kapat
26.08.2001
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Editör
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor
www.limasollu.com
Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

Şöhret sandalına 38 yıl önce bindiler


Ajda Pekkan ve Ediz Hun'un Türk sinemasında yolları aynı tarihte kesişti. 1963 yılında Ses dergisinin Sinema Artisti Yarışması'na birlikte katıldılar. Ediz Hun, kral; Ajda Pekkan kraliçe seçilip Yeşilçam'a adımlarını attı
Haberi gazetenizde okudunuz, televizyonlarda izlediniz.

Ajda Pekkan ile Ediz Hun, Ayşe Ersayın yönetiminde "Şöhret Sandalı" isimli bir film çeviriyorlar. Ajda, şöhretin zirvesinde inzivaya çekilen bir starı oynuyor filmde. Politikaya soyunan, milletvekili olan, halen ANAP'ta Kadın ve Gençlikten Sorumlu Koordinasyon Başkanı olarak görev yapan Ediz Hun da, "Şöhret Sandalı"nda uyuşturucu ile mücadele eden bir bakanı canlandırıyor.

Filmde, Ajda ile Ediz Hun'un hiç beklenmedik bir zamanda yolları kesişiyor ve kendilerini bir ilişkiler yumağı içinde buluyor.

ZAMAN TÜNELİ
Bugüne kadar Yeşilçam'da tam 130 filme imza atan Ediz Hun ile Ajda Pekkan, sinema dünyasına birlikte adımlarını atmışlardı. Bir derginin açtığı sinema artisti yarışması ile.

Yıl 1963... Devrin ünlü sinema dergilerinden Ses, sinemaya pek çok yıldız kazandırdığı "Sinema Artisti Yarışmaları"nın ikincisini düzenler. 1962 yılında yapılan ilk yarışmada Yeşilçam'a Tamer Yiğit'i kazandıran dergi, Türk sinemasına yine taze kan olacak yeni yıldızlar aramaktadır.

Yüzlerce genç başvurur SES'in 1963 yılında düzenlediği Sinema Artisti Yarışması'na.

Resim üzerinde yapılan ilk seçimden, jüri ile yapılan mülakatlardan, defalarca çekilen deneme filmlerinden sonra şans, bayanlarda Ajda Pekkan'a, erkeklerde Ediz Hun'a güler.

1963'ün Temmuz ayında, SES dergisinde kapak fotoğrafları yayınlanır. Onlar artık sinema artistidir, o kapak resimleri de onların basında çıkan ilk fotoğraflarıdır. Peşpeşe film çevirecekler, Yeşilçam'da yollarını çizeceklerdir. Ya şöhretin doruklarına tırmanacaklar ya da yok olup gideceklerdir.

Hülya Koçyiğit ve Mine Sun gibi güçlü rakiplerini geçip kapak yıldızı olan Ajda Pekkan'ın basında çıkan ilk biyografisinde bakın neler yazmaktadır:

"Ajda Pekkan: 1963 SES Kapak Yıldızı. 17 yaşında. 1946 yılında, İstanbul'da, Haydarpaşa'da doğdu. Babası emekli bir deniz subayıdır. Çamlıca Kız Lisesi'nde öğrenciyken müziğe atılmış, İlham Gençer ve Şerif Yüzbaşıoğlu orkestralarında şantözlük yapmıştır. Boyu 1.68, kilosu 61'dir. Saçı açık kumral, gözleri kahverengidir. Bekardır."

O yıllarda profesyonel olarak müzik yapan Ajda Pekkan'ı, film çevirmesi için yüreklendiren Göksel Arsoy olmuştur. SES dergisine verdiği ilk röportajda bunu şöyle anlatır Ajda Pekkan:

"1961 yılında, Belgin Doruk ve Göksel Arsoy'un çevirdikleri 'Zavallı Necdet' filminin setinde tesadüfen bulundum. Göksel Arsoy beni pek beğendi. Film çevirmemi istedi. Öğrenciydim. Kabul etmedim. SES, 1963 Sinema Artisti Yarışması'nı açınca, Göksel Arsoy'un teklifini değerlendirmek istedim. Yarışmaya girdim."

Ajda, yarışımaya girer, birinci olur. Hülya Koçyiğit de ikinci.

ASKER OCAĞINDAN YEÇİLÇAM'A
Şimdi de Ediz Hun'un Ses yarışmasını kazandıktan sonra Ses dergisinde yayınlanan ilk biyoğrafisini okuyalım:

"Ediz Hun, 22 Kasım 1940 doğumludur. 23 yaşındadır. Avusturya Lisesi orta kısmında, Atatürk Erkek Lisesi'nde okudu. Liseyi bitirdikten sonra Almanya'da Würtzburg üniversitesinde yüksek öğrenimine devam etti. Şu anda vatani görevini yapmaktadır. Boyu 1.85, kilosu 78'dir. Saçları kumral, gözleri kahverengidir. Büyükada'da oturmaktadır, ailenin tek çocuğudur."

Evet, Ediz Hun, asker ocağından katılmıştı artist yarışmasına. Vatani görevini Sıvas'ta, Temeltepe Er Eğitim Tugayı'nda, yedek subay öğretmen olarak yapıyordu. Süleyman Turan, Tunç Oral, gazeteci Ertuğrul Akbay, Nejat Çetinok, Faruk Kent ile yarışacaktı.

Asker ocağından, Ses dergisine gönderdiği siyah beyaz fotoğrafları Ediz Hun'un hayatını değiştirir. Belki de hiç aklında olmayan bir mesleğe, sinemaya girer. Hayal perdesinden yıllarca genç kızların yüreklerini hoplatır. Tam 130 film çevirdikten sonra, sinemaya, kameralara "elveda" der. Politikaya atılır.

ERDOĞAN SEVGİN

www.superbahis.com

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır