kapat
02.09.2001
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Editör
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

www.borusanmakina.com
 

Türkiye'nin kaderi küçülme değil


Öngörülen önlemlerin büyümeyi kısa sürede yeniden hızlandıracağını söyleyen Başbakan Ecevit, "Türkiye ekonomisi daralmaya, küçülmeye mahkum değil" dedi
Başbakan Bülent Ecevit, ekonomide büyüme hızındaki düşüş sürecinin mutlaka durdurulması gerektiğini vurgulayarak, ''Türk ekonomisi daralmaya, küçülmeye mahkum değil'' dedi. Bülent Ecevit, Başbakanlık merkez binada düzenlediği basın toplantısında, büyüme konusuna değinerek, alınması öngörülen önlemlerin, büyümeyi kısa sürede yeniden hızlandırabileceğine inandığını da kaydetti. Ecevit döviz konusunda da şunları söyledi:

''Döviz tüketen değil, döviz üreten bir toplum olmalıyız. Ekonomiyi düzlüğe çıkarmak için dövize kaçışı önlemek ve parasal politikalar oluşturmak gerekli, ancak yeterli değil."

ÜRETİM REÇETESİ
Üretimin yeniden mutlaka canlandırılması ve yatırımların heveslendirilmesi gereğine işaret eden Başbakan, bu yöndeki önlemleri şöyle anlattı:

* Hazine taşınmazları: Bunların değerlendirilmesi için yasa çıkarıldı. Bu yasa süratle uygulanmaya konuluyor. Kısa süre içinde bu yolla devlet ve topluma büyük gelir sağlanacak. Bu kaynaklar dar gelirli vatandaşların durumlarının düzeltilmesi ve güç durumdaki işletmelerin canlandırılması için değerlendirilecek.

* Altın ve gümüş kaynakları: Türkiye'nin çok geniş doğal kaynakları bulunuyor. Fakat bazı yasal ve toplumsal engeller, bunların gereği gibi değerlendirilmesini önlüyor. Bu engelleri de mutlaka aşmak zorundayız.

Güç durumda olan, ama kurtarılabilecek şirketlerin ödeyemedikleri borçların taksitlere bağlanacağını da kaydeden Başbakan Bülent Ecevit, "BDDK bu konuda çok anlayışlı" dedi.

Yabancı yatırımcı için bürokrasi azaltılıyor
Yabancı sermayenin önemine dikkat çeken Bülent Ecevit, endüstri bölgeleri tasarısıyla yatırımların kolaylaştırılmasının beklendiğine işaret etti. Ecevit, yabancı sermayeye getirilecek kolaylıklar konusunda şöyle konuştu:

''Türkiye'ye yabancı sermaye girişinin yavaş gitmesinin başta gelen sebebi, bürokratik engellerdir. Bundan, Türkiye'ye yatırım yapmak isteyen yabancı kuruluşlar, çok sikayet ediyor. Bir yabancı kuruluş yatırım yapmak için başvurduğunda 40 kapıyı çalmak zorunda. Bu 40 kapıdan beklenenler bazen aylar, bazen yıllar sürüyor. Bu da Türkiye'ye yatırım hevesini kırıyor. Biz bu durumu önlemek için yasa tasarısı hazırladık. Bu yasa yürürlüğe girdiğinde, Türkiye'de yatırım yapmak isteyenler, 40 kapı çalmayacaklar, tek bir kapıya başvuracak, 3 ayda yanıt alacaklar.''

VALİLİKLER DEVREDE
Başbakan Ecevit, kapanan veya üretimini kısmak zorunda kalmış işletmelerin yeniden canlandırılabilmesi için harekete geçeceklerini vurguladı. Ecevit, bunun ön hazırlığı olarak da, valiliklere birer mektup gönderdiğini, illerindeki yarım kalmış veya üretimini düşürmek zorunda kalmış şirketlerin dökümünü istediğini anlattı.

Derviş: Üretim çarkları en hassas noktadır
Benzeri ancak savaş yıllarında görülen ekonomideki şok daralma üzerine gözler yeniden finans sektörü ile reel sektör arasındaki ilişkilere çevrildi.

Bu konu, Devlet Bakanı Kemal Derviş ile TOBB yöneticileri arasında geçen hafta yapılan Finans ve Üretim Danışma Kurulu Toplantısı'nın tutanaklarında da yeralmıştı. Derviş, ekonominin yeniden büyümesine yönelik önerilerini toplantıda şöyle özetledi:

* Türkiye bir dönüm noktasında, artık kötümserlik bitti.

* Türkiye'deki gelişmelerle paralellik taşıyan diğer ülkelerde de finans ve üretim sektörü sıkıntılar yaşadı.

* Sorun yayılmadan tahribatı sınırlandırıcı akılcı davranışlar önemli.

* Bir yandan banka aktiflerinin yeniden yapılandırılması bir yandan da üretim sektörünün ihtiyaç duyduğu kaynakların sağlanması gerekiyor.

* Yaşayabilecek durumda olan firmalar için Aktif Yönetim Şirketi'ne devredilmeden çözüm aranmalı, aktifler bankada bırakılarak, lider bir banka başkanlığında sorun çözülmelidir. Çok kötü durumda olanlar ise yargı yoluyla çözülmelidir.

* Beklenmedik harcamalarla karşılaşıyoruz. Enerji Bakanlığı'nın 1 milyar dolar, belediyelerin de bir o kadar kaynak talebi var. Belediyeler, Hazine garantili borçlarını ödeyemiyorlar.

* Programın başarıyla yürütülmesi için kamunun kaynak harcama dengesinin bozulmaması çok önemli.

* Türkiye'de sorunun temelinde kamu finansmanı yatıyor. Dolayısıyla geldiğimiz noktada kamunun sorunlarının aşılmasında, sektörlere yeni kaynak yaratılması bu aşamada mümkün görünmüyor.

* Halkbank için kaynak arayışları sürüyor.

Okan MÜDERRİSOĞLU

www.superbahis.com

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır