|
|
|
500 yıllık dost
Müteveffa Üzeyir Garih, sevgili Can Kıraç'a hayat hikayesini
anlatırken, "500 yıldır Türkiye'deyim" diyor...
Ardından da ekliyor:
"Amerika'da olduğu gibi 'Ben Museviyim arkadaş, fakat Türküm'
diyebilmeliyim... Bana bu duygunun hazzını tattırmanız lazım..."
Oysa...
Tarihsel perspektiften bakıldığında, bugün Türkiye'nin bulunduğu
topraklarda yaşayan birçok Musevi'nin bu hazzı tattığını
söyleyebiliriz...
Hatta birçok Musevi için de Türkiye'nin üzerinde bulunduğu topraklar,
çöldeki vaha işlevi görmüştür...
ESHKINAZ & SEFARAD
Şöyle ki...
Zaman tünelinden bu anlamda birkaç satır...
14. yüzyılda "siyah ölüm" diye anılan vebanın adeta ölüm bulutu gibi
yayılması üzerine, Avrupa'da toplumsal ve ekonomik çalkantılar
başlar.
Ve bu bunalımın tepki patlaması ilk önce İspanya'da yaşayan
Yahudiler'in üstüne boşalır.
Onlardan, "Ya ölüm, ya da Hıristiyanlığı kabul" gibi dramatik bir
tercih yapmaları istenir.
Bunun üzerine birçoğu Hıristiyanlığı kabul ederler. Bunun üzerine
onlara, "Converso" denilir ve bu hareketleri yüzünden kuşkuyla
izlenirler...
1478'de ise ünlü Engizisyon Mahkemeleri kurulur.
Dönemin Papası Dördüncü Sixtus'tan izin alınır ve onbinlerce Yahudi
ve Converso, Engizisyon Mahkemeleri'nin verdiği kararla yakılır.
ÜSTÜN YAHUDİLER
1492'de ise Hıristiyanlığı kabul etmeyen 170 bin Yahudi'nin
İspanya'dan sürülmesine karar verilir. Bunlardan 100 bini Kuzey
Afrika'ya geçip, Mısır ve Suriye üzerinden Anadolu'ya gelip
yerleşirler. Geriye kalan 70 bini ise Fransa üzerinden Avrupa'ya
yayılırlar.
Osmanlı topraklarına yerleşen birinci kola, Sefarad...
İkincilere ise Eshkinaz deniyor...
1850 yılına kadar Yahudiler'in üstün kesimi Sefarad'lardı. Çünkü;
Osmanlı topraklarında, Osmanlı'nın yükselmesine paralel bir
zenginleşme sürecini yaşamışlardı kuşaklar boyu...
1850'den sonra Avrupa'daki kapitalist patlama ve ABD faktörü,
Batı'daki Eshkinaz'ları "Üstün Yahudiler" haline getirdi.
Büyük bankalar, televizyon istasyonları, en büyük gazeteler bugün
Eshkinaz'ların denetimindedir. Dünya çapında ünlü yazarları,
fizikçileri, müzisyenleri, tıp adamları, politikacıları vardır.
Son 35-40 yılda Sefarad'lar da yeniden atağa kalkmış, büyük Batı
metropollerinde pırıltılı başarılar ve zenginlikler yaratarak ya da
evlilikler yoluyla Eshkinaz'larla kaynaşmaya başlamışlardır.
YAHUDİ DÜŞMANLARI
Tozlu sararmış sayfalardan bir başka kesit...
İkinci Dünya Savaşı yıllarında, Almanlarla işbirliği sonucu en fazla
Yahudi kıyımının yapıldığı iki ülkeden birinin Polonya, diğerinin
Yunanistan olduğu gerçeği hafızalardadır...
İkinci Dünya Savaşı sırasında tüm Balkanlarda 1 milyon 700 bin
Yahudi'nin öldürüldüğü... Bu rakamın 300 binin Yunanistan'da can
verdiği... En büyük kıyımınsa Selanik'te olduğu... Bu kentteki
Yahudiler'in ise yüzde 97'sinin öldürüldüğü...
Yunanistan'daki tüm Yahudiler'in ise yüzde 80'i ve diğer ülkelerde,
örneğin Fransa'da, Belçika'da hatta Almanya'daki Yahudiler, halk
tarafından gizlenirken, onları kurtarmak uğruna direnişler
yaşanırken, Yunanistan'ın Almanlarla işbirliği yaptığı gerçeğini
acaba bugün kaç kişi hatırlıyor?
Bu açıdan Türkiye'nin üzerinde bulunduğu topraklar, sevgili dostumuz
Üzeyir Garih gibi birçok Musevi Türk için bur huzur adası olmuştur.
YEHUDA'DAN İNMİŞ
Türkiye'deyse, bugün 40 bin civarındaki Yahudi, Sefarad'lardandır...
Başta ABD olmak üzere, tüm Batı metropollerinde çok güçlü köprüleri
bulunmaktadır.
Türkiye ise tarihten gelen bu gücünü kullanmalıdır.
Genel bir kanı da Yahudiler'in, bu "Yahudi" deyiminden
hoşlanmadıkları yönündedir.
