümde Slovaklar'ın 2. dakikada Demo ve 1 dakika sonra da Szilard Nemeth'in şutları dışında tehlikeli pozisyonları olmadı. Çünkü evsahibi ekip, defansımızın arkasına atılan her topta ofsayta düşüyordu. Bu tempo 18. dakikaya kadar sürdü. Bu dakikada Şenol Güneş önce Arif, Bülent ve Tayfun'a sonra da Ergün'e "Isının" dedi. Ve bundan sonra kenardan gelen bu uyarıyla sahadaki 11'imiz silkindi, 19. dakikada Hakan ile yumuşak da olsa ilk şutunu rakip kaleye çekti. Eski Hakan'ın golü Artık kontrol bizdeydi. 21'de Hakan'ın pasında Hasan, G.Saray'daki alışkanlığı ile kaleciyi delmeye çalıştı ama tabii ki yine olmadı. 22'de yine Hakan indirdi Hasan bu kez 25 metreden sert ve köşeye vurdu, az farkla aut. 25'te Alpay soldan kaçan Yıldıray'ı nefis gördü. Onun arka direkteki Hakan Şükür'e ortasında, golcü futbolcu kötü bir zamanlama ile kafayı vuramadı. Golcü, aklımızdan geçen "Eski Hakan havada asılı kalır bu topa kafayı yapıştırırdı" düşüncesine yanıtını "Az sonra" verecekti. 33'te Apo-Hakan-Yıldıray kombinasyonu ile gelişen atakta Ogün'ün füzesi dışarı gitti. Geliyorum diyen gol 34'te geldi. Sağ çizgi kenarında hakem, Ogün'e yapılan bariz faulu vermedi ama Slovaklar ayaklarındaki topu Yıldıray'a ikram ettiler. O da ceza alanına kaçan Hakan'ı gördü. Hakan'ın kafasıyla tribünlerde, "İyi ki doğdun Hakan" diyorduk: 1-0. 1 dakika sonra Ümit'in ortasına Hakan yine çaktı, bu kez Bucek çeldi. 37'de Karhan'ın 30 metreden nefis şutunu daha da nefis bir hareketle çıkaran Rüştü'ye, 39'da Oravec'in kasti faulu kartsız kalıyor ve devre istediğimiz gibi bitiyordu. Rüştü'nün devleştiği anlar Slovaklar 2. yarıya iki değişiklik ve seyirci desteği ile başladı. Savunma hataları, orta sahanın da defansa yaklaşması sonucu evsahibi ekip pozisyonlar buldu, ama Rüştü'yü geçemedi. Slovakların baskısının şuursuzlaştığı anlarda kontratak fırsatları da bulduk. Ancak bunlarda orta sahadan iyi top çıkmaması sebebiyle etkili olamadık. 68'deki 4'e 3 atağımızda Hasan milli takımı 2. golden etti. 71'de Timko'nun Hakan'a yaptığı hareketle kazanılan penaltıda, kaleci atıştan önce sağ köşeye yattı ama Hakan kafasını kaldırıp kaleye bakmadığı için, topu ters köşeden üstten auta gönderdi. Penaltı düdüğü ile moralman çöken Slovaklar atış kaçınca yeniden ateşlendi ama öyle bir Rüştü vardı ki sahada "Bir de sağlam olsa herhalde gidip gol atardı" dedirtiyordu. 81'de Oravec'in köşeye giden röveşatasını da çıkartan Rüştü bu kritik üç puana damgasını vuran isim oldu. Emrah KAYALIOĞLU |