Bu görüş yanlıştır. Çünkü; konuştuğum dostlarım bana, "Yahudi,<
Yehuda'dan inmiş demektir" dediler. Yani, söylenenlerin aksine bu
deyimi seviyorlar. Ayrıca... İslam dini Yahudi dinini dışlamamakta,
tersine tanımaktadır.
İslam, hoşgörüye, insan haklarına saygıya dayalıdır. 504 yıl boyunca
Musevi vatandaşlarımızın Osmanlı topraklarında gördüğü hüsn-ü kabul,
İslam ilkelerinin de bir gereğidir.
Son olarak...
Eğer sevgili Üzeyir Garih'in bu sözlerinde bir sitem varsa, kendini
Müslüman olarak tanımlayanların bir kez daha takkelerini önlerine
koyup düşünmesi gerekmez mi?
Çünkü, gerçek bir Müslüman'ın kalbi çorak bir tarla gibi değildir...
Yeşildir; yemyeşildir... Hem de üstüne sevgi ile serpilen her türlü
tohumu yeşertecek, onu 500 yıl öncesinde olduğu gibi koruyup
büyütecek kadar verimlidir...
"GÜNÜN MAIL"İ...
Sezer Genç, bize Halim Yağcıoğlu'nun bu güzel şiirini göndermiş.
Bizde kendisinin gönderdiği maili günün maili seçtik. Birlikte
okuyalım.
ATATÜRK'TEN SON MEKTUP
SİZ BENİ HALA ANLAMADINIZ!
VE ANLAYAMACAKSINIZ ÇAĞLARCA DA.
HEP TUTTURMUŞ :"YIL 1919 MAYIS'IN 19'U DİYORSUNUZ,
VE ESKİMİŞ SÖZLERLE BENİ ÖVÜYOR,ÖVÜYORSUNUZ.
MUSTAFA KEMAL'İ ANLAMAK BU DEĞİL,
MUSTAFA KEMAL ÜLKÜSÜ SADECE SÖZ DEĞİL!
BIRAKIN O ALTIN YAPRAĞI ARTIK,
BIRAKIN RAHAT ETSİN ANILARDA ŞEHİTLER.
SİZ BANA,NELER YAPTINIZ ONDAN HABER VERİN,
HAKKINDAN GELEBİLDİNİZ Mİ YOKLUĞUN ,SEFALETİN?
MUSTAFA KEMAL'İ ANLAMAK YERİNDE SAYMAK DEĞİL,
MUSTAFA KEMAL ÜLKÜSÜ SADECE SÖZ DEĞİL
BANA BULUŞLAR GETİRİN BİR DAHA ,
UYGAR ULUSLARA EŞİT YENİ BULUŞLARDAN,
KURU SÖZ DEĞİL,İŞ İSTİYORUM SİZDEN,ANLADINIZ MI?
UZAYA TÜRK ADINI ATATÜRK KAPSÜLÜYLE YAZDINIZ MI?
MUSTAFA KEMAL'İ ANLAMAK AVUNMAK DEĞİL,
MUSTAFA KEMAL ÜLKÜSÜ SADECE SÖZ DEĞİL
HALA O ACIKLI AĞITLAR DUDAKLARINIZDA,
HALA OTURMUŞ ON KASIMLARDA BANA AĞLIYORSUNUZ,
UYANIN ARTIK DİYORUM,UYANIN ,UYANIN!
ULUSLAR FETHİNE ÇIKIYOR UZAK DÜNYALARIN ,
MUSTAFA KEMAL'İ ANLAMAK GÖZ BOYAMAK DEĞİL,
MUSTAFA KEMAL ÜLKÜSÜ SADECE SÖZ DEĞİL!
BENİ SEVİYOR VE EĞER ANLIYORSANIZ,
LABORATUVARLARDA SABAHLAYIN,KAHVELERDE DEĞİL.
BİLİM AĞARTSIN SAÇLARINIZI,KİTAPLAR
ANCAK BÖYLE AYDINLANIR O SONSUZ KARANLIKLAR
MUSTAFA KEMAL'İ ANLAMAK,AĞLAMAK DEĞİL,
MUSTAFA KEMAL ÜLKÜSÜ SADECE SÖZ DEĞİL!
DEMIKRASİYİ GETİRMİŞİM SİZE,ÖZGÜRLÜĞÜ...
GÖRÜYORUM Kİ HALA AYNI YERDESİNİZ,HİÇ İLERLEMEMİŞ,
BİRBİRİNİZE DÜŞMÜSSÜNÜZ HALKA EĞİLMEK DURURKEN,
HANİ KÖYLERDE IŞIK,HANİ BOLLUK,HANİ KAYGISIZ GÜLEN!
MUSTAFA KEMAL'İ ANLAMAK İŞİTMEK DEĞİL !
MUSTAFA KEMAL ÜLKÜSÜ SADECE SÖZ DEĞİL!
ARAYI KAPATMANIZI İSTİYORUM UYGAR ULUSLARLA ;
BİLİME,SANATA VARILMAZ REZİL DALKAVUKLARLA,
BU VATAN,CANIM VATAN SİZDEN ÇALIŞMAK İSTER,
PAYDOS ÖVÜNMEYE,PAYDOSAVUNMAYA,YETER;YETER!
MUSTAFA KEMAL'İ ANLAMAK ALDATMAK DEĞİL .
MUSTAFA KEMAL ÜLKÜSÜ SADECE SÖZ DEĞİL!
|
|
|
|